Birgi Tarihi Kenti

DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS Cami Hamam Medrese Çeşme

Birgi, tarihi Kaistros, günümüzdeki adıyla Küçük Menderes Irmağı’nın geçtiği geniş bir ovanın kenarında denizden 390 metre yükseklikte yer almaktadır. Tarihi geçmişi, MÖ 3000’li yıllara dayanan Birgi, çağlar boyunca Frig, Lidya, Pers, Bergama Krallığı, Roma, Bizans uygarlıklarının egemenliği yaşanmıştır. Eski Birgi olarak da adlandırılan Birgi Tarihi Kenti, Beylikler döneminde XIII.-XIV. yüzyıllarda Aydınoğulları’nın başkenti, 1426 yılında Osmanlı egemenliğine geçmiş, XVI. yüzyılda Aydın sancağının ikinci büyük kenti haline gelmiştir. 1308-1425 yılları arasında Aydınoğulları Beyliği yöneticilerinin yaşadığı kent niteliğiyle Türk mimarisi ve sanatının cami, mescid, medrese, tekke, hamam, gibi Anadolu’daki erken dönem eserlerinin günümüze ulaşan örneklerini içermesi bakımından bir çekim merkezidir. Aydınoğulları döneminde olduğu kadar Osmanlı döneminde de burada yetişen ilim adamları sayesinde kültür merkezi özelliğini korumuştur.

Camiler:  

Birgi Ulu Camii: Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından 1312 yılında inşa edilen yapı beş sahınlıdır. Caminin yapımında olasılıkla Dioshieron Antik Kenti’nden alınmış mermer bloklar kullanılmıştır. Orta sahın trompla geçiş sağlanan mihrap önü kubbesiyle belirgindir. Sahınlar sütun ve kemerlerle taşınan eğimli ahşap çatıyla örtülüdür. Caminin mihrabı firuze ve koyu mor renkli mozaik çiniler ve çifte kıvrık dallı rumi motiflerle bezenmiştir. Kubbenin orta sahına dönük kemerinin köşe dolgularında ayet kitabesi ve geometrik iki renkli çini mozaikler yer almıştır. Caminin minberi ceviz ağacından kündekâri tekniğinde 1320 yılında Muzafferiddin bin Abdülvahid usta tarafından yapılmıştır. Caminin minaresi güney batıda yer alır ve eşkenar dörtgen ve zikzak biçiminde firuze sırlı tuğlalardan oluşan süslemeye sahiptir. Yapının son cemaat yeri daha geç tarihlidir.

Derviş Ağa Camii: Birgi Deresi’nin batısında yer alan cami, kare planlı ve sekizgen prizmatik kasnakla geçilen tek kubbeyle örtülüdür. Kubbe kasnağında üç pencere açılmıştır. İki sıra kirpi saçak kubbe gövdesi ve kasnağı çevrelemektedir. Moloz taş ile inşa edilen yapının kuzeyinde yer alan son cemaat yeri, birer kubbeyle örtülü üç birimlidir. Caminin minaresi yapının batı cephesinin kuzey ucunda yer almaktadır. Evliya Çelebi’ye göre avlusuz biçimde inşa edilmiştir. Bu nedenle günümüze ulaşan avlu duvarlarının XVII. yüzyıldan daha geç tarihli olabileceğine işaret edilir. Derviş Ağa tarafından darülhadis yapısı da inşa edilmiş olup caminin vakfiyesi 1664 tarihlidir. Caminin çevresinde Bıçakçı Esseyyid Hacı Ali Ağa Çeşmesi, Pankunduz Kulesi ile Kütüphane yapıları yer almaktadır.

Güdük Minare Mescidi: Kurtgazi mahallesinde yer alan mescid, yöre halkınca Kütük Minareli Cami adıyla da anılır. XIV. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği kabul gören ve kuzey-güney yönünde eğimli bir arazi üzerinde yer almaktadır. Yapı, moloz taş malzemeyle inşa edilmiştir. Arazi eğimi nedeniyle ana mekân (harim) yüksek bir bodrum kat üzerine inşa edilmiştir. Günümüze bazı duvar kalıntıları ve minaresiyle harap durumda ulaşmıştır. Dikdörtgen planlı olduğu düşünülen son cemaat yerinin üst örtüsü düz ahşaptan yapılmıştı. Yapının beş kenarlı minare kürsüsü ile ana mekânın duvarları eşit ölçüye sahiptir. Camiye ait alçı mihrap ise günümüze ulaşamamıştır.

