Bedesten

Doğal ve Kültürel Miras Bedesten

Gelişen Osmanlı şehir yaşamının bir sonucu olarak ortaya çıkan bedestenler, zamanla ticaret yaşamının da odak merkezleri haline gelmiştir. Bedesten sözcüğü Osmanlı çarşı düzeni içinde kumaş satışlarının gerçekleştirildiği yerler için başlangıçta bezistan ve bezzâzistan biçiminde kullanılmıştır. Önceleri böyle bir tanımlamaya dönüşmeden hem halk arasında hem de resmi yazışmalarda bezzazlar pazarı veya bezzazlar çarşısı şeklinde kullanıldığı bilinmektedir. Arapçada ‘bez satan’ anlamına gelen bezzazdan türemiş bu kelime, nihayetinde ‘bedesten’ şeklini alarak ticaret yaşamının kalbini oluşturacak yapılara evrilmiştir. 

Ticaret hayatı içinde aynı iş koluyla uğraşan esnaf ve zanâatkârların çarşı içerisinde belirli bölgelerde konumlanması hemen her dönemde gözlemlenen bir eğilimdir. Önemli bir ticaret metası olan kumaşın da imal ve satışının aynı mekânda yapılma isteği bedestenlerin ortaya çıkışında etkili olmuştur. Her ne kadar Selçuklu döneminden günümüze ulaşan bir bedesten örneği bulunmasa da canlı ticaret yaşamı içinde bezzazlar için yapılmış özel han yapılarının olduğu kesin olarak bilinmektedir. Selçuklunun mirasını sürdüren Osmanlı Devleti'nde ise ticaret yapıları arasında bedestenler, "Türk Çarşısı" içinde merkezi bir rol üstlenmişlerdir. Yalnızca bez ve kumaş satılan yerler olmaktan çıkıp sahip oldukları güvenlik ve sağlam yapılarıyla antika ve ziynet benzeri değerli ürünlerin de satılıp saklandığı mekânlar haline dönüşmüşlerdir. Ticaret hayatını şekillendiren bedestenler, esnaf ve zanaatkarların da ilgili iş kollarının şehir planı içinde yerleşmelerinin de belirleyicisi olmuştur. En kıymetli malzemeleri satanlar bedesten içinde ve etrafında konumlanırken satışı yapılan ürünün değerine göre bedesten etrafında bir dağılımın olduğu gözlemlenir. Bedesten yakınlarında hanların, hanlar etrafında diğer dükkanların, han ve dükkanlara malzeme sağlayan ve ürünlerin işlendiği atölyelerin de daha dış bir halkada konumlandığı görülmektedir. Denilebilir ki; bedestenler Osmanlı şehir düzeninin oluşumunda ulu camilerle birlikte merkezi rol üstlenmişlerdir.

Vakıf malı olarak inşa edilen bedestenlerin üstlendiği farklı fonksiyonlar bulunmaktaydı. Öncelikli olarak kapalı pazar ve dükkân işlevine sahiptiler. Kıymetli malzemelerin saklandığı yerler olması nedeniyle belirli günlerde bir çeşit müzâyede uygulamasının gerçekleştirildiği ve satışların yapıldığı merkezlerdi. Devlet teminatı altında sicil kayıtlarına işlenmek suretiyle değerli ziynet eşyalarının, önemli evrakların korunduğu bir çeşit banka işlevini de sürdürmekteydiler. Günümüz vergi dairelerine benzer biçimde vergilerin tahsilinin yerine getirildiği ve yine ürün fiyatlarının belirlendiği bir çeşit borsa görevi olan yapılardı. Elbette bu farklı ve önemli işlerin mekânı olması nedeniyle bedestenlerin korunması da ayrıca üzerinde dikkatle durulması gereken bir husus olmuştur. Çok sayıda güvenilir ve ehliyetli personelin görev aldığı bedestenler, baş sorumlu olan bedesten kethüdasının kontrolünde satışta aracılık yapan dellâllar, bekçiler, hamallar gibi çalışanlardan oluşmakta idi. 

