İstanbul Kapalıçarşı

Doğal ve Kültürel Miras

Kapalıçarşı’nın tarihi XV. yüzyılın ortalarına kadar, yani fetih sonrası döneme kadar uzanmaktadır. Çarşının ortaya çıkış tarihi ile ilgili farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Bunlardan çarşının kuruluşunu Bizans İmparatoru Augustus dönemine hatta daha eskiye dayandığını savunanlar, bu iddialarını kapalı çarşının girişinde yer alan kartal simgesine dayandırmaktadır. Ancak son dönemde yapılan çalışmalar sonucu yaygın kabul; iddia edilen Bizans çarşısının İstanbul Kapalıçarşısı’na oldukça uzak mesafede yer aldığı, bugün Büyük Çarşı olarak da bilinen İstanbul Kapalıçarşısı’nın ise, Osmanlı mimarisi ile oluşturulduğudur.

Tarihi Yarımada’da, Beyazıt, Mercan ve Nuruosmaniye semtlerinin merkezinde yer alan ve buradaki en önemli tarihi çekicilik merkezlerinden biri olan Kapalıçarşı, ayrıca Büyük Çarşı olarak, daha eski kullanımıyla Çarşı-yı Kebir ismiyle de anılmaktadır. Uluslararası alanda ise çoğunlukla Grand Bazaar, göreceli olarak ise Great Bazaar ya da Grossbazar isimleriyle bilinmektedir. Kapalıçarşı, eşzamanlı olarak ve tek bir yapı halinde inşa edilmiş olmayıp, iki bedestenin civarında yoğunlaşan hanların üstlerinin zaman içinde kapatılmasıyla oluşturulmuştur. Bedestenler, Osmanlı döneminde bir şehrin büyüklüğüne de işaret etmekte, bedestenli şehirler uluslararası ticaret merkezleri olarak değerlendirilmektedir. Bu bakımdan İstanbul’un fethi sonrası Fatih Sultan Mehmet, fethedilen şehrin canlandırılması ve Osmanlı başkentine dönüştürülmesi için dini ve ticari merkezlerin yapılmasını öncelikli görmüş, böylece o dönemde Ayasofya’ya ait bir vakıf oluşturulması hedefiyle bedestenin kurulmasını sağlamıştır. Bu amaçtan hareketle Fatih Sultan Mehmet’in öncelemesiyle kurulan ve iki bedestenden biri olan Cevahir Bedesteni (İç Bedesten), Kapalıçarşı’nın merkezi, ticaret hayatının ise başlangıcını oluşturmuştur. Bir diğer önemli bedesten ise Sandal Bedesteni’dir (Yeni Bedesten). Bu bedesten sonradan yapılmış olup, bedestenin Fatih Sultan Mehmet ya da Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılmış olduğuna dair tartışmalar mevcuttur. Ancak Kapalıçarşı’nın kuruluşu, Cevahir Bedesteni dönemine temellendirilmektedir. Özete İstanbul Kapalıçarşısı, sırasıyla Bursa (1406), Tire (1402) ve Edirne’den (1421) sonra Osmanlı’nın dördüncü bedestenli çarşısı olarak tarih sahnesindeki yerini almıştır.

Kapalıçarşı, 40 beş bin metrekaresi kapalı alandan oluşan, 110 bin 868 metrekarelik alanı kapsamakta ve bu alanda yer alan; 65 sokak, yaklaşık olarak 3600 adet dükkân ve 14 adet han ile adeta küçük bir şehri andırmaktadır. Çarşı içinde yer alan hanlar, dükkânlar ve sokakların birbirleriyle oluşturmuş olduğu mekânsal bütünlük hayranlık uyandırıcıdır. Çarşı, o kadar büyük bir alanı kaplamaktadır ki, çarşıyı dolaşan turistlerin kaybolması olasıdır. Ancak satılan ürünlerin çeşidine, sokakların ve kapıların kurgusuna göre yön belirlemek dolaşımı kolaylaştırır niteliktedir. Kapalıçarşı’daki ticaretin sınırlarına, çarşıya girişleri belirleyen 21 adet kapı aracılığıyla ulaşılmaktadır. Bunlardan Nuruosmaniye Kapısı, çarşının bir numaralı kapısına karşılık gelmektedir. Çarşıya kapılar aracılığıyla girildiğinden ve çarşının üzeri çoğunlukla kapalı olduğundan ışık, tepe pencereleri ya da ara yüzeylerde yer alan pencerelerden içeri sızmaktadır.

Kapalıçarşı, kurulduğu yıldan bu yana 14 yangın ve üç deprem atlattı, bunun sonucunda mimari yapısı ve sınırları onarım faaliyetlerinin etkisiyle birtakım değişikliklere uğramıştır. Bu değişiklikler sonucu çarşının fiziksel sınırları Beyazıt, Çemberlitaş ve Örücüler Kapısı tarafına değişim göstermiş, böylelikle İstanbul Kapalıçarşısının sınırları kuzeyde Hanlar bölgesi, güneyde Yeniçeriler Caddesi, batıda İstanbul Üniversitesi, güneyde ise Mahmutpaşa Mahallesi şeklinde oluşmuştur. Kapalıçarşı’nın fiziksel sınırları zaman içinde değişiklik gösterse de çarşının ana yapısı ve mimari karakteri ise özgünlüğünü koruyarak günümüzdeki haline ulaşmıştır. İstanbul Kapalıçarşı günümüzde ticaretin olduğu kadar, turizmin de dünyadaki en önemli sembolleri arasında yerini korumaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

2014–01 No.lu Bilimsel Araştırma Projesi Sonuç Raporu, https://www.academia.edu/34043763/Kapal%C4%B1%C3%A7ar%C5%9F%C4%B1_Gelene%C4%9Fi_ve_%C4%B0stanbul_Kapal%C4%B1%C3%A7ar%C5%9F%C4%B1n%C4%B1n_Mekansal_Analizi, (Erişim tarihi: 28.08.2019); Eyice, S. (1992). Büyük Çarşı. TDV İslam Ansiklopedisi, C: 6., ss. 509-513. https://islamansiklopedisi.org.tr/buyuk-carsi--istanbul, (Erişim tarihi: 25.08.2019); Gülmez, F. G. (2016). Kapalıçarşı Geleneği ve İstanbul Kapalıçarşısı’nın Mekansal Analizi, MSGSÜ, http://www.kapalicarsi.com.tr/?page_id=16, (Erişim tarihi: 27.08.2019); Özbey, A. (2009). Dünden Bugüne Kapalıçarşı. İstanbul: İstanbul Ticaret Odası Yayınları; Koçu, R. E. (1973). Bedesten ve Kapalıçarşı. Hayat Tarih Mecmuası, ss. 49-56. http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/696/001580070010.pdf?sequence=3&isAllowed=y, (Erişim tarihi: 25.08.2019).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Özbey, A. (2009). Dünden Bugüne Kapalıçarşı. İstanbul: İstanbul Ticaret Odası Yayınları.