Boğazköy Alacahöyük Milli Parkı
Doğal ve Kültürel Miras Ulusal Park UNESCO Dünya Miras Alanı
(Boğazkale, Çorum, 1988 - )
-
2019
Türkiye’nin ve dünyanın en önemli açık hava müzelerinden biri olan Boğazköy Alacahöyük Milli Parkı 1988 yılında ilan edildi. Çorum’un Boğazkale ilçesinde yer alan milli parkın büyüklüğü 2.634 hektardır. Milli parkta, Anadolu’nun en eski uygarlıklarından biri olan Hitit İmparatorluğu’nun (MÖ XIV. ve XIII. yüzyıl) başkentliğini üstlenen Hattuşa (Boğazköy) antik kenti ve Hititler’e ait tarihi ve arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır. Milli park kültürel ve tarihi dokusunun yanında doğasıyla da ilgi çekmektedir.
Hattuşa, Hitit dilinde Hattuş yani Gümüş sözcüğünden türemiştir ve kil tabletlerinde Gümüş Şehir olarak bahsedilmektedir. Hattuşili tarafından kurulan Hattuşa, dönemine göre büyük bir şehirdir ve 180 hektarlık geniş bir alana kuruludur. Alan, 1834 yılında Fransız Charles Texier tarafından keşfedildi. 1906 yılında başlayan ve günümüze kadar beş farklı kültür katında yapılan arkeolojik kazılar sonucunda alanda çok sayıda medeniyetin (Hatti, Asur, Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizans) kalıntılarına ulaşıldı. Kalıntılar; Aşağı Kent, Yukarı Kent, Büyük Kale (Kral Kalesi) ve Yazılıkaya’dan oluşmaktadır.
Hititlerin en büyük çivi yazılı arşivlerini barındıran Hattuşa, UNESCO tarafından 1986 yılında Dünya Kültür Mirası listesi'ne, 30 binden fazla kil tableti, üç binden fazla mühür barındıran Hitit Tablet Arşivleri ile de 2001 yılında Dünya İnsanlık Belleği listesine alındı. Yapılan kazılarda bulunan tabletlerde, dünyanın bilinen ilk yazılı barış antlaşması Kadeş Barış Antlaşması (MÖ 1274) ortaya çıkartıldı. Bu antlaşma bir dostluk ve kardeşlik antlaşması olup döneminin iki süper gücü Hitit ile Mısır İmparatorlukları arasında imzalanmıştır. Bu antlaşmanın yer aldığı tablet İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde görülebilir. Ayrıca bu barış antlaşmanın bir kopyası, Birleşmiş Milletler Genel Kurul Binası (New York) önünde sergilenmektedir.
Hattuşa’nın yerleşim tarihi Kalkolitik döneme (MÖ 5.000-6.000) kadar eskiye gitmektedir ve şehir en parlak dönemlerini 450 yıl (MÖ 1650-1200) boyunca Hititlere başkentlik yaptığı dönemde yaşadı. İmparatorluk hâkim olduğu Anadolu ve Mezopotamya’yı buradan yönetmiştir. Güvenlik nedeniyle sarp kayalıklar üzerine kurulan Antik şehir İçinde 31 tapınak, 11 yeraltı silosu ve çeşitli yerleşim yerleri bulunmaktadır. Şehir döneminin en gelişmiş savunma yapıları örneği, uzunluğu yedi kilometre olan ve iç ve dış sur sistemlerinden oluşan setler ile çevrildi. Tarihte gizemliğini koruyan Hititler, Başkent Hattuşa’yı MÖ 1200 yıllarında çözülemeyen neden ya da nedenlerle terk ettikten sonra güneyde (Güneydoğu Anadolu ve kuzey Suriye) küçük şehir beylikleri olarak varlıklarını bir süre daha sürdürdüler.
Hattuşa şehrini çevreleyen sur sistemi üzerine görkemli giriş kapıları yapılmıştır. Hattuşa’nın Aslanlı Kapı, Yer Kapı, Kral Kapı ve Sfenksli Kapısı ziyaret edilmesi gereken anıtsal kapılarıdır. Antik kentin güney ucunda bulunan Yer Kapı’da Anadolu’nun ilk ve en eski piramitleri, Yer Kapı ve Sfenksli Kapının arasındaki orta noktada 71 metre uzunluğundaki Tünel-gizemli geçit, Büyük Kalenin güneyinde bulunan Hiyeroglifli Oda, kentin Büyük Kale kısmında bulunan kraliyet sarayı kentteki diğer önemli yapılardır.
Dini törenlerin yapıldığı Büyük Tapınak; caddeler, sokaklar, yeraltı içme suyu sistemi, yiyeceklerin depolandığı silolar, ilk kanalizasyon sistemi, atık su künkleri ve çeşmeleri ve devasa yapısıyla Başkent Hattuşa’nın en kutsal mekânıdır. Burada bulunan yeşil taş hakkında, halk arasında Mısır’dan gönderildiği, gökten düştüğü, uzaylılıların getirdiği gibi birçok söylenti bulunmaktadır. Gelen ziyaretçiler bu taşa dokunarak dilek tutmaktadır. Bin Tanrılı Ülke yani Hititlerin başkenti Hattuşa’da, 90’dan fazla tanrıça, tanrı, hayvan ve hayali yaratık kaya üzerine işlendiği Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı bulunmaktadır. Tapınak sarp kayalıklar arasına yapılmıştır.
Hattuşa’dan çıkarılan eser ve kalıntıların bir bölümü Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde, bir bölümü de Boğazköy Müzesi’nde görülebilir. Bölgenin şu anki step görünümü antropojen kaynaklı olup Hititlerin yaşadığı dönemde ormanlık alandır. Saçak otu, atkuyruğu, çayır kazgagası, yabani gelincik ve ısırgan gibi bitki türlerinin bulunduğu milli park flora açısından oldukça zengindir. Bu türlerin yanında, kara akbaba, kızıl şahin, kara çaylak, gökçe delice, küçük akbaba, arap tavşanı, yaban tavşanı, tilki, yaban domuzu gibi hayvan türleri de gözlenmektedir.
Park’ta, rekreatif kullanım amaçlı unsurlar yer almamaktadır. Boğazköy Alacahöyük Milli Parkı, Boğazkale’ye 500 metre, Çorum’a 87 kilometre, İzmir’e 791 kilometre, Ankara’ya 200 kilometre mesafededir.
Referanslar
http://bogazkoy.tabiat.gov.tr/, (Erişim tarihi: 21.10.2019); Ekmen, H. (2010). https://www.academia.edu/5222404/Hitit_Başkenti_Hattuşa_Kazılarının_Tarihçesi, (Erişim tarihi: 21.10.2019); Gümüşlüoğlu, S. ve Soğukoluk, T. (2017). İlkler İmparatorluğu’nun Başkenti Hattuşa. Çorum: Boğazkale Kaymakamlığı; file:///C:/Users/hyurttas/Downloads/Corum_Hattusa_20171025151151662.pdf, (Erişim tarihi: 21.10.2019).
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Gümüşlüoğlu, S. ve Soğukoluk, T. (Editörler) (2017). İlkler İmparatorluğu’nun Başkenti Hattuşa. Çorum: Boğazkale Kaymakamlığı.