Avcılık faaliyetleri, eski çağlarda insanların beslenme ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılırken, günümüzde, meraklıları tarafından zevk için gerçekleştirilen bir turizm türü haline geldi. Tanım olarak av turizmi; “Avcıların yaşadıkları yerden değişik bir bölge veya ülkelere avlanmak, dinlenmek ve spor yapmak amacı ile gerçekleştirdikleri seyahatlerden oluşan ve gidilen ülke ve bölge ekonomisine katkılar sağlayan bir turizm türüdür.” Diğer bir tanımda ise “Bilinçli ve belirli bir eğitime dayanarak, doğaya zarar vermeden yapılan sadece olgunluğa erişmiş hayvanların avlanmasıdır” şeklindedir. Av turizmi kapsamında avlanacak hayvanlar, üretim alanlarında beslenmektedir ve avlanmalarına imkân sağlamaya yönelik olarak doğaya bırakılmaktadır.

Av turizmine katılan kişiler avlanmanın yanı sıra farklı doğal alanlar ve kültürler görme ve tanıma imkânı da bulmaktadırlar. Yerli ve yabancı avcılar tarafından gerçekleştirilen bu turizm ise yılın her dönemine ve ülke genelinde yaygınlaşması ile ekonomik kalkınmada önemli bir araç olarak görülmektedir. Av turizminde; doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması, av hayvanlarının ve yaban hayatı kaynaklarının sürdürülebilir yönetiminin sağlanması ve yöre halkının kalkınmasına destek verilmesi amaçlanmaktadır. Av turizmi şuurlu ve kaidelere uygun şekilde organize edildiğinde, hem yapıldığı ülkedeki yaban hayatını daha iyi korunmasına sebep olacak hem de ülke için mühim bir gelir kaynağını oluşturacaktır. Bu noktada av turizminin önemini fark eden ülkeler, av hayvanlarının çeşidini ve sayısını artırmakta, ayrıca hem çevre hem de yaban hayatın korunmasında daha şuurlu davranmaktadırlar. Av turizminin gelişmesiyle birlikte kuralsız şekilde yapılan avcılık faaliyetlerinde bir düşüş olduğu ve ülkelerin otokontrolü sağladığı görülmektedir. Av turizmi katılımcıları genellikle yüksek gelir düzeyine sahip, doğa ve temiz havadan yararlanmak isteyen, avcılığa ve av hayvanlarına ilgi duyan, farklı türdeki canlıları tanımak ve yakalamak isteyen kişilerdir.

Av turizmi çeşitli ülkeler için önemli bir gelir kaynağıdır. Özellikle Afrika’nın birçok ülkesinde yapılmakta olan safariler, hem en çok bilinen av turizmi çeşididir hem de bu ülkeler için önemli bir ekonomik unsurdur. Dünya genelinde Bulgaristan, Polonya, İngiltere, Amerika, Kanada, Afrika, Rusya ve Moğolistan’da çeşitli hayvanların avlanmasına dayalı olarak av turizmi gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Avrupa’daki birçok ülke için de önemli bir döviz getirisi sağlayan bir turizm şeklidir.

Türkiye’nin fiziki olarak, üç tarafının denizlerle çevrili olması, farklı iklim özelliklerinin yaşanması, yükselti farklılıkları ve göçmen kuşların güzergahı üzerinde bulunması gibi nedenlere bağlı olarak çok zengin bitki örtüsü ve yaban hayatı kültürüne sahiptir. Bu faktörler dikkate alındığında, av turizminin gelişmesine oldukça elverişli olduğu görülmektedir. Türkiye’deki av alanları Orman Bakanlığı Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmektedir ve bu alanlarda sadece A-Grubu seyahat acentaları tarafından düzenlenen turlara katılanlar avlanabilmektedir. Bunun yanında C-Grubu seyahat acentaları da sadece yerli turistler olmak şartıyla için av organizasyonları tertip edebilmektedirler. Av turizminin yapılmasına izin verilen alanlarda; avlanma tarihleri, avlanabilecek hayvanlar ve bu hayvanların öldürülmeleri veya yaralanmaları halinde ödenecek ücretleri önceden belirlenmektedir.

Türkiye’de çok sayıda yaban hayvanının avlanılmasına izin verilmektedir. Fakat her yıl bu hayvanların türleri ve hangi tarihler aralığında avlanmalarına izin verileceği önceden belirlenmektedir. Hayvan türlerinin ve süresinin tespiti ise Merkez Av Komisyonu kararları ile tespit edilmektedir. Özellikle ayı, kurt, tilki, çakal, yaban keçisi (bezoar), çengel boynuzlu dağ keçisi (şamua), yaban domuzu gibi hayvanların, av turizmi kapsamında yabancı ve yerli avcılar tarafından bedel karşılığında avlatılmasına izin verilmektedir. Ayrıca belirtilen hayvanlar dışındaki diğer hayvanların da yabancı avcılar tarafından avlatılması, sadece özel av alanlarında yapılmaktadır.