Pierre Loti Tepesi ve Kahvesi

İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinin sırtlarında, Karyağdı Bayırı sonunda Haliç manzarasına ve arka planda İstanbul siluetine hâkim bir noktada bulunan bir tepe ve kahvehanedir. İstanbullu çiftlerin buluşma noktası olduğundan Aşıklar Tepesi olarak da tanınmaktadır. Bugüne kadar Yeşilçam’da pek çok filmde de yer almıştır. Tepede ilk başlarda, Osmanlı padişahlarından II. Bayezid ve I. Selim (Yavuz) döneminin önemli bilim ve devlet adamlarından olan İdris-i Bitlisi’nin yaptırdığı ve bugün ayakta olmayan İdris Köşkü ve diğer yapılar vardı. Bu açıdan Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde İdris Köşkü Mesiresi olarak geçmektedir. Bitlisli bazı siyasiler tepenin bu özelliğinden dolayı 2012 yılında adının İdris-i Bitlisî Tepesi olmasını gündeme getirdiler. 2007’de ise dönemin Eyüpsultan belediye yönetimi de tepenin adını Eyüp Sultan Tepesi olarak değiştirmeyi teklif etti. Ancak iki girişimde hayata geçmedi.

Pierre Loti Tepesi etrafında, mezarlıklar ve birçok tarihî yapı bulunmaktadır. 1813 tarihli, iki kitâbeli ahşap Kaşgarî Tekkesi, yakınında Çolak Hasan Tekkesi, tekkenin sırasında İdris-i Bitlisi tarafından yaptırılan Sıbyan Mektebi, mektebin hemen önünde İskender Dede ismindeki bir Mevlevî’nin mezarı, mezarın üst tarafında Saray Mirahuru Ali Ağa ve ailesine ait mezar taşları, bunlardan bazılarıdır. İskender Dede’nin ön tarafındaki üç kuyudan biri meşhur Dilek (Niyet) Kuyusu’dur. Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde, “Kuyuya bakanların gönüllerinden geçirdikleri isteklerini kuyunun içinde gördüklerini” yazmıştır. Ayrıca Bizans döneminde inşa edildiği tahmin edilen, Osmanlı döneminde de kullanılan bir sarnıç bulunmaktadır.

Tepe, adını Türk dostu olması ile ünlenmiş Fransız roman yazarı ve Doğu bilimci Pierre Loti’den (asıl adı Louis Marie Julien Viaud 1850-1923) almıştır. Loti, İstanbul’a ilk defa 1876 yılının Eylül ayında geldi. Şehirden çok etkilenen Loti, beş kez daha İstanbul’a gelmiş ve şehirde uzun süreli konaklamalar gerçekleştirmiştir. Şehre son gelişi 1913 yılının Ağustos ayında oldu ve Batı dünyasında sergilediği Türk dostu davranışları dolayısıyla büyük bir merasimle karşılandı, devrin padişahı Sultan V. Mehmed tarafından sarayda kabul edildi. İstanbul’da bulunduğu zamanlarda, sık sık bu tepedeki Rabia Kadın Kahvesi’ne geldiği söylenen yazarın adı bu kahveyle birlikte anılmaya başladı, kahve ve tepenin adı Türkçe söylenişle Piyer Loti oldu.

Pierre Loti’nin de müdavimi olduğu tepedeki kahve, Vahidizâde Ailesi’nden 1761’de vefat eden Rabia Kadın’ın ismiyle anılmaktadır. 1880 yılında Ragıp Ağa adında bir Bulgaristan göçmeni tarafından işletilen kahvenin işletmesi, ondan sonra sırayla Seyfullah isimli çırağı, Kambur Halit, Yakup ve en son Haşim Dağdeviren’e geçti. Dağdeviren, kahveyi 1926’dan 1955 yılına kadar 29 yıl işletti. 1955’ten sonra dokuz yıl Ali isimli birinin kirası altında kaldı. 1964 yılında kahvehâne harap ve bakımsız bir haldeyken etnolog, koleksiyoner ve kültür araştırmacısı Sabiha Tansuğ, kahvehânenin işletmesini üstlendi. Kahvehâneye Pierre Loti ismini resmî olarak veren ve kahvehâneyi turistik bir çehreye büründüren kişi de o oldu. Kahvehâneye elektrik, su, telefon bağlattı, çevredeki mezarlık duvarlarını tamir ettirdi, ağaç ve çiçek dikip çevre düzenlemesi yaptı. Belediye de kahvehâneye çıkan yolları genişletti. Bu sayede bir cazibe haline gelen kahvehâne sayesinde çevresi de güzelleşmeye ve gelişmeye başladı. 1979’dan 2016’ya kadar kahvehâneyi Sabiha Tansuğ’un üç yaşından itibaren garsonluktan yetiştirdiği Nedim Altıntoprak işletti. Kahvehanenin idaresi, 2016’da Nedim Altıntoprak vefat edince, kızı Selen Altıntoprak ve yeğeni Hakan Atıl tarafından üstlenildi ve halen onlar tarafından işletilmektedir.