Bugüne kadar sanat ve mimarlık tarihçileri farklı plan anlayışlarına sahip bedestenler ile ilgili çeşitli sınıflandırma girişimlerinde bulunmuşlardır. Mevcut sınıflandırmalar arasında Mustafa Cezar’ın ortaya koyduğu sınıflandırma girişimi, bedestenlerin mimari yapısı ve işlevini anlamada en kapsamlı sınıflandırma örneği olarak kabul edilebilir. Buna göre bedestenler; Mahzenli Bedestenler, Dıştan Dükkanlı Bedestenler, Arasta Bedestenler, Arastalı Bedestenler, Kat Bedestenleri ve Sade-Tek Hacimli Bedestenler olarak sınıflandırılabilir.

Mahzenli bedestenler Osmanlı bedesten yapılarının en eskilerini teşkil etmektedir. Mahzenli bedestenlerde iç mekânda medrese hücrelerine benzer bölmeler sıralanır ve her biri bir dükkân bölmesi biçiminde kullanılır. Bu hücre tipi bölmelerin, bedestenin orta kısmı ile olan bağlantısı bir kapı aracılığı ile mümkün kılınmıştır. Bu nedenle mal teşhiri ve alışverişe uygun yerlerden ziyade bir çeşit oda- hücre tip bir anlayış söz konusudur ve bu tip bedestenler özellikle ticaret yaşamının canlı olduğu şehirlerde gözlemlenir. İstanbul Eski Bedesteni, Bursa Bedesteni ve Tire Bedesteni bu tip bedestenlere örnek olarak verilebilir.

Dıştan dükkanlı bedestenlerde dükkân işlevini gören bölümler yapının dış kısmına sıralanmıştır. İç bölüm ise bedestenin sahip olduğu diğer işlevlere ev sahipliği yapmaktadır.  Manisa ve Tekirdağ bedestenleri bu guruptandır.

Bir diğer tipolojiyi oluşturan Arasta bedestenler, isminden de anlaşılacağı üzere arasta düzenine sahip olan bedestenlerdir. Bir sokak üzerinde karşılıklı dükkân sıralarından meydana gelen arasta anlayışıyla yapılmış dükkanların oluşturduğu bu yapılar daha sonra bedestene tahsis edilmiştir. Bu tip bedestenlerin birden fazla girişi bulunur. Üç ya da daha fazla kapılı olan bu arasta-bedesten anlayışına sahip yapılara Kütahya, Afyonkarahisar ve Gaziantep bedestenleri örnek oluşturmaktadır. 

Arastalı bedestenler ise en başından planlanırken yanında arasta veya bir ticaret hanı olacak şekilde inşa edilmişlerdir. Bu tipin en belirgin örnekleri olarak Ankara Mahmut Paşa, Tokat ve Vezirköprü Bedestenleri zikredilebilir.

Kat bedestenleri de bazı bedestenlerin bağımsız bir yapı şeklinde inşa edilmek yerine ilgili yapının bir katının bedesten olarak kullanılmasından doğan bedesten tipine karşılık gelmektedir. Örneğin Erzurum Bedesteni, Rüstem Paşa Kervansarayı'nın üst katının bedesten olarak tahsis edilmesinden, Bor Bedesteni ise Paşa Camii olarak bilinen caminin alt katının bedesten şeklinde kullanılmasından meydana gelmiştir.x

Sade-tek hacimli bedestenler ise yine isminden anlaşılacağı üzere tek hacimden müteşekkil, içinde veya dışında mahzen ya da dükkân birimleri bulunmayan özellikle ticari faaliyetlerin yoğun olmadığı yerlerde ortaya çıkmış bedestenlerdir. Bergama, Gelibolu ve Bayburt bedestenleri bu tipe örnek olarak sunulabilir. 

Sonuç olarak bedestenler, Türk ticaret yaşamının başlangıçta Selçuklu ve Beylikler dönemlerinde ve bilhasa devamında Osmanlı devrinde önemli merkezleri haline gelmiştir. Günümüze ulaşan bedesten yapıları bugün hâlâ ticaret maksatlı ya da dolaylı yönden ticarete veya toplumun sosyal ihtiyaçlarına katkı sunacak farklı işlevler için kullanılmaya devam etmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Cezar, M. (1985). Tipik Yapılariyle Osmanlı Şehirciliğinde Çarşı ve Klasik Dönem İmar Sistemi. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi; Eyice, S. (1992). Bedesten, İçinde; TDV İslâm Ansiklopedisi, C.5, ss. 302-311; Şimşek, B.F. (2020). Bedesten Yapılarının Yeniden Kullanım Sorunlarının İncelenmesi ve Galata Bedesteni Restorasyon Önerisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). İstanbul: Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü.