Karpiç Lokantası

Yeme-İçme İşletmesi Lokanta

(Ulus, Ankara, 1928 – 1963)

Ankara’da Taşhan Meydanı adıyla bilinen, milli mücadele sırasında Hâkimiyet-i Milliye Meydanı adını alan Ulus Meydanı’nın bir dönem en büyük binası olan Taşhan’ın içinde açıldı (1928). Kurucusu, Sovyetler Birliği’nden 1920 yılındaki göç dalgası ile İstanbul’a gelen göçmen Juri Georges Karpovich’tir (İvan Karpiç, Kigork Karpiç). Karpovich, Soyadı Kanunu’ndan sonra Kevork Karpiç Keçeci adını aldı. Atatürk, Karpovich’in adının söylenmesinin zor olması nedeniyle ona Karpiç adını verdi. Adını kurucusu olan Karpiç Baba’dan alan Karpiç Lokantası, önceleri mebusların, bakanların ve yüksek bürokratların lokantası oldu, ardından restoran geleneğini Ankaralılara aşıladı. Karpiç Lokantası, açıldıktan bir süre sonra Millet Bahçesi’nin üst kısmına yapılan Şehir Çarşısı’na taşındı, Merkez Bankası’nın yanında havuzlu Şehir Bahçesi’nin içinde Şehir Lokantası adıyla hizmet verdi. Salon ve bar bölümleri olmak üzere iki bölümden oluşan Karpiç Lokantası, halılarla kaplı, içinde 100 masanın bulunduğu bir lokanta idi. Yazın lokanta ve bar, yazlık masaları ve sandalyeleriyle bahçede faaliyete geçerdi.

Salon bölümü, büyük kristal avizelerle aydınlatılır, salonda masaların üzerine beyaz kolalı örtüler serilir, çiçekli vazolar konulurdu. Lokanta, dönemin koşullarına göre oldukça lüks ve konforlu düzenlenmişti. Örtüleri, çatalları, bıçakları her serviste değişirdi. Akarsuyu olan ilk lokanta idi. Müşterileri de şık gece elbiseli, takım elbiseli ya da smokinli müşterilerdi. Lokantanın orkestrası ve dans salonu vardı. Karpiç’in menüsünde borç çorbası, siyah ve kırmızı havyar, domatesli balık pilaki, beef stroganov, piroski, karski, kievski, limonlu votka, zeytinyağlı sebze yemekleri, salatalık turşuları, iç pilav, dolma, su böreği, kuru fasulye yemeği, perdeli pilav, Çerkez tavuğu ve baklava bulunurdu. Baba Karpiç’in misafirperverliği doğrultusunda şekillenen bir hizmet anlayışı vardı. Baba lakabı, arasının iyi olduğu gazeteciler tarafından verilmişti. Onun gazetecilere, yazarlara ve sanatçılara gösterdiği yakınlık, kendisinin Baba Karpiç diye anılmasını sağladı.

Lokantanın müşterileri arasında çoğunlukla büyükelçiler, bürokratlar, politikacılar, gazeteciler, sanatçılar ve yazarlar yer alırdı. Baba Karpiç’in yanında 30 yılı aşkın sürede pek çok kişi de yetişti. Bunlardan en çok bilinenleri sağ kolu gibi yakın olduğu Sergei (Süreyya Homyak) ve hesap işlerinden sorumlu Madam’dı (Larissa Marika). Baba Karpiç’in ölümünden sonra (1953), kız kardeşinin kızı Tamara Mihailof, lokantayı 10 yıl daha açık tuttu. Ancak, 1962 yılında Ankara’nın yaşamakta olduğu büyük kentsel dönüşüm ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni binasına taşınması, lokantayı gözden düşürdü. Müşteri sayısının iyice azalması sonucunda Mihailof, Şehir Lokantası’nı kapatmak zorunda kaldı. Karpiç Lokantası, dışarıda yemek yeme kültürünü tanıtması, kadınlar ve erkeklerin bir arada yemek yiyebileceği bir sosyalleşme mekânı olması, uyguladığı Avrupai menüsü, üstün hizmet anlayışı ve fiziksel olanaklarıyla pek çok konuda öncü olan, modern Cumhuriyet’in ilk yıllarına yakışan bir işletme oldu.

Yararlanılan Kaynaklar

Çeşnici, B. (1989). Süreyya’dan Kimler Gelip Geçmedi ki!, Sofra, 16; Günver, S. (1999). Ankara’nın İlk Lokantaları. K. Toygar ve N. Berkok (Hazırlayanlar), Ankara Mutfak Kültürü ve Yemekleri içinde (ss. 53-60). Ankara: Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi Yayını; Kaynar, H. (2010). Cumhuriyet Ankarası’na Gastronomik Bir Bakış, Yemek ve Kültür, 21 (Yaz): 56-65; Tanyer, T. (2011). Ankara’da Yalnız ve Yalnız Süreyya Var, Kebikeç, 31: 233-259; Zencir E. ve Özel, Ç.H. (2019). Ankara’nın Efsane Lokantası Karpiç. İçinde; N. Kozak (Editör). Dünden Bugüne Ankara: Otel, Lokanta, Pastane, Turizm (ss. 181-210). Ankara: Detay Yayıncılık.