Aya Nikola Manastırı

Doğal ve Kültürel Miras Manastır

Kırklareli’ye bağlı Kıyıköy’ün bir kilometre batısında bulunan Aya Nikola Manastırı, Bizans İmparatoru Jüstinyen tarafından IV. yüzyılda Aya Nikola adına yaptırılmıştır. Hristiyanlıkta azizlerin adlarının manastır ve kiliselere verilmesi bir gelenektir. Aya Nikola’nın IV. yüzyılda yaşayan, mezarı Babaeski’de olan bir azize ait olduğu tahmin edilmektedir. Tarihte bu kişinin denizcileri koruduğuna inanılmakta idi .

Hristiyanlık inancına göre yoksulluğun erdemine inanan kişiler mal-mülk ve varlık düşüncesinden arınarak kendilerini manastır yaşamına adıyorlardı. Yerleşim yerlerinden nispeten uzakta bulunan manastırlarda, ihtiyaçlarını kendileri temin ederek beden ve ruhsal acı ile kutsal bir görevi ifa ettiklerine inanıyorlardı. Aya Nikola Manastırı da adeta bir çiftlik görünümünde olup burada yaşayan kişiler tarım işiyle ilgileniyor ve böylelikle hayatlarını idame ettiriyordu.

Manastırın yapım tarihinin IV. yüzyıl olması dikkat çekicidir. Zira Hristiyanlığın serbest olmasından yalnızca ortalama iki asır sonra kayalara oyularak yapılan başka bir manastır yoktur. Bu nedenle söz konusu yapı için Doğu Roma İmparatorluğu dönemi kaya (mağara) manastırlarının en iyi örneklerinden biridir.

Manastırın alt kısmında ayazma (şifalı su olduğu düşünülen derinlik), zemininde kilise ve üst tarafında da keşişlere, papazlara mahsus odalar vardır. Esasen manastır kompleks bir yapıya sahip olup üç bölüme sahiptir. Birinci bölüm yonca planlı bir şapelden, ikinci bölüm büyük bir kilise ve bu kiliseye bitişik bir manastırdan, üçüncü bölüm ise yanyana sıralanan manastır hücreleri ile bunların ortasında oyulan bir şapelden oluşmaktadır.

Kaya manastırı komleksi diyebileceğimiz Aya Nikola Manastırı’nda günümüze ulaşan önemli bir plastik süsleme veya resim bulunmamaktadır. Manastır dönemin bir uygulaması olarak motiflerle süslensede zaman içerisinde bu eserler yok olmuştur. Özellikle 1878-1912 yılları arasında bölgenin Ruslar ve Bulgarlar tarafından işgali sırasında tahribata uğradığı ve bu dönemde Aya Nikola’ya ait heykelin de çalındığı düşünülmektedir. Terleyen ve Yaratan Heykel denilen bu heykelin Hristiyanlarca mucizeler yarattığına inanılıyordu. Buna bağlı olarak manastır, bir şifa merkezi olarak görülüyordu. Özellikle ruhsal hastalıklarda başvurulan bir yerdi.

Manastır, 1992 yılında Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu’nca tarihi eser kapsamına alınıp koruma altına alınmıştır. 2016 yılında ise Kırklareli Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce IPA Sınır Ötesi Işbirliği Programı çerçevesinde restorasyon çalışmalarına başlanmış ve 2019 yılında çalışma tamamlanmıştır.

Referanslar

http://www.kirklarelienvanteri.gov.tr/anitlar.php?id=80, (Erişim tarihi: 24.07.2020); Karaçam, N. (1995). Efsaneden Gerçeğe Kırklareli. Kırlareli: Kırklareli Belediye Yayını; Semavi, E. (1969). Trakya’da Bizans Devrine Ait Eserler, Belleten, 33(131): 325-408.