Nevruz
ETKİNLİK Özel Gün DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS Bayram UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası
Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
-
2025
Nevruz Farsça kökenli bir kelime olup “nev” yeni, “ruz” gün anlamına gelmektedir ve “yeni gün” şeklinde Türkçeye çevrilmektedir. Güneşin Koç burcuna girdiği gün olarak kabul edilen Nevruz, Rumi takvimde mart ayının dokuzuna Miladi takvimde ise 21 Mart’a denk gelmektedir. Dünyanın en eski bayramlarından biri olan Nevruz’un yaklaşık 2500 yıllık bir geçmişe sahip olduğu ve pek çok halk tarafından coşku ile kutlandığı çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. Türk kültür tarihinde de önemli bir yere sahip olan bu bayram, Orta Asya’dan itibaren kutlanmakta; baharın gelişiyle doğanın uyanışını, yenilenmeyi ve canlılığı simgelemektedir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de geleneksel törenlerle kutlanan Nevruz, Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar varlığını sürdürmüştür. Özellikle Orta Asya Türklerine ait olduğu kabul edilen ve Ergenekon Destanı’na dayandırılan Nevruz, binlerce yıllık geçmişiyle Türk milletinin ortak kültürel mirası olarak görülmektedir.
Farklı dönemlerde çeşitli anlamlar yüklenen bu bayram, İkinci Meşrutiyet’in ilanı sonrasında millî bir nitelik kazanmaya başlamıştır. Nevruz, bugün 21 Mart itibarıyla Afganistan, Azerbaycan, Hindistan, İran, Irak, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, Özbekistan ve Moğolistan gibi birçok ülkede yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilmekte ve çeşitli törenlerle kutlanmaktadır. Yaklaşık iki hafta süren bu süreçte, müzik ve dans gösterileri, su ve ateş temalı ritüeller, geleneksel sporlar ve el sanatları gibi birçok etkinlik gerçekleştirilir. İnsanlar sevdikleriyle birlikte özel olarak hazırlanan ve saflığı, bereketi simgeleyen sofralar etrafında toplanır; yeni kıyafetler giyilir, yaşlılar ve komşular ziyaret edilir, çocuklara el işi hediyeler sunulur. Bu etkinlikler yalnızca kutlama amacı taşımaz; aynı zamanda toplumsal dayanışmayı, kültürel çeşitliliği ve hoşgörüyü pekiştirir ve kuşaktan kuşağa aktarılan değerlerin yaşatılmasına katkı sunar.
Nevruz, bu çok katmanlı kültürel ve toplumsal değeriyle birlikte 2009 yılında yedi ülkenin ortak başvurusuyla “UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne” dahil edilmiştir. Bu listeye 2016’da 12 ülke, son olarak ise 2024 yılında Moğolistan’ın katılımıyla 13 ülke olarak güncellenmiştir.
Referanslar
Aydın, E. (2016). İki Nevruz: 1992- 2013 Nevruz Kutlamalarının Türkiye Medyasında Yansımalarının Karşılaştırılması. (Yüksek Lisans Tezi). İstanbul: Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Çetin, E. (2024). Türk Dünyasının Ortak Kültür Mirası: Nevruz, The Journal of Academic Social Science Studies, 2(2-1): 63-71; Gönüllü, A.R. (1998). Türk Halk İnançlarında Nevruz Motifi. Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları; UNESCO, (2025). https://www.unesco.org.tr/Pages/126/123/UNESCO-Somut-Olmayan K%C3%BClt%C3%BCrel-Miras-Listeleri, (Erişim Tarihi: 11.04.2025).
