Kültür Başkentliği

Kavram

Kültür başkentliği kavramı, toplumun ortaya koyduğu ve nesilden nesle aktararak öğrenme yoluyla sürdürdüğü kültürün çeşitli etkinlikler aracılığıyla ziyaretçilere tanıtılmasını ifade etmektedir. Bu yönüyle kültür başkentliği kavramı, kültür olgusunu kapsadığı kadar turizm olgusunu da içermekte ve kültür ile turizm arasında bir bağ kurmaktadır. Kültür başkentini taşıyan şehirlerde söz konusu yıl boyunca kültürel sektörün tüm alt sektörlerini içeren çok sayıda proje ve etkinlik gerçekleştirilmektedir.

Kültür başkentliği fikri ilk kez Avrupa kıtasında Avrupa Kültür Başkenti (European Capital of Culture) adıyla 1985 yılında uygulamaya geçirildi. Bu fikir, Yunanistan Kültür Bakanı Melina Mercouri tarafından önerildiğinden bir jest olarak bu sıfat 1985 yılında Atina’ya verilerek süreç başlatıldı. 1985’ten 2000 yılına kadar Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerden kültür başkentleri seçilirken, 2000 yılı itibariyle Avrupa kültür başkenti sıfatı hem birden fazla kente verilmiş hem de AB adayı olan ülkelerin şehirlerine de verilmeye başlanarak kapsamı genişletildi. 2010 yılında İstanbul da bu sıfatı taşıyan üç şehirden biri oldu. Avrupa kültür başkentliği uygulamasını takip eden süreçte 1996 yılında Arap kültür başkenti; 1997 yılında Amerika kültür başkenti; 2005 yılında İslam kültür başkenti; 2008 yılında Litvanya kültür başkenti; 2012 yılında Türk Dünyası kültür başkenti ve 2014 yılında Doğu Asya’nın kültür başkenti uygulamaları hayata geçirildi. 2010 yılında İstanbul’da düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10. Zirvesi’nde önerilen Türk Dünyası kültür başkenti uygulaması kapsamında Eskişehir 2013 yılında Türk Dünyası kültür başkenti sıfatını taşırken, 2018 yılında da Kastamonu bu sıfatı taşımaya layık görüldü.

Kültür başkentliği uygulamaları, kültürel mega etkinlikler olarak nitelendirilmekte ve içeriği, boyutu, süresi ve sağladığı faydalar bakımından etkinlik turizminin diğer örneklerinden ayrılmaktadır. Bu sıfatı taşıyan şehirler başta ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda olmak üzere çok sayıda fayda elde etmektedir. Kültür başkenti olan şehir; kentsel yenileme imkânlarına kavuşabilmekte, istihdam oranları artmakta ve artan ziyaretçi sayısına bağlı olarak turizmin ekonomik faydalarından azami düzeyde yararlanabilmektedir. Bu ekonomik faydaların yanı sıra yapılan kültürel altyapı iyileştirmeleri ile şehrin sahip olduğu kültürel mirasın korunması söz konusu olabilmektedir. Kültür başkentlerinin yerel halka yönelik gerçekleştirdikleri özellikli projeler yerel halkın sosyal gelişimine katkıda bulunmaktadır. Bu projeler sayesinde ekonomik, sosyal ya da psikolojik engellerden dolayı kültürel etkinliklere her zaman katılma imkânı bulamayan kitleler, şehir merkezinden uzakta yaşayanlar ya da öğrenciler, engelliler, yaşlılar gibi gruplar için kültürel etkinliklere katılma imkânı doğmaktadır. Böylelikle kültür başkentliği uygulamaları aynı zamanda toplumdaki uzaklığı yani sosyal mesafeyi azaltmaya yardımcı olmakta ve sosyal gelişmişlik açısından toplumdaki üyeleri birbirine yaklaştırmaktadır. Ayrıca kültür başkentliği uygulamaları şehrin tanıtımına da katkıda bulunarak, hem ulusal hem de uluslararası alanda şehrin imajını geliştirmesini sağlamakta ve böylelikle marka şehir statüsüne kavuşmasının önünü açmaktadır.

Şehirlerin kültür başkentliği organizasyonları aracılığıyla sözü edilen bu faydalara ulaşabilmeleri için, kültür başkenti sıfatının verilmesiyle başlayan ve etkinlik yılının devam ettiği süreçte dikkatli bir biçimde ele almaları gereken birtakım unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar arasında; etkin yönetim, toplumsal katılım ve işbirliği, altyapı projeleri, kültürel program, pazarlama ve iletişim, finansal yönetim, risk yönetimi, insan kaynakları yönetimi, ziyaretçi yönetimi, izleme ve değerlendirme, uzun dönem etki yer almaktadır. Bu unsurlara dikkat edilerek yapılan çalışmalar, organizasyonun başarılı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacak ve kültür başkentliği sıfatının şehre sunacağı ekonomik, kültürel ve sosyal getirilerden yararlanma düzeyini artıracaktır.

Yararlanılan Kaynaklar

Çevik, S. (2015). Turistik Destinasyonlarda Marka Stratejileri: Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti (Yayımlanmamış doktora tezi). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü; Çevik, S. ve Yıldırım Saçılık, M. (2014). Kültür Birleştirir: “Sosyal Gelişme” Açısından Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Projeleri, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 7(34): 636-649; Katipoğlu, S. (2009). Avrupa Kültür Başkentleri, Kütüphaneleri ve İstanbul 2010, Bilgi Dünyası, 10 (2): 303-308.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Timur, M. N., Çevik, S. ve Kıyık Kıcır, G. (2014). Etkinlik Turizmi: Kültür Başkenti Etkinliklerinin Başarı Unsurları Üzerine Bir Değerlendirme, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2 (2/1): 56-83.