İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan diğer kitabesiz yapılar gibi bu cami de XIV. yüzyıla atfedilmektedir. Aydınoğulları döneminde yapıldığı düşünülen caminin mimari üslûbu da bu düşünceyi desteklemektedir. Diğer yapılarla çağdaş olduğunu öngörülen İshak Bey Camii de 2005-2006 yıllarında restore edilmiştir. Basamaklar aracılığıyla avlusuna inilen yapı, günümüz toprak seviyesinden daha aşağıda kalmaktadır. Selçuk–İzmir yolu üzerinde yer alan Camii, kare planlıdır. Camii duvarlarına oturan sekizgen kasnak ise yükseltilmiş ve kubbe, kiremit ile örtülüdür. Orijinalinde iki sıra tuğla ve bir sıra moloz taş ile inşa edilmiş olan camide yer yer devşirme malzeme de kullanılmıştır. Kapı ve pencere alınlıklarında ise, tuğla kullanılarak görünüm zenginleştirilmiştir. Giriş cephesinde yer alan alt kat pencerelerinin üzeri kaş kemerle zenginleştirilirken, ikinci kat pencere kemeri ve kapı alınlığındaki kemer ise daire kemer formunda yapılıdır. Mekânın aydınlatması kuzey cepheden üç pencere ile sağlanmış, doğu ve batı cephede ise altta iki, üstte ise tek pencere yerleştirilirken güney cephede pencere açıklığına yer verilmemiştir. Mihrap, güney cephede dışa taşıntı yapmaktadır. Caminin kuzeyinde yer alan bağımsız minaresi, kare kaide üzerinde yükselmektedir. Bağımsız yükselen bu minarenin kaidesinde sivri kemerli bir çeşmesi vardır. Cami ile uyumlu bir yüksekliğe sahip olan tek şerefeli minare de tuğla malzeme ile yapılıdır. Bu dönemde hâkim özellik olan, mimaride ve iç mekândaki sadelik düşüncesi bu yapıda da görülmektedir. Zamanın etkisiyle minare belirgin şekilde eğilmektedir. Günümüzde ibadet ve ziyarete açık olan caminin bahçesinde beylikler dönemine ait birkaç tane mezar taşı bulunmaktadır.