Fazla Rezervasyon

Kavram

Konaklama hizmeti veren işletmelerde oda gelirlerini arttırmak amacıyla uzun yıllardır kullanılan oldukça popüler bir uygulamadır. İlgili uygulamayı sadece otel işletmeleri değil, ulaştırma ve yiyecek işletmeleri başta olmak üzere kapasitesi sınırlı olan birçok hizmet işletmesi yaygın şekilde kullanmaktadır. İlk olarak havayolu işletmelerinde, sonrasında ise otel işletmelerinde ön plan çıkan bu uygulama, günümüzde özellikle gelir-getiri yönetimi kapsamında dikkate alınmaktadır.

Fazla rezervasyon, işletmelerin tedbir amaçlı tercih ettiği bir rezervasyon politikasıdır. Bu politikayı tercih eden bir otel işletmesi, bilinçli olarak mevcut ve satılabilir oda sayısından daha fazla sayıda rezervasyon alır. 100 odası bulunan bir otelin, aynı gün için toplamda 105 oda rezervasyonu kabul etmesi bu duruma bir örnektir. Otel işletmelerinin fazla rezervasyon uygulamasına başvurmasının en temel amacı, kapasite kullanım oranlarını en üst düzeye yani yüzde 100 düzeyine çıkararak olası gelir kayıplarını önlemektir. Çünkü hizmetin depolanamama özelliğinden dolayı dayanaksız bir ürün olarak nitelendirilen odaların bir tanesinin dahi tek bir gün boş kalması, işletme açısından telafisi mümkün olmayan önemli bir gelir kaybı haline gelmektedir. Bir otel işletmesi sadece mevcut veya satılabilir oda sayısı kadar rezervasyon alırsa, odalarının boş kalma riski ile karşı karşıya kalabilir. Çünkü rezervasyon yaptıran bazı müşteriler, giriş gününden önce ya da giriş gününde rezervasyonlarını iptal edebilmektedir.

Diğer taraftan, rezervasyonlu müşterilerin bazılarının rezervasyonlarını iptal ettirmeden dahi otele gelmemesi mümkündür. Birçok otel işletmesi bu riskleri azaltmak adına garantili rezervasyon almayı tercih etmektedir. Ancak garantili rezervasyon yaptıran müşteriler dahi rezervasyonlarını belli koşullarda iptal ederek teminatlarının tamamını ya da önemli bir kısmını geri alabilir. Otel işletmeleri iptal süresi dışında iptal edilen, haber verilmeden gelmeyen ya da erken çıkış yapan garantili rezervasyonlar için belirli tutarlarda para cezaları uygulamaktadır. Bu durumda uygulanan en yaygın ceza, bir günlük oda ücretinin tazminat olarak tahsil edilmesidir. Ancak yüksek sezonda bu tutar, üç gecelik oda ücretine kadar çıkabilir. Dolayısıyla bazı durumlarda (özellikle üç günden fazla olan rezervasyonlarda) bu cezalar, otel işletmelerinin karşılaştıkları gelir kayıplarını kısmen giderebilmektedir.

Otel örnekleminde yapılan araştırmalar, iptal ya da kullanılmayan rezervasyonlardan alınan tazminat tutarlarının odaların boş kalması nedeniyle kaybedilen gelirden daha az olduğunu ortaya koymaktadır. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı otel işletmelerinin büyük bir kısmı, belli oranlarda fazla rezervasyon almaktadır. Fazla rezervasyon düzeyleri işletme özellikleri, konumu, müşteri yapısı, rezervasyon şekilleri ve yasal düzenlemeler gibi farklı etmenlere bağlı olarak değişebilir. Hava alanlarına yakın, yol üstünde bulunan ve garantisiz rezervasyon kabul eden otellerde rezervasyon iptalleri ve gelmeyen rezervasyonların sayısı çok daha fazla olmaktadır. Bu bağlamda ilgili işletmelerde daha yüksek düzeylerde fazla rezervasyon alınması beklenir. Yüksek standartlarda hizmet veren işletmeler ise genellikle minimum düzeylerde fazla rezervasyon almayı tercih etmektedir. Bununla birlikte, uluslararası ölçekte otel işletmelerinde alınan fazla rezervasyon oranlarının ortalama yüzde 5 ile yüzde 13 arasında gerçekleştiği ifade edilmektedir.

Fazla rezervasyon, hem olumlu hem de olumsuz sonuçları olabilen iki yönlü riskli bir uygulamadır. Etkin fazla rezervasyon uygulamalarıyla işletme gelirlerinin önemli düzeylerde (yüzde 5’lere kadar) arttırılması mümkündür. Ancak fazla alınan rezervasyonlar, fazla oda satışına dönüşebilir. Yani otel işletmesi toplam kapasitesinden daha fazla sayıda gerçekleşen rezervasyonla karşı karşıya kalabilir. Uluslararası otel işletmeciliğinde bu durum, otelin shorta düşmesi olarak ifade edilmektedir. Shorta düşen bir otel işletmesi, kapasitesi tamamen dolduğu için rezervasyonlarına uygun olarak gelen bazı müşterilerine oda veremez. Bu durumda kalan bir otel işletmesi, en yaygını yakın çevredeki benzer standartta başka bir otele transfer etmek olmak üzere, birtakım hizmet iyileştirme uygulamasına başvurur. Ancak Türkiye’de yakın bir zamanda yapılan yasal bir düzenlemeyle otelin shorta düşmesi bir yaptırıma tabi tutulmuştur. Bu düzenlemeye göre shorta düşen bir otel, konaklama hizmeti alamayan her oda için belirli bir para cezası ödemek zorundadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Gökdeniz, A. ve Dinç, Y. (2011). Konaklama İşletmelerinde Önbüro Operasyonları ve Yönetimi (Örnek Önbüro Modülleri). Ankara: Detay Yayıncılık; Ivanov, S. (2006). Management of Overbookings in the Hotel Industry-Basic Concepts and Practical Challenges, Tourism Today, 6: 19-32; İyitoğlu, V. ve Tetik, N. (2016). Fazla Oda Satan Otellerin Kullandığı Yaygın İyileştirme Faaliyetinin Yerli Turistlerin Memnuniyet ve Tekrar Gelme Niyetlerine Etkisinin Bazı Değişkenler Açısından Değerlendirilmesi, Turizm Akademik Dergisi, 3 (1): 57-68; Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla, Birbirleriyle ve Müşterileriyle İlişkileri Hakkında Yönetmelik, http://teftis.kulturturizm.gov.tr/TR-14516/turizm-isletmelerinin-bakanlikla-birbirleriyle-ve muste-.html, (Erişim tarihi: 20.05.2019); Wangenheim, F. V. ve Bayon, T. (2007). Behavioral Consequences of Overbooking Service Capacity, American Marketing Association, 71 (4): 36–47.