Evlenme turizmi, kişilerin asıl seyahat amaçları evlenmek (ve aynı zamanda balayı yapmak) veya seyahat edenlerin kendi ülkelerinde bir düğünden sonra balayına çıkmak olan yurtdışı gezilerini ifade eder" (Dünya Turizm Örgütü 2001: 76). Bu tür turizm, romantik veya egzotik yerler, tarihi mekanlar ya da doğal güzellikler gibi atmosfer sunan bölgelerde gerçekleştirilir (Becker 2016). Düğün turizmi, yalnızca düğün törenlerini değil, aynı zamanda nişan, balayı ve diğer ilgili etkinlikleri de kapsamaktadır. Çiftler, destinasyonda yapılacak düğünleri için özellikle düğün planlayıcıları, oteller ve yerel hizmet sağlayıcıları ile işbirliği yapabilirler (Bashar 2018). Düğün ve balayı turizminin ekonomik katkılarını üç ana başlık altında toplamak mümkündür: Birincisi, yerel üretici ve satıcılar için önemli ekonomik fırsatlar yaratması; ikincisi, kutlamalara katılan misafirlerin destinasyondaki turizm hizmetlerinden yararlanması; üçüncüsü ise çiftlerin balayını da destinasyonda geçirerek harcamalarda bulunmasıdır (Daniels ve Loveless 2007). Ayrıca, Sharma vd. (2025) tarafından Ampersand Travels (2019)’dan aktarıldığı üzere, çiftler balayında ortalama olarak bir ABD tatilcisinin normal bir tatile harcadığından üç kat daha fazla harcama yapmaktadırlar. Yazar, segmentlerin ekonomik katkı açısından öneminin değiştiğini belirtmektedir. Örneğin, destinasyon düğün segmentinin yıllık 16 milyar ABD doları gelir elde ettiği, balayı sektörünün ise yıllık 12 milyar ABD doları katkıda bulunduğu ifade edilmektedir. Evlenme turizmi, genellikle düşük maliyet, güzel manzaralar, özgün kültürel deneyimler ve misafirlerin rahatlatıcı bir ortamda kutlama yapma isteği gibi çeşitli sebeplerle tercih edilmektedir (Lee, 2019). Son yıllarda, özellikle Güneydoğu Asya ve Akdeniz ülkeleri, evlenme turizmi alanında popüler hale gelmektedir. Bu destinasyonlar, çiftlerin hayallerindeki düğün için gerekli tüm hizmetleri sunabilmekte ve bunu yaparken de yerel kültürleri, gelenekleri ve doğal güzellikleri en iyi şekilde harmanlamaktadır (Kumar ve Gupta 2020).