Karaoğlu Camii: Sarıbey mahallesinde yer alan camiye ait olan medrese günümüze ulaşmamıştır. Caminin haziresi (mezar alanı) özgünlüğünü yitirmiştir. Cami, kare planlı olup kubbe örtülüdür. Çift sıra kirpi saçak yapının cephelerinde pencere açıklıkları bulunmaktadır. Son cemaat yeri, birer kubbeyle örtülü üç birimlidir. Yapı malzemesi olarak almaşık örgüyü oluşturan moloz taş, tuğla kırıkları, tuğla hatıllar ile güney cephede Bizans dönemine ait bir devşirme sütun ve sütun başlığı kullanılmıştır. Caminin şadırvanı kubbe örtülü baldaken planlıdır.  Yapılan araştırmalara göre cami XVIII. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilmiştir.

Medreseler:

Kale Medresesi: İmam Birgivi caddesinde yer alan medresenin bir bölümü yol çalışmaları sırasında harap olmuştur. Günümüze üç öğrenci hücresi ve dikdörtgen bir mekân ulaşmıştır. Kare planlı öğrenci odalarında bir veya iki adet niş ile ocak bulunmaktadır. Odalardan ikisinin üzeri tuğla ile örülmüş haç tonozla örtülüdür. Medrese, mimari özelliklerinden yola çıkılarak XVI.-XVII. yüzyıllara tarihlendirilmiştir.  

İmam Birgivi Darülhadisi: Ulu Camii yakınlarında yer alan yapı, üç birimli revakın her iki yanına ve arkasına yedi adet öğrenci odası yerleştirilmiştir. U biçimli planın basit bir örneği olan yapının doğu cephesi iki odacıktan kuzeydekinin dışa taşması nedeniyle düz değildir. Bu cephe, sokak yönünde olduğundan pahlanmıştır. Cephelerde dikdörtgen biçimli pencere açıklıkları bulunmaktadır. Revak cephesinde zikzak, menderes ve sepet örgü motiflerinden oluşan geometrik süslemeler yer almaktadır. Yapının yazıtı bulunmamasına karşın tarih belgeler ışığında 1571 veya öncesine ait olduğu öne sürülmüştür.

Derviş Ağa Darülhadisi: Dernek mahallesinde Şeyh Muhiddin Hamamı’nın karşısında yer almaktadır. Çukur Medrese adıyla da anılan yapı, Dervişağa Külliyesi’ne ait bir yapı olarak inşa edilmiştir. 1657/1658 tarihli yapı L planlı medreseler grubundadır. Medreseye ait odalar kareye yakın planlı avlu çevresinde batı ve güney yönlerinde yerleştirilmiştir. Batı kenarında beş, güney kenarında iki adet öğrenci odası bulunmaktadır. Bu odaların önünde 1,75 metre genişliğinde bir revak yer almaktadır. Kare planlı ve medresedeki diğer mekanlara göre daha büyük ölçüdeki dershane/mescidi güney kenarının doğusunda yer almaktadır. İç mekânda mukarnaslı kavsaralı mihrap nişi yer almaktadır. Batı revakı dört kemerli, güney revakı üç kemer açıklığına sahiptir. Revakın üst örtüsünün sundurma çatı olduğu düşünülmektedir. Avlunun kuzeyi duvarla kapatılmış olup doğusunda bir su arkı yer almaktadır. Yapı, moloz taş ve tuğla malzemeyle inşa edilmiştir. Darülhadis’in basık kemerli avlu girişi kuzey cephesindedir. Giriş kapısında kullanılan bezemeli söveler ve mermer bloklarda devşirme malzeme kullanılmıştır.

Aydınoğlu Mehmet Bey Türbesi: Aydınoğlu Mehmet Bey’e ait olan türbe, yazıtına göre 1310 yılında inşa edilmiştir. Ulu Camii’nin batısında yer almaktadır. Türbenin yakınında inşa edilen medrese ve hazire günümüze ulaşamamıştır. Yapının dış duvarları olasılıkla devşirme olan mermer bloklarla kaplanmıştır. Yapı, kare planlı olup kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. İki pencere açıklığı bulunan kubbe kasnağı sekizgen prizma biçimindedir. Türbede, pencere kenarlarında firuze, lacivert çini ve mozaik çini süslemeli kubbe madalyonu yer almaktadır. Yapıyı çevreleyen kaytan silme biçimindeki saçağın yapının özgün mimarisine ait olup olmadığı belirlenememiştir. Türbede Mehmet Bey’den başka Umur Bey, İsa Bey ve Bahadır Bey’in kabirleri bulunmaktadır.

Birgi’de Ümmü Sultan Türbesi ve ünlü İslam âlimi İmam Birgivi Mezarı tarihi mezar yapıları niteliğiyle kaydedilmiştir.

