Uluslararası Havayolu Ulaştırması

Havayolu İşletmeciliği Ulaştırma İşletmeciliği Havayolu Yolcu Taşımacılğı

Havayolu ulaşımının milli sınırların dışına taşması ona uluslararası nitelik kazandırmaktadır. Birçok endüstri öncelikle ulusal sınırlar içerisinde gelişti ve sonrasında sınırlar ötesine taşındı. Hava taşımacılığı ise doğası gereği ulusal ve uluslararası boyutları çoğunlukla birlikte gelişen hatta birçok ülke için uluslararası boyutu önce gelişen bir endüstri olageldi. Bunda havada sınırların olmayışı ve ülkelerin havadan hızla geçilmesi, hava taşımacılığının uluslararası ve özellikle kıtalararası ulaşımdaki menzil ve hız avantajı gibi faktörler etkili oldu. Yine bu nedenlerle hava taşımacılığında ilk uçuşun üzerinden henüz fazla zaman geçmeden ortaya çıkan devletlerin hükümranlık sorununu ve ülkeler arasındaki uçuşlardaki standardizasyon gereksinimini çözmek üzere ilk uluslararası sözleşmeler yapıldı. Hava taşımacılığının uluslararası karakterinin bir diğer önemli nedeni ise, yüksek finansman gereksiniminin ulusal boyutta karşılanmasının güçlüğüdür.

1903 tarihli ilk başarılı uçuşla başlayan modern hava taşımacılığı hızla gelişmeye başladı ve 25 Ağustos 1919 tarihinde Londra-Paris arasında ilk uluslararası uçuş gerçekleştirildi. Özellikle jet motorlarının gelişimi ile havaaraçlarının menzil, koltuk ve yakıt kapasitesindeki gelişmeler daha hızlı, ucuz ve emniyetli Atlantik aşırı uçuşların yapılmaya başlanmasına imkân verdi. Böylece hava taşımacılığı kıtalararası ulaşımda mantıklı tek alternatif haline geldi. Öyle ki Atlantik aşırı yolculuklarda hava taşımacılığının yaygınlaşması birçok büyük yolcu gemisinin emekli edilmesine neden oldu.

1969 yılında B747’nin devreye girmesi, uçaktaki koltuk kapasitesini bir anda ikiye katlarken, havayolları için birim maliyetlerini ve dolayısıyla bilet fiyatlarını önemli ölçüde düşürdü ve bu uçuşların daha düşük gelir seviyeli insanların da kullanabileceği fiyatlarda sunulabilmesine olanak tanıdı. 1980’lerden sonra hızla çoğalan düşük maliyetli taşıyıcılar sayesinde daha da düşen bilet fiyatları ise hava taşımacılığını hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde çok daha erişilebilir hâle getirdi. Uzakdoğu, Avustralya hatta Güney Amerikalı insanlar için havayolu ulaşımı kullanılabilir hâle geldikçe bağlantılar arttı; aynı zamanda havayolu ulaşımı tercih edildikçe uluslararası hava taşımacılığı da gelişti. Avrupa ve Kuzey Amerika pazarı olgunlaşmasına karşın Asya Pasifik havayolu ulaştırması hızla büyümekte; Afrika ülkeleri ise büyük bir potansiyel barındırmaktadır.

Günümüzün modern küresel sisteminin ve uluslar ve kıtalar arasındaki her türlü ilişkinin hava taşımacılığı olmaksızın gerçekleşmesi düşünülemez. Hava taşımacılığı bulunduğu bölge ile dünyanın diğer bölümlerini birbirine bağlamakta, ekonomik ve sosyal fayda yaratmaktadır. Bugün uluslararası havayolu ulaştırması küresel ekonomik sistemin yalnızca kolaylaştırıcısı değil varlık nedeni haline geldi. Çok uluslu işletmelerin yatırım kararlarında bir bölgede havaalanının ve uluslararası havayolu ulaşımının mevcut olup olmadığı önemli bir ölçüttür. Ülkeler arasında bir hattın açılması ile ekonomik ilişkiler başlatılabilmekte; karşılıklı turizm akışı yaratılmaktadır. Bugün, uluslararası turizmin yüzde 60’a yakını havayolu ulaştırması ile gerçekleşmekte ve bu oran her geçen yıl yükselmektedir. Felaket anlarında personel ve insani yardım malzemelerinin ulaştırılması; nakledilecek organ ve kan transferi; acil yedek parça ve malzeme temini; gıda, çiçek ve gazete gibi zaman hassas bozulabilir malzemeler, mikroelektronik, değerli taşlar gibi yüksek değerli mallar, yarış atları gibi değerli canlı hayvanların taşınması için hava taşımacılığı neredeyse tek alternatiftir. Hava taşımacılığı ile ticaretin yeni biçimleri ortaya çıkmaktadır. Geçtiğimiz yıl (2018) küresel sınırlar ötesindeki elektronik ticaretin yüzde 90’ı hava taşımacılığı ile gerçekleşti. Hava taşımacılığı ülkeleri birbirine bağlarken hem ekonomik hem de kültürel anlamda gelişim farklılıklarını da azaltmaya yardımcı olmaktadır.

Bugün hava taşımacılığı birçok endüstriye kıyasla uluslararası hatta küresel boyutta dinamikleri olan uluslarüstü bir endüstri haline geldi. Havayolları kendi aralarındaki işbirlikleri ile orta hareket etmekte, küresel havaalanı işletmeleri dünyanın farklı yerlerinde havaalanları işletmektedir. Birçok büyük havayolunun ve havaalanı işletmesinin insan kaynağı farklı milliyetlerden çalışanlardan oluşmaktadır. Havaaracı üretimi ülkeler arasında işbirlikleri ile gerçekleşmektedir. 11 Eylül saldırılarında görüldüğü gibi olumlu ya da olumsuz her türlü gelişmenin, küresel anlamda kısa sürede yayılan derin etkileri olabilmektedir.

Referanslar

Hanlon, P. (2007). Global Airlines, Third Edition: Competition in a Transnational Industry. Routledge; Kuyucak, F. ve Vasigh B. (2012). Civil Aviation. İçinde; H. K. Anheier ve M. Juergensmeyer (Editörler), Encyclopedia of Global Studies. Thousand Oaks, CA: Sage Publications; https://www.iata.org/, (Erişim tarihi: 01. 10. 2019); Vasigh, B., Fleming, K. ve Tacker, T. (2014). Introduction to Air Transport Economics: From Theory to Applications (İkinci basım). Surrey:Ashgate.