Divanü Lügati’t-Türk
YAYINLAR/YAYINCILIK Kitap
-
2025
Dīvānu Lugāti’t-Türk’ün yazarı Kâşgarlı Mahmud, Türklerin tarihte iz bırakmış Karahanlı hanedanının ileri gelenlerinden bir kişiliktir. Bu tarihî kişiliğin adı Mahmud olup adında geçen Kâşgar, Türklerin o dönemdeki öne çıkan siyasî ve kültürel merkezlerinden biridir. O, kendisini Muhammed oğlu Hüseyin oğlu Mahmud biçiminde tanıtır. Kâşgarlı, Türk dilinin diğer diller içerisindeki yerini ve Türk milletine duyduğu derin saygıyı ölümsüzleştirmek adına döneminin Türk yurtlarını birer birer gezerek halk ağzından dil malzemesi derlemiştir. Kâşgarlı, burada ifadesini bulan amaçlarını eserinde hadislere dahi dayandırarak ifade etmiştir. Her şeyden önce söze ‘esirgeyen, bağışlayan, Tanrı’nın adıyla -ve O’nun yardımıyla-’ diyerek giren Mahmud, Allah’a hamd ederek Hz. Muhammed ve sülalesine selam edip sözlerini sürdürür. O, Tanrı tarafından dünyayı yönetme yetkisinin o dönemde Türklere verildiğini de sözlerine ekler. Kâşgarlı, Buhara imamlarından ve Nişaburlu bir başka imamdan açıkça ve kesin olarak bizzat işittiği ve Hz. Muhammed’in kıyamet gününün şartlarını, ahir zamanın fitnelerini ve Oğuz Türklerinin çıkışını anlatırken söylediğini belirttiği şu hadisle cümlelerini sürdürür: ‘Türk dilini öğreniniz çünkü onların çok uzun sürecek saltanatları vardır’. Kâşgarlı’ya göre eğer bu hadis doğruysa Türkçe öğrenmek vaciptir eğer değilse aklın gereği budur. O, işte bu nedenle Türk ülkelerini ve bozkırlarını incelemiş; Türk, Türkmen, Oğuz, Çiğil, Yağma ve Kırgız lehçelerini ve kafiyelerini öğrenmiştir. Kâşgarlı’nın burada ‘Türk’ olarak ifade ettiği Türklerin Karahanlılardan önceki I. ve II. Türk Kağanlığı döneminde (VI.-VIII. Yüzyıl) hüküm süren (yaygın adlandırmayla Köktürkler/Göktürler) hanedandır ve Kıpçakları ifade etmektedir. Dīvānu Lugāti’t-Türk'te sık sık tekrarlanan ‘Türkler böyle der Oğuzlar şöyle der’ ifadelerini bu açıdan anlamak gerekir. Kâşgarlı Mahmud yalnızca derleme yaparak yazıya geçirmemiş döneminin Türk dilinin ses ve yapı özellikleri üzerine de bilgiler vermiştir. Tüm bunlarla Kâşgarlı, ilk Türkolog olarak kabul edilmektedir. Kâşgarlı Mahmud, eserinin temellerini Ocak 1072’de atmış; beş yılı bulan çabaları sonucunda Ocak 1077’de eserini tamamlamayı başarmıştır. Eserin Amerika’daki yayımının adı Compendium of Turkic Dialects’tir. Mahmud, eserini Bağdat’ta Abbasî halifesi Ebü'l-Kasım Abdullah’a sunmuştur.