Su Yapıları: Birgi, tarihte çok sayıda hamam, çeşme ve su kemerinin inşa edildiği gelişmiş bir merkez niteliğindedir.   

Sasalı Hamamı (Kırkkızlar Hamamı, Çukur Yağhane): Ulu Camii yakınlarında kent merkezi ile Sasalı mahallesi arasında yer almaktadır. Sel baskınından sonra yağhane olarak kullanılan hamam, günümüze harap durumda ulaşmıştır. Yapıya ait kalıntılardan kare planlı bir ılıklık mekanıyla biri ılıklığın doğusunda üç tanesi kuzeyde yer alan kare planlı dört sıcaklık mekânı bulunmaktadır. Ilıklık bölümünün batısında biri aralık, diğeri tıraşlık mekânı olarak tanımlanan iki mekân daha bulunmaktadır. Aralık mekânı çapraz tonoz, diğer mekanlar ise birer kubbeyle örtülüdür. Yapının kuzeyindeki su deposu doğu-batı yönlü beşik tonozla örtülmüştür. Hamam, plan özellikleri bakımından XV. yüzyıla tarihlendirilmiştir.

Şeyh Muhiddin Hamamı: Sarıbey mahallesinde yer almaktadır. Yapı kalıntılarından on adet mekâna sahip olduğu belirlenmiş olup hamamın soyunmalık bölümü günümüze ulaşamamıştır. Yapı moloz taş malzemeyle inşa edilmiştir. Hamamın tonoz örtülü ılıklık bölümü enine dikdörtgen planlıdır. Yapının IV-V-VI-VII-VIII-X no’lu odaları kubbe örtülüdür. Odalar arasında geçiş sağlayan kapılar bulunmaktadır. VI-VII no’lu odalara bitişik inşa edilmiş bölüm su deposu olarak düzenlenmiştir. Hamam, yapılan araştırmalara göre XVI. veya XVII. yüzyıllara tarihlendirilmiştir.  

Çarşı Hamamı: Ulu Camii ve Birgivi Medresesi yakınında yer alan hamam, mimari özellikler bakımından XV. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Yapının bölümü günümüze ulaşamamış olup yerine betonarme bir mekân inşa edilmiştir. Ilıklık bölümü enine dikdörtgen planlıdır. Bu bölümdeki mekânlardan biri trompla geçiş sağlanan kubbeyle diğer ise sivri kemerli tonozla örtülüdür. Kubbede filgözü pencerelerle aydınlatma sağlanmıştır. Yapının tıraşlık mekânı tromplarla geçiş sağlanan filgözü pencerelerle aydınlık sağlanan kubbeyle örtülüdür. Bu mekâna açılan kapıyla halvet bölümüne geçilir. Yapının doğu cephesinde su deposu bulunmaktadır. Hamamın külhan bölümü ise kuzeydedir.

Çeşmeler: Birgi’de tarihi Taşpazar Çeşmesi, Şefik Bey Han Çeşmesi, Bıçakçızade Çeşmesi (Koca Çeşme-1807), Elif Dede Çeşmesi, Gazi Umur Bey Çeşmesi kaydedilmiştir.

Su kemerleri: Birgi’de Hacıguz Sokak ile İmam Birgivi Sokak’ta su kemerleri bulunmaktadır. Günümüze ulaşmış su değirmenleri ve su terazisi, Birgi su yapılarını tamamlamaktadır.

Kamu Yapıları ve Sivil Mimari:

Birgi Jandarma Binası: Osmanlı dönemine, XIX. yüzyıla ait jandarma binası işleviyle kullanılan yapıdır.

Şefik Bey Yağhanesi: Birgi Çayı yakınlarında bulunan yapı topluluğudur. Bahçe duvarının çevrelediği avluda ahır ve diğer yapı kalıntıları yer almaktadır. Şefik Bey’in odaları adıyla da anılmaktadır. Yağhanenin konaklama amacıyla kullanıldığı kaydedilmiştir.

Arif Mehmet Efendi Kütüphanesi: Yapı, tek mekândan oluşan kübik gövdeli, sekizgen kasnak üzerine oturan tek kubbeli bir yapıdır. Doğu ve batı cephelerinde pencere açıklıkları bulunmaktadır. Yapı, XVII.-XVIII. yüzyıllara tarihlendirilmektedir.

Küpuçuranlar Kulesi: Birgi Çayı yakınında inşa edilen ve halk efsanelerine konu olan kulenin alt bölümü geniş tutulmuş, çatıya yakın bölümlerinde menfezler bulunan taş ve tuğla ile inşa edilmiştir. Orta Çağ’a ait olan kulenin Bizans dönemine ait bir gözetleme kulesi veya Aydınoğulları sarayına ait bir yapı olabileceği öne sürülmüştür. 1922 yılına kadar meyhane, daha sonra depo işleviyle kullanılmıştır. 1997 yılında çatısı sökülmüş, lokanta binası genişletilerek yeniden kullanılmaya başlanmıştır.

