-
2020
Güneybatı Anadolu’da, Antik Pisidia bölgesinin ve bugünkü adıyla göller yöresinin güneyinde yer almaktadır. Antalya’ya bağlı höyük, kentin yaklaşık 50 kilometre kuzeyindeki Bademağacı beldesi yakınında, Antalya-Burdur karayolundan 600 metre kadar içeride ve Anadolu Yaylası ile Akdeniz sahilini birbirinden ayıran Toros Dağları’nın kuzey yamaçlarına bitişik küçük bir ovada konumlanmaktadır. Bademağacı Höyüğü’ndeki kazı çalışmaları, Prof. Dr. Refik Duru ve Prof. Dr. Gülsün Umurtak'ın başkanlığında 1993-2010 yılları arasında gerçekleştirilmiştir.
200x100 metre boyutlarındaki oval biçimli höyükte yerleşim sonucu oluşan birikim, ova seviyesinden yedi metre, en erken yerleşimden ise 9,5 metre yüksekliğindedir. 2010 yılının sonunda kazılan alanların yüzölçümü 15 bin metrekareyi aştı ve höyük yüzeyinin yüzde 70’e yakın bir kısmı kazılmıştır.
Höyükteki iskânın, Neolitik Çağ’dan, Erken Hristiyanlık dönemine kadar devam ettiği, ancak bazı dönemlerde yerleşmenin görülmediği ya da zayıf olduğu anlaşılmıştır. Bademağacı’ndaki en erken yerleşme, MÖ yaklaşık 7100 – 6100 yılları arasında Neolitik Çağ’da gerçekleşti. MÖ yedinci bin yılın ilk yarısındaki en erken tabakalar (Erken Neolitik Çağ I / 9.5. Yapı Katları) çanak çömleklidir ve tanımlı bir mimari kalıntıya rastlanmayan bu dönemde evlerin, çamur sıvanmış saz / kamış duvarlı kulübeler olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu erken süreçte, Neolitik Çağ dünyasının özellikli / kamusal yapılarında görülen, söndürülmüş kireç, kum ve çakıl taşları karıştırılarak elde edilen beton sertliğindeki açkılı ve kırmızıya boyanmış Terazzo taban kalıntılarına rastlanmıştır.
Taş temel ve kerpiç duvar gibi mimari ögelere MÖ yedinci bin yılın ikinci yarısında (Erken Neolitik Çağ II / 4.1. Yapı Katları) rastlanmıştır. Bu dönemde evler birbirine bitişik olmayan müstakil planlı, genellikle dikdörtgen ve tek odalıdır. Kapının hemen karşısına at nalı biçiminde bir fırın ve odanın bir kenarına kiler ve bazen işlik alanları yerleştirilmiştir. Bazı komşuların ev dışında kilden ortak depolama kutuları (ambar) mevcuttur. Evlerde ele geçen buluntular arasında çanak çömlek, şişman kadın figürinleri ‘Ana Tanrıça’, idoller, taş balta ve keskiler, çok az sayıda çakmaktaşı ve obsidyen ok ve mızrak uçları, el değirmenleri, boncuklar, damga mühürler, kemikten biz, iğne, spatula, kaşık ve kemer tokası yer almaktadır. Yaklaşık bin yıl devam eden Neolitik yerleşmede binlerce bireyin yaşadığı düşünülürse, dönemin tipik ev içi mezar geleneğini yansıtan taban altı gömütlerde 25 adet iskeletin ele geçmesi, farklı gömü biçimlerini (örneğin yakarak / kremasyon) ve yerleşme dışı mezarlık alanını akla getirmektedir. Sekiz-dokuz bin yıl öncesinde Bademağacı halkı, sığır, koyun, keçi, domuzu evcilleştirmiş, yaban sığırı, manda, ala geyik, kızıl geyik, domuz, at, tavşan, tilki, yaban kedisi ve boz ayıyı avlayıp tüketmiştir. Emmer ve einkorn buğdayı, kabuksuz buğday, çavdar, arpa, burçak, mercimek ve bezelye tarıma alınmış bitkilerdir. Elma, ahlat, erik, kiraz, fıstık, menengiç, alıç, çitlembik ve keten ise yabani olarak tüketilmiştir.
Bademağacı’nda yerleşim geleneğinin Erken ve Geç Kalkolitik çağlarda ve İlk Tunç Çağ I’de (İTÇ I) devam ettiği çanak çömlek ve bazı zayıf mimari kalıntılardan anlaşılsa da, bu süreçte höyükte olasılıkla konar-göçer toplulukların kısa süreler için oturduğu düşünülmektedir.