Dīvānu Lugāti’t-Türk’e ‘ansiklopedik’ sözlük denmesinin nedeni, sekiz bini aşkın madde başına tek tek örnek cümlelerin eklenmesi ve gerektiğinde dörtlükler, deyimler, deyişler veya atasözlerinin verilmesidir. Eserde fiillere verilen örneklerde teklik üçüncü kişi geçmiş zaman (-dX) anlatımı kullanılır. Anlam tamamlanırken ise geniş zaman (-Vr) ve mastar (-mAk) yer alır. Eserde, algıda seçiciliği sağlamak adına maddelerin değiştiğinin anlaşılmasını sağlamak üzere ve Türkçe örneklerin üstüne kırmızı mürekkeple çizgi konulmuştur. Karahanlı Türkçesinden bugün elde bulunan Kutadgu Bilig, Atebetü'l Hakayık, Kur’an Tercümeleri ve Dīvān-ı Hikmet, Türkler tarafından yeni kabul edilen İslam dinini konu olarak ana merkezine alırken Dīvānu Lugāti’t-Türk, Arap milletine Türk dilini öğretmek fonksiyonunu icra etmesi amaçlanarak yazılmıştır. Eser, Türklerin Türk olmayan halk ve milletlerin yaşadığı coğrafyalara doğru genişlemesiyle Arap topluluklarının da yöneticisi olmaya başlamasının bir sonucu olarak Araplara Türkçenin kurallarını bildirmek üzere Arapların daha rahat anlayabileceği sözlük ilkelerine göre tasarlanmıştır. Eser, bir Türkçeden Arapçaya sözlük olduğu için kullanımı Araplara göre düşünülmüştür. Maddelere getirilen sınıflamalar ve sıralama ölçütleri Araplara kolaylık sağlamak açısındandır. Eserdeki sınıflamalar ‘kitap’ ve ‘bāb’ ifadeleriyle sunulur. Kâşgarlı bu bölümlere başlarken ve bölümleri bitirirken yaratıcıyı anmayı ihmal etmez. Kâşgarlı örneğin ‘muzāaf kitabı, ikili adlar bābı’na ‘esirgeyen bağışlayan Tanrı’nın adıyla’ diyerek başlar ‘Allah’a hamd olsun ki muzāaf adlar kitabı bitti’ cümlesiyle son verir. O, ‘Allah’a hamd olsun ki sālimler kitabı bitti’ ya da ... anlatıyorum yardım Allah’tandır’ gibi ifadeleri de kullanır. Türk dili tarihinde önemli yer tutan Alp Er Tonga Sagusu gibi ünlü şiirler de Dīvānu Lugāti’t-Türk’ün söz varlığı arasındadır. Eserdeki şiirler çoğunlukla dörtlükler biçimindedir ve hece ölçüsünü içerir. Eserdeki kimi şiirler aynı zamanda Türk edebiyatında koşma nazım biçiminin ilk örneklerini oluşturur. Eserde az sayıda aruz ölçüsüyle yazılmış beyitler de vardır. Eser yalnızca bir sözlük olmanın ötesinde dönemiyle ilgili tarih, coğrafya, tıp, kişi ve yer adları, mitoloji, halk edebiyatı gibi farklı disiplinler üzerine bilgileri de içermektedir. Dīvānu Lugāti’t-Türk’ün bugün elde tek bir el yazma nüshası bulunmaktadır. Nüshayı Ali Emirî İstanbul Beyazıt Camisi yanında bir sahafta 1917’de fark etmiştir ki o nüsha şu an İstanbul Fatih Millet Kütüphanesi’ndedir.
Referanslar
Akar, Ali (2012), Türk Dili Tarihi -Dönem - Eser - Bibliyografya-. İstanbul: Ötüken Neşriyat; Atalay, Besim (1999), Divanü Lûgat-it-Türk Tercümesi I/IV. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları; Ercilasun, Ahmet Bican (2013), Türk Dili Tarihi. Ankara: Akçağ Yayınları; Ercilasun, Ahmet Bican ve Akkoyunlu, Ziyat (2015), Kâşgarlı Mahmud Dîvânu Lugâti’t-Türk Giriş - Metin - Çeviri - Notlar – Dizin. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları; Karaman, Ahmet (2024), Sözcüklerin Kökenlerine Etimoloji Yolculuğu: Tarihî Türk Lehçelerinde Farazî Kök *Yv- Örneği. İstanbul: Bilge Kültür Sanat Yayınları.