Dış Kaynak Kullanımı
Kavram Yönetim ve Organizasyon
Türkçe diline Dış Kaynak Kullanımı olarak geçen bu kavramın İngilizce karşılığı outside resource using/use of outside resource olup, kısaca outsourcing şeklinde anılır. Dış kaynak kullanımı, organizasyonun tekrarlayan bazı içsel faaliyetlerinin ve karar haklarının düzenlenen bir sözleşme ile dış tedarikçilere transfer etme davranışıdır. Sağladığı faydalar kullanım alanını da yaygınlaştırmıştır. Bu faydalar; maliyet avantajı elde etme, daha esnek bir yapıya kavuşma, hız ve kalite sağlama, etkin kaynak kullanımı, risk azaltma, müşteriyi memnun etme, teknoloji ve bilgi transferi gerçekleştirme ve performans artışı gibi ortaya çıkar. Dış kaynak kullanımı uygulamalarına yol açan nedenler ise, küreselleşme ve teknolojinin hız kazandırdığı rekabet ortamıdır. Genellikle öz yeteneklere odaklanma, küçülme, yalın örgütlenme, değişim mühendisliği, kıyaslama, kademe azaltma ve şebeke organizasyonlar gibi yönetim teknikleriyle birlikte uygulanabilir. Dış kaynak kullanımı için karar alınırken amaçlara, bütünleşme derecesine, kullanım alanına, mülkiyet ilişkisine, yönetimsel kontrole ve sahiplik türüne göre bir karara varılır. Bu doğrultuda ortaya çıkan dış kaynak kullanımı türleri, taktiksel, stratejik, toplam, seçilmiş alanda, değişimsel, iş süreci, ülke dışından, kamu sektörü ve özel sektör dış kaynak kullanımı olarak ayrılır.
Dış kaynak kullanımına benzer uygulamalar bakımından alt yüklenici anlaşması ile hizmet alma, yatırım girişimciliği ve stratejik ortaklıklar gibi uygulamalar geçmişte belirgin şekilde kullanıldı ve bu uygulamalar bir yönetim tekniği olarak dış kaynak kullanımının günümüze ulaşmasına zemin hazırladı. Tarihte daha planlı uygulanması, İkinci Dünya Savaşı yıllarına kadar uzanır. Tarihsel süreç içerisinde öne çıkan örnekler ise tedarik zinciri üzerine dikkat çeken bir model olarak otomobil endüstrisinde, 1940’lı yıllarda Batı tarafından Japonya’daki dış kaynak kullanımı uygulamalarının örnek alınması, posta hizmetlerinde uygulanması, Amerika Birleşik Devletleri’nin hükümetinin yönetimde bilişim sistemlerini tedarikçilere devretmesi yanında 1980’li yılların sonunda büyük şirketlerin de bilgi sistemlerinin tedarikçilere devrinin bu eğilimin yayılmasında bir rol oynaması, General Motors, Apple, Sony, Nike gibi birçok şirketin dış kaynak kullanımı sonucu pazarda başarı elde etmesi, turizm endüstrisi özelinde ise 1980’li yıllarda Fransa’da bazı otellerin departmanlarını konularında uzman şirketlere bırakması, Türkiye’de ise, ilk uygulamanın 1997 yılında Seferihisar’da bulunan Atlantis Tatil Köyü’nde departmanların konusunda uzman kişilere sabit geceleme ücreti karşılığında verilmesi şeklinde kendini gösterdi.
Turizm endüstrisinde yaygın bir şekilde başvurulan dış kaynak kullanımı alanları; genel bakım, boş zaman faaliyetleri, çalışanların eğitimi, personel seçimi, bilgi teknolojileri, promosyon ve reklam, genel alan temizliği, oda temizliği, çamaşırhane, yüzme havuzu bakımı, bahçe işleri ve bakımı, ilaçlama, sağlık ve güvenlik hizmetleri, çalışanlar için yiyecek-içecek servisi (catering) ve ulaştırma/taşımacılık olmak üzere bu uygulamanın, daha çok kritik fonksiyonlar dışında benimsendiğine işaret etmektedir. Buna karşın özellikle konaklama işletmelerinin pastane hizmetlerine yönelik dış kaynak kullanımı uygulamalarını işletmeye taşımaları da söz konusudur. Dış kaynak kullanımı süreci, üstünlüklerin belirlenmesi, stratejik içeriğin ve gerektirimlerin ortaya çıkarılması, fayda-maliyet analizinin yapılması (ihtiyaç duyulması ve uygulamaya karar verilmesi), stratejinin ve şartların belirlenmesi, teklif formunun hazırlanması, potansiyel dış kaynakların tespit edilmesi, uygun dış kaynağın seçimi, sözleşmenin yapılması, çalışanlara duyurulması, kaynak geçişi veya dağılımının sağlanması, tedarikçi ile olan ilişkinin yönetilmesi ve ortaya çıkan etkilerin değerlendirilmesi (performans değerleme vb.) basamaklarından oluşmaktadır.
Bu süreçte tedarikçileri tanıma güçlüğü, yanlış tedarikçi seçimi, tedarikçi denetiminde yetersizlik, çalışanlar arasında işten çıkarılma durumu ve dış kaynak kullanımı sürecinde tedarikçi işletmede çalışanların örgüte uyum sağlayamaması, turizm işletmesi çalışanlarıyla çatışma durumu, sözleşmeye bağlı olarak esnekliğin kaybedilmesi, kısa vadeli ekonomik amaçların göz önünde tutulması gibi birtakım riskler de yer alıyor. Bu bakımdan hassas yapıdaki turizm endüstrisinde yer alan işletmelerin alacakları önlemler arasında en önemlisi, sözleşmenin dikkatli bir şekilde hazırlanmasıdır. Ayrıca stratejik yaklaşım benimsenerek denetleme kapsamında işletmede yönetici yetkilendirilmesi yanında misafir geri bildirimlerinin düzenli alınması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
Referanslar
Elmuti, D. (2003). The Perceived Impact of Outsourcing on Organizational Performance, American Journal of Business, 18 (2): 33-42; Lankford, M. W. ve Parsa, F. (1999). Outsourcing: A Primer, Management Decision, 37 (4): 310-316; Lonsdale, C. ve Cox, A. (2000). The Historical Development of Outsourcing: The Latest Fad?, Industrial Management & Data Systems, 100 (9): 444-450; Quinn, J. B. ve Hilmer, G. F. (1995). Strategic Outsourcing. The McKinsey Quarterly, 1: 48-70; Rodriguez, T. F. E. ve Robaina, V. P. (2004). Outsourcing and its Impact on Operational Objectives And Performance: A Study of Hotels in the Canary Islands, International Journal of Hospitality Management, 23: 287-306; Rodriguez, T. F. E. ve Robaina, V. P. (2005). A Resource-Based View of Outsourcing and its Implications for Organizational Performance in the Hotel Sector, Tourism Management, 26: 707-721; Yurtsever, İ. (23.11.2004). Otelcilik Outsourcing’e Teslim, Turizm Gazetesi, https://www.turizmgazetesi.com/Article.aspx?Id=18810, (Erişim tarihi: 07.11.2019).
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Greaver, II F. M. (1999). Strategic Outsourcing: A Structured Approach to Outsourcing Decisions and Initiatives. New York: Amacom; Güçlütürk, G. (2010). Otel İşletmelerinde Dış Kaynak Kullanımı: Yiyecek İçecek Departmanlarında Bir Araştırma. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Muğla.