Turizmde Cam Tavan Sendromu
Kavram Sosyoloji Yönetim ve Organizasyon Psikoloji İnsan Kaynakları Yönetimi
Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
-
2019
Küreselleşme ve artan teknolojik gelişmeler sonucunda bilginin önemi giderek artmakta ve emek yoğun olarak gerçekleştirilen birçok işin bilgiye dayalı olarak gerçekleştirildiği ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda değişen dünyada işgücünün niteliği de değişmektedir. Kadınların daha fazla üst yönetim pozisyonlarında çalışmaya talip oldukları, gösterdikleri başarılar, sahip oldukları nitelikler ve her türlü kariyer engellerine (aile, çocuk, ev işleri vb.) rağmen bir gerçektir. Ayrıca geleneksel olarak bazı bireyler tarafından kadınların, stratejik kararlar alacakları üst yönetimde değil, daha sıradan kararlar alacakları ve daha az sorumluluk alacakları alt pozisyonlarda yer almaları, ailelerine ve çocuklarına daha fazla zaman ayırmaları gerektiği konusunda bir düşünce hâkimdir. Ancak artan rekabet ortamında işletmelere katkı sunmanın bir cinsiyeti olmayacağı açıktır. Dolayısıyla yaratıcı fikirler ortaya koyup yeniliği üretmenin cinsiyete değil, liyakat ve performans ile gerçekleştirileceğidir. Bu doğrultuda, toplum tarafından kadının üzerine yakıştırılan cinsiyete dayalı davranışların beklenmesinden dolayı kadınların iş yaşamlarında kariyer gelişimlerini yavaşlatan, açıkça görülmesi mümkün olmayan, başarılarına ve sahip oldukları nitelikleri dikkate alınmadan karşılarına çıkan görünmez engeller cam tavan sendromu olarak ifade edilmektedir. Cam tavan kavramı ilk defa 1986 yılında Hymowitz ve Schellhardt tarafından Wall Street Gazetesi’nde kaleme alınan raporda tanımlanmaktadır. Cam tavan kavramı; şirketler, kamu kurumları, eğitim ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda üst düzey mevkilere ulaşmaya çalışan istekli kadınların karşılaştığı engelleri ifade etmektedir. Cam tavan kavramı, örgütsel etkinliğin ve verimliliğin sağlanmasında önemli bir sorun ortaya çıkarmaktadır. Bu bağlamda, işle ilgisi olmayan kişisel özellik yani cinsiyet temelinde işletmelerin terfi havuzunu sınırlandırmaları ve işletmede kadın çalışanların karar almaya katılımlarını bilinçli ve bilinçsiz bir şekilde engellemeleri, kadınların hak ettikleri kademeye terfi etmeleri hususunda göz ardı edilmeleri ve gözle görünmeyen engellere maruz bırakılmaları bir haksızlıktır. Bu durum kadınların işlerinde mutsuz olmalarına, kendilerini başarısız hissetmelerine ve işten ayrılmayı düşünmelerine sebep olabilir. Bu bağlamda cam tavan sendromu, işletmeye rekabet avantajı sağlayacak yetkin ve nitelikli çalışanların işletmeden ayrılmasına, potansiyel iş görenlerin de işletmeyi tercih etmemelerine neden olmaktadır.
Turizm işletmelerinin hizmet niteliği oluşturmasından ve emek-yoğun olmasından kaynaklı olarak alt kademelerde genellikle kadınlar çalışmaktadır. Dünya’da ve Türkiye’de yapılan çalışmalar incelendiğinde, turizm sektöründe kadın çalışanların yönetici pozisyonlarında yer alma oranları erkeklere nazaran çok düşük olarak gerçekleştiği, otel işletmelerinde kadınlar ile erkeklerin terfi edilmesi konusunda cinsiyet ayrımcılığının yapıldığı, eşit fırsatlar tanınmadığı ve kadınların eğitim düzeyine uygun olmayan kademelerde görev aldıkları şeklinde görünmeyen engellere maruz kaldıkları ifade edilebilir.