-
2025
Nevruz, binlerce yıllık köklü bir geçmişe uzanan farklı coğrafyalarda yaşatılan önemli kültürel bir bayramdır. Farsça kökene sahip olan Nevruz ‘’yeni gün’’ anlamına gelmektedir. ‘’Nevruz ‘’kelimesi; ‘’nev’’ hecesi ‘’yeni’,’‘’ruz’’ hecesi ise ‘’gün’’ anlamına gelen iki hecenin birleşiminden oluşmaktadır. Nevruz’un ortaya çıkışı, yazılı olarak ilk kez pers kaynaklarında yer almakla birlikte Zerdüştlük inancına kadar köklü bir geçmişe sahiptir (Yılmaz 2021). Nevruz kelimesi; birçok ülke veya gruplarda birbirinden farklı anlamlar ve adlandırmalar içermektedir. Orta Doğu ve Asya kültürlerinde yılbaşı olarak adlandırılmakta bunun nedeni ise her ülkenin kültürü, inançları, coğrafyası ve yaşam biçimlerinin birbirinden farklı olmasıdır. Kaynaklara göre yaklaşık 3000 yıldan günümüze kadar var olan Nevruz, Anadolu hakları tarafından Ergenekon’dan çıktıkları gün olarak kabul edilir ve dirilişin sembolü olarak görülmektedir (Türkmen 2020). Türklerde baharın gelişinin habercisi olan Nevruz, 21 Mart’ta gece ile gündüzün eşitlendiği günde çeşitli etkinliklerle ve çoşkulu bir şekilde kutlanmaktadır. Rumi takvime göre martın dokuzu, miladi takvime göre ise 21 Mart olarak kutlanmaktadır. 21 Mart ile birlikte havalar yavaş yavaş ısınmaya başlar, ağaçlar çiçek açar ve mevsimsel olarak kuşlar göç hareketlerine başlar. Aslında 21 Mart, dünyada yer alan bütün canlıların uyanışı ve tazelenmesinin sembolü olarak görülmektedir. Geçmişte Nevruz geleneği Osmanlı’da her sene yaşatılmış ve kutlanmıştır. Nevruz günü, hekim tarafından çeşitli baharat ve ot karışımlarıyla ‘’Nevruziye’’ adı verilen bir macun hazırlanır ve ilk olarak o dönemin padişahına, sultanlara ve önemli kişilere sunulurdu (Şahin 2022). İnanışa göre, hazırlanan macundan yiyen kişilerin şifa bulacağına inanılırdı. Osmanlı’dan günümüze kadar yaşatılan bu kültür, her yıl 21 Mart’ta Manisa’ da Mesir Macunu Şenliklerinde yaşatılmaktadır. 2010 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 3000 yıldan günümüze kadar farklı ülke ve coğrafyalarda çeşitli etkinlik ve şenliklerle kutlanan Nevruz’u ‘’Dünya Nevruz Bayramı’’ olarak ilan etmiştir. Ayrıca UNESCO, 2009 yılında Nevruz’u ‘’Somut olmayan Dünya Manevi Kültürel Mirası’’ Listesi’ne dahil etmiştir (UNESCO 2009). Her yıl farklı ülke ve kültürlerde kutlanılan Nevruz, beraberinde çeşitli etkinlikleri de getirmektedir. En yaygın kutlama geleneği olarak büyük bir ateşin üzerinden atlama örnek gösterilebilir. Ülkemizde Nevruz kapsamında düzenlenen etkinlikler arasında yumurta boyama, ateşten atlama, müzik eşliğinde halk oyunları gibi geleneksel etkinlikler düzenlenmektedir. Azerbaycan’da Nevruz; çeşitli dansların edildiği, yöresel yemeklerin tüketildiği etkinliklerle kutlanmaktadır. Kazakistan’da ise Nevruz bayramı, çadırların kurulduğu, çeşitli yemeklerin yapıldığı ve dansların eşlik ettiği etkinliklerin yanı sıra bir ay boyunca sürecek konser ve tiyatro oyunlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Arnavutluk’ta kutlamalarında uzun yemekler hazırlanır ve kalabalık uzun sofralar düzenlenir, gerçekleştirilen sanatsal etkinliklerin yanı sıra küslerin barışmasına da vesile olunur. Ülkelerde gerçekleştirilen bu etkinlikler toplumsal dayanışma ve birlikteliğin önemini vurgulamaktadır (Demir 2018). Ayrıca Nevruz gününe özel yapılan yemekler arasında Nevruz Helvası, Semaş ve Türkistan Pilavı yer almaktadır. Görüldüğü üzere, her ülke için önemli bir yere sahip olan Nevruz, her yıl 21 Mart’ta büyük bir coşkuyla, sevinçle ve mutlulukla karşılanmaktadır. Nevruz, tüm dünyada birlik ve beraberliğin, aynı zamanda zorlukların aşıldığı ve yeniden dirilişin bir simgesi olarak kabul edilmektedir.
Referanslar
Demir, A. (2018). Türk kültüründe Nevruz geleneği, Kültür Araştırmaları Dergisi, 5(2): 45–58; Şahin, M. (2022). Osmanlı’da Nevruz kutlamaları ve Nevruziye geleneği, Tarih Araştırmaları Dergisi, 41(1): 73–90; Veli Araştırma Dergisi, (94): 205–220; UNESCO. (2009). Nevruz – Intangible Cultural Heritage of Humanity, https://ich.unesco.org/en/RL/nevruz-00282, (Erişim tarihi: 26. 04. 2025; Yılmaz, H. (2021). Nevruz’un tarihsel kökenleri ve kültürel yansımaları, Orta Asya İncelemeleri Dergisi, 3(1): 12–27.