Demirli (Demir) Mağaza: Çarşı Camii yakınlarındadır. Yapı tonoz örtülü olup demir gergi ve dış cepheden izlenebilen demir kamalar kullanılmıştır. Yapıda kalemişi süslemeler yer almaktadır.  Halk tarafından Demirli Mağaza olarak adlandırılan yapı, bir dönem kahvehane ve ipek atölyesi olarak kullanılmıştır.

Hızır Ali Bey Anıtı: İlk tıp doktorlarından olan ve Mısır’da başhekim iken Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından yurduna çağrılan Hızır Ali Bey (ö. 1404) anısına mermerden inşa edilmiş 137 metre yüksekliğindeki anıt, her yıl 14 Mart Tıp Bayramı’nda ziyaret edilmektedir.

Birgi Ermeni Mezarlığı: Osmanlı dönemine ait Ermeni Mezarlığı 2023 yılında Birinci Derece Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı ilan edilmiştir.

Konut Yapıları: Birgi konakları, mimarisi, kalemişi süslemeler ve Geç Dönem Osmanlı manzara resimlerine sahip yapılar olarak günümüze ulaşmış kültür mirasıdır. Birgi, sivil mimaride özgün konut yapılarıyla dikkat çekmektedir.

Çakırağa Konağı: Yapı, restore edilerek müzeye dönüştürülmüş, Osmanlı Barok tarzını sivil mimaride başarılı biçimde yansıtan bir yapı niteliğiyle önem taşımaktadır. Ahşap üzerine kalemişi süslemeleriyle dikkat çeken yapının selamlık ve diğer müştemilatı yıkılmış, yalnızca harem bölümü günümüze ulaşabilmiştir.

Sandıkoğlu Konağı: Dış sofalı Türk evi planına sahip konut yapısı, batmakta olan yelkenli gemi ve Kız Kulesi konulu manzara resimleriyle dikkat çekmektedir. Konak, XIX. yüzyılın başlarına tarihlendirilmiştir. Birgi’de Kerimağa Konağı ve Umurbeyliler Konağı günümüze ulaşmış diğer geleneksel Türk konutlarıdır. Birgi çevresinde Çörek Baba, Demir Baba ve Samut Baba gibi Anadolu Türkmen aşiretlerinden Müslüman önde gelen kimseler adına kurulmuş mahalleler bulunmaktadır. Bu yapı toplulukları, araziye dağınık bir biçimde yerleştirilmiş konutlar, çeşme, fırın, mezarlık gibi öğelerden oluşmaktadır.

Birgi’de endüstriyel miras yapıları arasında Birgi’nin girişinde 1940’lı yıllara ait zeytinyağı fabrikası ve mezbaha yapıları, İmam Birgivi yolunda un değirmeni, İsabey sokağında zeytinyağı imalathanesi, Taşpazarı mahallesinde tabakhane, Demirbaba mahallesinde zeytinyağı işliği, Birgi Çayı kıyısında 1940’lı yıllara ait elektrik santrali binası sayılmaktadır.

Referanslar

Aslanapa O. (1993). Türk Sanatı. İstanbuL: Remzi Kitabevi; Altınoluk, Ü. (2007). Geleneksel Kent Dokusu: Birgi. İzmir: Ege Yayınları; Emecen, F. (1992). Birgi, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt: 6, ss. 189-191; Tanman, B. (1993). Çakır Ağa Konağı, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt: 8, ss. 188-189. Ünal, R. H. (2001). Birgi: Tarihi, Tarihi Coğrafyası ve Türk Dönemi Anıtları. Ankara: TC Kültür Bakanlığı Sanat Eserleri.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

https://kulturenvanteri.com/tr/yer/jandarma-binasi-birgi/#17.1/38.256222/28.066044, (Erişim tarihi: 17. 12. 2024); https://kulturenvanteri.com/tr/yer/hizir-ali-bey-aniti/#17.1/38.253468/28.063696, (Erişim tarihi: 17. 12. 2024); https://unesco.org.tr/Home/Page/141?slug=UNESCO-D%C3%BCnya-K%C3%BClt%C3%BCrel-ve-Do%C4%9Fal-Miras%C4%B1-Ge%C3%A7ici-Listesi-, (Erişim tarihi: 17. 12. 2024); Kiel, M. (2013). Birgi: An Old Turkish Cultural Centre in Western Anatolia. İstanbul: Archaeology and Art Publications