Turizm gibi kompozit bir endüstride, turizm alanlarının güvenliği ifadesini tanımlamak da son derece geniş kapsamlıdır. Önemli olduğu kadar hassas ve kırılgan bir küresel endüstri olan turizmde güvenlik büyük önem taşımaktadır. Turizm ve güvenlik olayları kaçınılmaz olarak iç içe geçmiş olgulardır. Geniş anlamda, emniyet ve güvenlik, tolere edilebilir/hoşgörülebilir riskleri aşmayan turizm faaliyetlerini ifade etmektedir. Bu, endüstrinin turistler, turizm işletmeleri ve sağlanan kaynaklar gibi tüm aktörlerin baskı, tehlike ve zarardan arınmış olması anlamına gelmektedir. Turizm alanlarında güvenlik, endüstrinin temelini oluşturmaktadır. Nihayetinde güvenlik, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’nde en temel ihtiyaçlar olan fizyolojik ihtiyaçlardan hemen sonra gelmektedir. Turizm alanlarında güvenlik dendiğinde de turistler, turistik işletmeler, yiyecek-içecek, konaklama, ulaşım, eğlence, kişiler, eşyalar, saygınlık, mahremiyet ve imaj açısından kapsamlı bir güvenlik akla gelmelidir.

Turistik endişeler tatil başlamadan önce güvenlikten daha çok konaklama yeri, eğlence, konfor ve ulaşımla ilgilidir. Ancak, güvenlikle ilgili bir tehdit hissedildiği anda, artık ilk sırada güvenlik gelecektir. Çok büyük kasırgalardan depremlere, terör eylemlerinden suç eylemlerine, sivil huzursuzluktan savaş tehditlerine kadar güvenlik olaylarının turizm destinasyonlarında ya da destinasyonlara yakın yerlerde vuku bulması, turizm endüstrisi, turistler ve yerel halkı daima etkilemektedir. Yapılan araştırmalar, örneğin Ortadoğu’da çoğunlukla savaşlar ve terör; Orta Amerika’da çoğunlukla sivil huzursuzluk; ve Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Afrika’da esas olarak turistlere karşı yüksek suç oranları şeklinde güvenlik sorunları olduğunu ortaya çıkardı. Hırsızlık, soygun, korsanlık, kaçırılma ve taciz gibi suçların varlığı turizm alanlarında güvenliği tehdit eden olaylardır. Bu tür olaylar yerel halk tarafından turistlere karşı işlenen suçlar; turistlerin yerel halka karşı işlediği suçlar; turistlerin diğer turistlere karşı işlediği suçlar; ve turizm işletmelerine karşı organize suç şeklinde meydana gelebilmektedir. Terörizm de güvenliği tehdit eden önemli bir unsurdur. Turizm ve terörizm arasındaki ilişki üç olası senaryo şeklinde ortaya çıkmaktadır: Sivil halkı hedefleyen ama bazen turistleri mağdur eden terörizm; turizmle ilgili ekonomik hedeflere yönelik terörizm; ve son olarak, turizmi ve/veya turistleri hedef alan terörizm. Ayrıca savaşların da turizm talebi üzerinde önemli etkileri söz konusudur. Savaşların patlak vermesi, terör faaliyetlerinin aksine, daha geniş alanlar ve daha uzun bir süre için turizmi olumsuz etkileme eğilimindedir.

Bu tür olaylar turizm alanlarının güvenliğini tehdit ettiği için dünyanın çeşitli yerlerinde turizm talebinde büyük düşüşlere neden oldu. Bu tür olayların yaşandığı bölgelere seyahat etmek istemeyen turistler ya rezervasyonlarını iptal etmekte ya da rezervasyonlarını daha güvenli alternatif yerlere kaydırmaktadır. Bu türden turizm talebi üzerindeki olumsuz etkiler, özellikle destinasyon için, meydana gelen bir tek olumsuz olayın etkisinden çok daha şiddetli olabilmektedir. Bu tür güvenlik olaylarının turizm endüstrisi üzerindeki sonuçları geri döndürülemez hasar veya aşırı uzun ve oldukça pahalı rehabilitasyon süreçleri şeklinde kendini gösterebilir. Bu nedenle turizm için büyük önem arz eden destinasyonlar daha kalıcı ve süreğen güvenlik önemlemleri geliştirme eğilimindedir.

Turizm alanlarındaki bu tür güvenlik sorunları turist davranışlarında etkili olabileceği gibi destinasyon üzerinde de olumsuz etkilere neden olmaktadır. Turist girişlerindeki düşüşler, turist gelirlerinin azalmasına ve turizm konusunda uzmanlaşmış destinasyonlarda tam bir ekonomik durgunluğa yol açmaktadır. Bir güvenlik krizi ne kadar uzun sürerse, turizm destinasyonu üzerindeki olumsuz etkisi de o kadar yüksek olmaktadır. Bir veya birkaç güvenlik olayı neticesinde turistlerin gelmesindeki düşüş birkaç haftadan uzun sürebilmektedir. Bunun nedeni en önemli ölçüde olayların ciddiyetinden ziyade ne sıklıkta gerçekleştiğidir. Turizm sektörü yerel ekonomi için büyük bir katkı ise diğer sektörlerdeki birçok yatırımcıyı etkilemesi de kaçınılmaz olmaktadır. Turizm işletmelerinin karlılığı güvenlik olaylarından olumsuz etkilenmektedir. Bu nedenle, sık karşılaşılan güvenlik olayları onları iflas ettirebilmekte ve bu nedenle tüm ev sahibi topluluğun yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Hem özel sektör hem de kamu sektörü için güvenli ortamın sağlamasının maliyeti yüksek olmaktadır. Bu da turistlere hizmet sağlama maliyetini artırmakta ve etkilenen destinasyonları daha az rekabetçi hâle getirmektedir.

Tüm bu olumsuzluklar genel olarak baktığımızda turizm sektörünün etkilenmesine zemin hazırlamaktadır. Etkilenen destinasyonlar, turizm endüstrisinin başarılı bir şekilde yürümesi için gerekli olan profesyonel çalışanlarını ve girişimcilerini kaybedebilmektedir. Tur operatörlerinin seyahatini iptal eden turistler için alternatif çözümler bulması maliyetli olabilmekte, bulamadığı takdirde şirketin başarısız olmasına neden olabilmektedir. Turistik tesislerin ve hizmetlerin kalitesi düşebilmektedir. Güvenlik sorunu sona erdiğinde, etkilenen altyapının ve üstyapının iyileştirilmesi için büyük miktarlarda yatırıma ihtiyaç duyulabilmektedir. Ciddi veya sık karşılaşılan güvenlik olaylarının ardından, etkilenen destinasyonlardaki birçok turizm şirketi, insan kaynaklarını yeniden yapılandırmak zorunda kalabilmektedir. Bu, sunulan hizmetin kalitesi ve bu destinasyonları ziyaret etmek isteyen turistlerin memnuniyet düzeyi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.