Troçki, otobiyografisini ve Rus Devrim Tarihi’ni yine Büyükada’da bu köşkte kaleme aldı. Troçki Marksist teorisyendir. 1917 Rus Devrimiyle birlikte kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin kurulmasında ve altyapı çalışmalarında etkili oldu. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin üst yönetiminde yer aldı. Ancak Lenin’in ölümü sonrasında Stalin ile fikir ayrılığına düştü. Tepki olarak Sol Muhalefet’i geliştirdi. Stalin 1922 yılında Merkez Komite Genel Sekreterliği’ne getirildi. Bu aşamadan sonra Stalin, Sol Muhalefet hareketine son vermek için Troçki’yi yıpratma girişimlerinde bulundu. Troçki, önce Savaş Komitesi görevinden, sonra Siyasi Büro ve Kominist Enternasyonel Yürütme Kurulu Merkez Komitesi’nden alındı. 1927 yılında ise On Beşinci Kominist Parti Kongresi’nde parti üyeliğinden atıldı. Troçki bir süre sonra devrimcilik ve yasa dışı Sovyet Partisi kurmak suçlarıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden sürüldü. Troçki, bu aşamadan sonra Türkiye’ye sığındı. 1929 ile 1933 yılları arasında çok sıkı güvenlik önlemleri içinde torunu ve kızıyla birlikte söz konusu olan bu köşkte sakin bir hayat sürdü. Düşüncelerini kaleme aldı. Kaleme aldığı eserlerden bazıları 1905, Bireysel Terörizmin İflası, Entelijensa ve Sosyalizm, Marksistler Bireysel Terörizme Neden Karşıdırlar?, Üçüncü Kongrenin Temel Dersi, Dördüncü Dünya Kongresi Raporu, Ekim Dersleri, Amerika Kominist Olursa’dır.

Troçki, Büyükada’yı 17. 06. 1933 tarihinde bir daha geri dönmemek üzere terk etti. Troçki’nin geride bıraktığı miras, eski evi ve “Dört buçuk sene oldu. Ayaklarımın Büyükada’ya iyice kök saldığına dair garip bir his var içimde.” sözüdür. Troçki 1940 yılında kendisine yapılan bir saldırı sonrasında öldü. Ölmeden önce ağzından çıkan iki cümle; “Burjuva basınına iyi malzeme olduk”, “Dördüncü Enternasyonel’in zaferinden eminim.” oldu.