Wratislaw, Wacslawa

Kişi Yazar

(1575 – ?)

1575 yılında dünyaya geldi. Hayatı hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Baron Wacslawa Wratislaw, 1591 yılında III. Murad tahttayken, Alman - Avusturya İmparatoru’nun İstanbul’a gönderdiği elçilik heyetinin en genç üyesi olarak hazır bulunan macera düşkünü bir kişiliktir. Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya arasında savaş çıkınca Wratislaw ve arkadaşları hapse atıldı. Baron Wacslawa Wratislaw, 1591 yılında, II. Rudolf’un İstanbul’a gönderdiği elçilik heyetinin bir üyesi olarak Türkiye’ye geldi. İyi bir gözlemci olan genç Wratislaw, İstanbul’da geçirdiği ilk iki yıl süresince hayatından oldukça memnun kaldı. Kitabın çevirmeni çalışmasında Wratislaw’ın yazdığına göre: “Bu güzel ve renkli yaşamın bir de öteki yüzü vardı. Hiç söz hakkı olmayan o dönemin insanları, padişahın emriyle yaşayıp, başka ülkelerin fethi hayalini kuruyorlardı.” Yine Wratislaw’a göre bu dönemde beş kez sadrazamlığa getirilmiş Sinan Paşa ise, akıllara durgunluk verecek ölçüde büyük bir servetin sahibi oldu ve böyle güçlü bir adamın düşmanlığını üzerlerine çeken bu elçilik heyeti üyeleri, tersane zindanına atıldılar. Zindana atılanlar arasında bulunan Wratislaw, üç yıllık zindan yaşamından sonra, bir süre de daha Türkiye’de kaldı ve bir Türk kadırgasında kürek çektiği yönünde kitapta ayrıca sözü geçmektedir. Bu çalışma, Baron Wacslawa Wratislaw’ın Türkiye izlenimlerini aktarmıştır.

1597 yılında Linz’de Latince olarak yayımlanan Baron Wacslawa Wratislaw’ın anıları XVI. yüzyılın sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nda devlet düzeni, toplum yaşamı, Türk-Alman ilişkileri üstüne yazılmış çok ilginç tarihsel belgelerden biri olarak kabul edilmektedir.

Ünlü olmasının sebebi, batılı seyyahların Osmanlı imparatorluğu’nu anlattıkları metinler arasında kendisinin yazmış olduğu Baron Wratislaw’ın Anıları XVI. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’ndan Çizgiler adlı çalışmasının en erken çevirisi yapılan gezgin kitapları arasında bulunmasından kaynaklanmaktadır. Eser ilk kez 1981 yılında Türkçe’ye Karacan Yayınları’ndan çevrildi. Daha sonra ise 1996 yılında M. Süreyya Dilmen’in çevirisi ile A.D yayıncılık tarafından yayımlandı.

Baron Wratislaw, İstanbul’da geçirdiği ilk yıllarda hayatı oldukça mutlu ve güzel olarak tanımladı. Payitahtın görülmeye değer önemli yerlerini, anıtlarını, ibadethanelerini ziyaret etti ve o dönemde Galata semtindeki Hıristiyan topluluklarının canlı yaşantılarından etkilendi. At Meydanı’ndaki cirit oyunlarına, toplumdaki törenlerden padişahın atlarına kadar tüm konularla ilgilenip notlar aldı ve buradaki yaşantıdan çok etkilendi. İstanbuldan ayrılmayı hiç düşünmedi ve bu durumu şöyle açıkladı: “Bu güzel koşullar içinde yaşamak bize kendi ana vatanımızı adeta unutturur olmuştu ve oraya dönmek arzumuzu gidermişti. Yaşamımızın hep böyle zevk içinde geçeceğini umarak, ölünceye dek burada kalmayı gönlümüzden geçirir olmuştuk.”

Notlarında Wratislaw ikinci yıl bu keyifli hayatın sona erdiğini çünkü iki ülke arasında savaş durumu ortaya çıkınca, önce elçilik binasına ardından da zindana kapatılan heyet üyelerinin bir kısmının cephe yakınlarındaki zindanlara, sonrasında ise Belgrat’a taşındığını yazdı. Diğer bir kısmı da önce Galata semtinde tersanede hapis yattıktan sonra bir süre kalyonlarda forsalık yaptı ve en sonunda da mahkumların kara kule dedikleri Rumeli Hisarı’ndaki zindana taşındılar. Son olarak Wratislaw, III. Mehmed döneminde burada da iki sene hapis yatan elçilik üyelerini Sinan Paşa’nın ölümünden sonra affettiğini yazdı. Ülkesine sağ-salim geri dönen Baron Wratislaw, başından geçenleri anlattığı Latince bir seyahatname yazdı ve bu seyahatname onu ünlü biri haline getirdi. Eseri değişik dillere de çevrildi.

Referanslar

Wratislaw, B. W. (1996). Baron W. Wratislaw’ın Anıları, “16. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğundan Çizgiler” (Çev. M. Süreyya Dilmen). İstanbul: Milliyet Yayınları.