Höyükte Neolitik’ten sonra tanımlı ilk yerleşim İTÇ’nin ortalarında (İTÇ II) başlamış ve Orta Tunç Çağ’da (OTÇ) sona ermiş (MÖ yaklaşık 2700 - 1900/1800) ve daha sonra herhangi bir iskân gerçekleşmemiştir. Höyüğün İTÇ II’de tahkimli bir yerel beylik merkezi olduğu ve bu beyliğin yakın çevreyi egemenliği altında tuttuğu tahmin edilmektedir. Yerleşmenin doğu ve batıdaki en dış halkasına yan yana megaron yapıları dizilidir. Dikdörtgen planlı, yerleşmenin içine bakan kısa taraftan girişli bu megaronların, yerleşmenin dışına bakan arka duvarları sağırdır ve doğal bir savunma / sur duvarı işlevi görmektedir. Höyüğün kuzeyinde bir sur duvarı parçası, üzerinde kapılar ve ortasında bir saray yapısı mevcuttur, ancak tapınak olabilecek bir yapıya rastlanmamıştır. Tüm İTÇ II yerleşmesi taş ile döşenmiş bir yamaç kuşağı ile çevrilidir. Höyük’te dönemin tipik iri küp / pithos içinde gömü geleneği görülmekte, ancak ele geçen az sayıdaki gömüt yakarak gömme ve yerleşme dışı mezarlık geleneği olasılığını düşündürmektedir. Tunç Çağ’daki tipik buluntu topluluklarını; çanak çömlek, mülkiyet ve ticareti gösteren damga mühürler, tunçtan balta / keski, ok ucu, hançer ve iğneler, stilize edilmiş Ana Tanrıça tasvirleri idoller, pişmiş toprak boncuk ve ağırşaklar ve altın kulak tıkaçları ve gümüş iğneler oluşturmaktadır.
Bademağacı Höyüğü’ndeki en geç mimari kalıntı, höyüğün ortalarında zirve kısmında yer alan ve MS 500 / 600’lere tarihlenen küçük bir kilisedir, ancak Hıristiyanlık dönemine ait herhangi bir yerleşim kalıntısı ele geçmemiştir.
Göller Yöresi, özellikle de Burdur ve çevresi, Hacılar, Kuruçay, Höyücek, Bademağacı ve Hacılar Büyük Höyük’te gerçekleştirilen kazı çalışmalarıyla Anadolu Yaylası’nın, tarihöncesi (Prehistorya) arkeolojisi bakımından en iyi araştırılmış ve Neolitikleşme sürecindeki ve Neolitik yaşam biçiminin batıya doğru yayılımındaki yeri ve rolü bakımından kilit kültür bölgelerinden biridir. Bademağacı dahil adı geçen sekiz-dokuz bin yıllık höyükler, belki gezilip görülecek eserler bakımından ziyaretçilerine Efes gibi görkemli bir tablo sunamasa da, höyükleri içinde barındıran Göller Yöresi, insanlık tarihini bir bütün olarak merak eden ve devrim niteliğinde birçok yeniliğin gerçekleştiği Neolitik Çağı yerinde görüp solumayı isteyen ziyaretçiler için kendine özgü ve izole coğrafyası ve ekolojisi ile oldukça çekici bir destinasyondur.
Referanslar
Duru, R. (2008). From 8000 BC to 2000 BC Six Thousand Years of the Burdur-Antalya Region. Antalya: Suna ve İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü; Duru, R. (2012). The Neolithic of the Lakes Region Hacılar - Kuruçay Höyük – Höyücek – Bademağacı Höyük. İçinde; M. Özdoğan, N. Başgelen ve P. Kuniholm (Editör), Neolithic in Turkey. Western Turkey. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları: 1–65; Duru, R. (2016). Tarım’dan ‘Yazı’ya Burdur Yöresi ve Yakın Çevresinin Altınbin Yılı. Antalya: Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı; Duru, R. ve Umurtak, G. (2008). R. Duru, G. Umurtak, “Bademağacı Kazıları 2004, 2005 ve 2006 Yılları Çalışma Raporu (50 levha ile birlikte), Belleten LXXII, 263: 193-250.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Duru, R. ve Umurtak, G. (2010). Bademağacı Höyüğünde (Antalya) Yapılan Kazılar Sona Erdi – 1, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, 306: 14-20; Duru, R. ve Umurtak, G. 2011. “Bademağacı Höyüğünde (Antalya) Yapılan Kazılar Sona Erdi 2, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, 307: 30-37; Duru, R. ve Umurtak, G. 2019. Bademağacı Höyüğü Kazıları. Neolitik ve Erken Kalkolitik Çağ Yerleşmeleri I. İstanbul: Ege Yayınları.