Eyüp Sultan Camii’nin yanındaki mezarlıklar arasından merdivenleri ağır ağır tırmanarak ya da 2005’te hizmete sokulan Eyüpsultan-Pierre Loti Teleferiği ile ulaşılan Pierre Loti Tepesi, Altın Boynuz diye anılan Haliç’i Eyüpsultan’dan Eminönü’ye kadar kuşbaşı seyretmek için en uygun noktadır. Bu nedenle tepe ve kahve, İstanbul’a gelen turistlerin de sık sık ziyaret ettiği bir yerdir. Geçmişte de Fransız Melling (1763-1831), İngiliz Bartlett (1809-1854) Haliç manzarasını, kahvenin bulunduğu yerden çizmiştir. Şair, romancı ve gezgin Julia Pardoe (1806-1862) İstanbul’un görünüşünü buradan bakarak anlatmıştır.

Günümüzde asıl Pierre Loti Kahvehânesi’nin hemen bitişiğinden başlayan ve Ballıbaba Sokağı’na kadar devam eden arazi Pierre Loti Tepesi Tesisleri adı altında otel, restoran ve kafelerle hizmet vermektedir. İsim benzerliği nedeniyle Pierre Loti Kahvehânesi ile bu tesisler karıştırılabilmektedir. Pierre Loti Tepesi Tesisleri, Atalar Grup tarafından işletilen beş turistik tesise ev sahipliği yapmaktadır. 2002 yılında açılan Turquhouse Hotel, XVIII. yüzyıl Osmanlı mimarisinden esinlenerek yapılan ve adlarını Haliç kıyısındaki Eyüpsultan, Balat, Fener, Cibali, Hasköy ve Sütlüce gibi semtlerden alan altı konaktan oluşmaktadır. Otelin 47 odası ve 90 yatak kapasitesi bulunmaktadır. İstanbul’da teleferikle çıkılabilen ilk otel olma özelliğine sahiptir. Aziyade Restaurant, adını Pierre Loti’nin aynı adlı eserinden almıştır. Pierre Loti Tarihi Kahvesi, bilhassa hafta sonları 5000’in üzerinde müşteri ağırlamaktadır. Kahve iki kattan ve Haliç’e nazır geniş bir terastan oluşmaktadır. İç mekânda 130 kişiye, açık alanda 500 kişiye hizmet vermektedir. Pierre Loti Tepesi’nde bilhassa kış aylarının vazgeçilmez mekanlarından biri olarak tasarlanan Nargilevi localar şeklinde tasarlanan iç mekânda kalabalık bir ortamda bile huzurla nargile fokurdatmak mümkündür. Yaz aylarında Nargile Bahçesi ve Saklı Bahçe de hizmet vermektedir. Daha çok özel yemek ve organizasyonlar için hizmet veren Yeşil Cafe, 150 kişilik oturma kapasitesi ile Haliç ve İstanbul manzaralarına açılan geniş pencereleriyle ferah bir oturma alanına sahiptir.

Yararlanılan Kaynaklar

Koçu, R. E. (1971). Eyübsultan’da Piyer Loti Kahvehanesi. İçinde; İstanbul Ansiklopedisi. c. 10 (s. 5455). İstanbul: Koçu Yayınları; Özdil, H. (2019). Pierre Loti Tepesinin Unutulan İsmi İdris Köşkü Mesire Alanı. İçinde; M. İnbaşı ve M. Demirtaş (Editörler) Tarihi ve Kültürel Yönleriyle Bitlis. c. 2 (ss. 149-167). Ankara: Bitlis Eren Üniversitesi Yayını; Sezer, S. ve Özyalçıner, A. (2011). Öyküleriyle İstanbul Anıtları-I. İstanbul: Evrensel Basım Yayın; Tansuğ, S. (2004). 1964’te Eyüp Sırtlarındaki Piyer Loti Kahvesi. İçinde; Tarihi, Kültürü ve Sanatıyla Eyüpsultan Sempozyumu VIII Tebliğleri (ss. 270-275). İstanbul: Eyüp Belediyesi Kültür Yayınları.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Koman, M. M. (1986). Eyüp Sultan Loti Kahvesi ve Çevresi (İkinci baskı). İstanbul: Ufuk Matbaası.