Referanslar
Akoğlan, M. K. (1996). Konaklama Endüstrisinde Kadının Konumu, Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, 7(3-4): 16-23; Aydın, Ş., Özkul, E., Tandoğan, G., ve Şahin, N. (2007). Otel İşletmelerinde Kadınların Üst ve Tepe Yönetime Yükseltilmesinde Cam Tavan Etkisi Üzerine Bir Araştırma, XV. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Bildirileri, Sakarya Üniversitesi, 25-27; Lockwood, N. R. (2004). The glass ceiling: Domestic and international perspectives, Human Resource Magazine Research Quarterly, 1-13; Örücü, E., Kılıç, R., ve Kılıç, T. (2007). Cam Tavan Sendromu ve Kadınların Üst Düzey Yönetici Pozisyonuna Yükselmelerindeki Engeller: Balıkesir İli Örneği, Yönetim ve Ekonomi, 14(2): 117-135; Powell, G. N., ve Butterfield, D. A. (2015). The glass ceiling: What have we learned 20 years on?, Journal of Organizational Effectiveness: People and Performance, 2(4): 306-326; Yildiz, S. (2017). Toplumsal Cinsiyetin Şirketlere Yansımasında Ortaya Çıkan Ayrımcılık Kavramlarının Ardılları Üzerine Bir Model Önerisi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 18(1): 121-138.
-
2020
1970’li yıllarda duyulmaya başlanan cam-tavan sendromu kavramı ilk defa 1986 yılında Wall Street Journol Gazetesi’nde Hymowitz ve Schellhardt tarafından yazılan raporda yazılı olarak geçmektedir. Bu çalışmayla, iş yaşamında özellikle kadınların karşı karşıya kaldıkları görünmez engellerin varlığı raporla ortaya konuldu. Cam-tavan sendromu kavramı genellikle kadınların statülerinin engellenmesini ifade ediyor olsa da aynı engellemeler ırk ayrımcılığı ve etnik köken ayrımcılığında da söz konusudur. Aynı şekilde erkekler de zaman zaman cam-tavan sendromu kavramı içinde engellemelere maruz kalmaktadır.
Kadın yöneticilerin kariyer ilerlemelerinin önlenmesinde çeşitli faktörler rol oynamaktadır. Bu faktörlerden biri iş yaşamında kadının kendisinden kaynaklanan bireysel faktörlerdir. Bireysel faktörler çerçevesinde kadınlar, kendilerine, ilgili işi yapmalarına engel olacak dar kalıplar öngörmektedir. Bir işin yapılamayacağına dair kişinin kendisinden kaynaklanan bireysel faktörlere, örgütsel ve toplumsal faktörler de eklenerek görünmeyen engeller inşa edilmektedir.
Cam- tavan sendromu metaforu ile ifade edilen görünmeyen engeller bilim adamlarının yapmış olduğu deney sonucu ortaya çıkarıldı. Bu deney kapalı cam bir fanus içinde pirelerle yapılmıştır. Deneyde bu cam fanusa alttan ısı verildi. Bir süre sonra pireler ısının etkisiyle zıplamaya başlamış ve çok yüksek zıpladıklarında fanusun kapağına çarpmışlardır. Daha sonra fanusun kapağı açık bir şekilde aynı deney tekrarlandı. Be sefer pireler önceki gibi yüksek bir seviyeye zıplamamış fanusun kapağını hesaplayarak hareket ettiler. Dolayısıyla burada görüldüğü gibi bir engelin varlığının öngörülmesi ile gerekli hareketi yapmaktan kaçınma hareketi ortaya çıktı.
Turizm faaliyetleri kısmen kadınlara kısmen de erkeklere faaliyet gösterdikleri alanlar açısından görünmez engellemelerle karşılaştıkları bir durum yaratmaktadır. Özellikle kadın çalışanlar, belirli bir düzeyden sonra işin yürütülmesindeki sınırlılıklar nedeniyle kariyerlerini devam ettirmemektedir. Bundan dolayı turizm sektörüistihdamında, özellikle yönetici olarak erkeklerin oransal olarak daha fazla yer aldığı görülmektedir.
Referanslar
Bilim, Ö. İ. ve Bülez, A. (2018). Cam Tavandan Yansımalar, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 7(1): 48-58; Hymowitz, C. & Schellhardt, T. D. (1986). The glass ceiling. The Wall Street Journal. Special Report on the Corporate Woman; Lockwood, N.(2004). The Glass Ceiling: Domestic and International Perspectives, Human Resource Magazine Research Quarterly, 1-49; Taşkın, E. ve Çetin, A. (2015). Kadın yöneticilerin Cam Tavan Algısının Cam Tavanı Aşma Stratejilerine Etkisi: Bursa Örneği, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 33: 19-34; Wirth, L. ,& International Labour Office. (2001). Breaking through the glass ceiling: Women in management. Geneva: International Labour Office.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Lockwood, N. (2004). The Glass Ceiling: Domesticand International Perspectives, Human Resource Magazine Research Quarterly, 1-49.