İstanbul Tarihi Yarımada Yayalaştırma Projesi-Mevcut Durum Analizi

Araştırma Plan ve Proje Proje Proje Temelli Araştırma Sivil Toplum Kuruluşu Araştırması

(İstanbul, 2014)

İstanbul Tarihi Yarımada Yayalaştırma Projesi, kentin en eski ve tarihi bölgesi olan Tarihi Yarımada’da yaya erişimini artırmayı, motorlu taşıt trafiğini azaltmayı ve genel yaşam kalitesini iyileştirmeyi hedefleyen kapsamlı bir girişimdir. Bu proje, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Fatih Belediyesi işbirliğiyle, EMBARQ Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım Derneği ve Gehl Architects tarafından hayata geçirilmiştir. Bloomberg Philanthropies tarafından finanse edilmiştir. Projenin yazarı olarak Çiğdem Çörek Öztaş ve Merve Akı öne çıkmaktadır; ayrıca Robin King, Ben Welle, Pınar Köse ve Ece Ömür gibi isimler de projeye katkı sağlamıştır.

Yayalaştırma projesi, Tarihi Yarımada'da 295 sokağın yayalaştırılmasını içermektedir ve bu süreç 2010 yılında başlamış, 2013 yılına kadar devam etmiştir. Proje, Tarihi Yarımada’nın hem çevresel sürdürülebilirlik hem de toplumsal etki açısından değerlendirilmesini ve gelecekteki yayalaştırma çalışmalarının iyileştirilmesini hedeflemektedir. Proje kapsamında Eminönü, Tahtakale, Beyazıt, Laleli, Gedikpaşa ve Hocapaşa gibi bölgelerde sokaklar yayalaştırılmış, altyapı çalışmaları yapılmış ve yaya yolları granit taşlarla döşenmiştir.

Projenin ana hedeflerinden biri, Tarihi Yarımada’nın ulaşım altyapısını iyileştirerek yaya erişimini artırmak ve motorlu taşıt trafiğini azaltmaktır. Proje kapsamında yapılan çalışmaların bazı önemli bulguları şunlardır:

Sosyal ve Ekonomik Yapı: Yapılan anketlerde, katılımcıların çoğunluğunun yayalaştırma projelerinden memnun olduğu görülmüştür. Yayaların ve bisikletlilerin güvenliği artırılmış, sokakların görsel kalitesi iyileştirilmiş ve tarihi yapıların cazibesi güçlendirilmiştir. Ancak, bazı iş yeri sahipleri, yaya trafiğinin artmasıyla birlikte sokak satıcılarının da arttığını ve bu durumdan memnun olmadıklarını belirtmiştir.

Ulaşım: Anketlere katılanların çoğu, Tarihi Yarımada’ya ulaşmak için toplu taşıma araçlarını tercih etmektedir. Demiryolu sistemleri, otobüsler ve feribotlar en sık kullanılan ulaşım araçlarıdır. Ancak, otopark alanlarının yetersizliği önemli bir sorun olarak öne çıkmaktadır.

Yol Güvenliği: Yayalaştırma projeleri, yaya ve araç trafiği arasındaki çarpışmaları azaltarak yol güvenliğini artırmıştır. Ancak, yayalaştırılmış alanların etrafındaki ana yollar üzerinde trafik kazaları meydana gelmeye devam etmektedir.

Çevresel Kalite: Yayalaştırma sonrası motorlu taşıtların neden olduğu rahatsızlık, araç gürültüsü ve hava kirliliği önemli ölçüde azalmıştır. Ancak sokak temizliği konusunda katılımcıların görüşleri karışık olup, bazı alanlarda iyileştirme gerektiği belirtilmiştir.

Genel Memnuniyet: Genel olarak, yayalaştırma projelerinden duyulan memnuniyet oldukça yüksektir. Ancak, projenin daha sürdürülebilir olması için topluluk katılımının artırılması ve kullanıcıların geri bildirimlerinin dikkate alınması gerekmektedir.

Proje, sürdürülebilir kentleşme ve turizm sektörü açısından önemli faydalar sağlamaktadır. Yayalaştırılmış alanlar, şehirleri daha güvenli ve yaşanabilir hale getirerek aktif ulaşımı teşvik etmektedir. Bu durum, turistlerin şehri daha rahat gezip görmelerine olanak tanımakta ve yerel ekonomiye katkı sağlamaktadır. Ayrıca, motorlu taşıt kullanımının azaltılması, hava kalitesini iyileştirerek çevresel sürdürülebilirliği desteklemektedir.

Sonuç olarak, İstanbul Tarihi Yarımada Yayalaştırma Projesi, sürdürülebilir kentleşme ve turizm sektörünü destekleyen önemli bir girişimdir. Proje, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin daha güvenli ve keyifli bir şehir deneyimi yaşamasını sağlamaktadır. Bu tür projeler, diğer şehirler için de örnek teşkil etmekte ve sürdürülebilir ulaşım çözümlerinin yaygınlaştırılmasına katkı sağlamaktadır.