Paleotik Çağ, Tunç Çağları, Frigya, Lidya, Hellenistik, Roma ve Doğu Roma dönemlerine ait 42 bin eserin sergilendiği Uşak Arkeoloji Müzesi 23. 05. 1970 tarihinde hizmete açıldı. Daha sonraları mevcut müzenin teşhir tanzim ve depolamada yetersiz kalması nedeniyle tescilli tren garının bulunduğu alana 2018 yılında üç kattan oluşan yeni bir müze yapılarak ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Ayrıca yeni müze binasında konferans salonu, fuaye alanı, kütüphane ve çocuklar için eğitim alanı bulunmaktadır.

Müzenin birinci katında bulunan teşhir salonunda kronolojik olarak yer alan vitrinlerde Uşak sınırları içerisinde bulunan Paleotik Çağ’dan kalma keskiler, kazıyıcılar, yonga parçaları; Tunç dönemini temsil eden idoller, gaga ağızlı testiler, taş baltalar; Frig, Lidya, Hellenistik, Roma ve Doğu Roma dönemlerini temsil eden pişmiş toprak, kase, tabak, kandil, figürin ve cam örnekleri sergilenmektedir. Vitrinlerin arka bölümünde antik dönem ölü gömme kültü ve inançları sunulmaktadır. Aynı katta heykeller bölümünde de Roma dönemi yönetici, devlet adamı, sporcu gibi kişilerin heykelleri yer almaktadır. Ayrıca Uşak sınırları içerisinde yer alan Akmonia, Blaundos ve Sebaste antik kentlerinde bulunan taş eserler de aynı katta sergilenmektedir.

İlkler şehri olarak tanınan Uşak, antik dönemde paranın ilk basılıp kullanıldığı Lidya Devleti sınırları içerisinde olmasından dolayı zengin sikke koleksiyonu ikinci kat olarak geçen asma katta yer almaktadır. Bu katta paranın basılması ve kullanılması konularında canlandırmalar ve yine kronolojik olarak sıralanmış vitrinlerde çeşitli dönemlere ait sikkeler ve paralar sergilenmektedir.

Müzenin son katı Lidya-Pers dönemlerinin en görkemli eseri olarak bilinen Karun Hazineleri’nden oluşmaktadır. Türkiye’den kaçırılan ve 1993 yılında mahkeme kararıyla tekrar yaşadığı topraklara getirilen Kanatlı Denizatı Broşu en nadide eseri olarak görülmektedir. Uşak – İzmir karayolu üzerinde Uşak’a 25 kilometre uzaklıkta yer alan Güre Köyü'nün yakınlarında Lidya Krallığı’na ait tümülüslerden çıkarılan altın, gümüş ve değerli taşlardan yapılmış paha biçilemez değere sahip eserler sergilenmektedir. Bu katın bir bölümünde de Lidya döneminin günlük yaşantı örnekleri, Tümülüslerin ve dokumacı, seramik, kalıp ustası gibi dönemin mesleklerinin canlandırmaları yer almaktadır.

Müzenin son bölümünde Uşak’ın yerel etnoğrafik kültürel birikimi anlatılmaktadır. Bu bölümde dokumacılık, cirit gibi canlandırmaların yanı sıra çeşitli kıyafetler, kılıçlar, silahlar ve günlük yaşamda kullanılan materyaller sergilenmektedir.