Rekreasyonel turizm, insanların yaşamlarındaki tekdüzelikten kurtulmak amacıyla yaşadıkları ortamdan, yaşam temposu ve tarzından bir süreliğine uzaklaşarak, hayal ettikleri fırsatları değerlendirmelerine, hareketlerini özgürce yapabilmelerine ve yenilenmelerine imkan sağlayan ve boş zamanları boyunca gönüllü olarak katıldıkları etkinliklerin tümü olarak değerlendirilebilir. Su parkı ise suya bağlı çok çeşitli aktiviteler içeren her yaştaki insan ve insan topluluklarına hizmet veren, mekân özellikleri ve program unsurları açısından birbirlerinden çok farklı boyutlarda projelendirilen baskın faktör olarak su kullanılan, aktif rekreasyonel alanlardır.

Çeşitli şekillerde ve büyüklüklerde tasarlanabilen su parkları, özellikle sıcak iklim kuşağında yer alan ülkelerde öne çıkmakta, Türkiye gibi sekiz aylık uzun yaz sezonuna sahip (nisan-kasım) ülkelerde sağladığı ticari anlamdaki avantajlar, her yaştan müşteri grubuna sunduğu eğlence imkânları, engelli dostu olması, bünyesinde bulundurduğu çeşitli eğlence mekânları, yeme-içme, alışveriş imkânları, kentsel yeşil alanın bir parçası konumunda olması, kırsal ve kentsel alanlarda kurulabilmesi gibi özellikleri su parklarını destinasyonlar için cazip hâle getirmektedir.

Su parklarında suyun rekreasyonel potansiyeli ön plana çıkarılmış, insanların suya dayalı rekreasyonel aktivitelerine olan yatkınlığından çeşitli şekillerde yararlanıldı. Sanayi Devrimi ile birlikte hızla endüstrileşen dünyada eğlence sektörü de bu değişimden etkilendi. Eğlence için eğlence parkları, tema parkları ve su parkları gibi alanlar oluşturulmaya başlandı. Su parkları teori ve uygulama anlamında Amerika Birleşik Devletleri’nde 1900’lü yılların başlangıcı ile birlikte görülmeye başlandı. Özellikle 1980’li yıllardan itibaren su parkları sayıları her geçen gün artarak, dünyanın pek çok yerinde kurulmaya başladı. Açık ve kapalı su tesisleri, ilave eğlence elemanları ve ziyaretçilere sunulan çeşitli imkânları ile su parkları olarak adlandırılırlar. Su parkları, geleneksel su parklarından türemişlerdir ancak modern anlamdaki su parkları daha gelişmiş olup kendi cazibeleri ile turistleri çekmektedirler. Tipik örneği Rogner Dorint Resort Blumau, Avusturya’dadır. Bunun dışında su parkları konusunda ABD’nin Orlando şehri önde gelmektedir, şehirde Kuzey Amerika’da en fazla ziyaret edilen 10 tema parkından yedisi bulunmaktadır. Ayrıca ABD’de en çok ziyaret edilen dört su parkı da bu şehirde bulunmaktadır.

Türkiye’de kurulmuş en eski su parkı, İstanbul Maltepe Sahil Yolu’nda yer alan Wonderland’dır (1992). İşletmesi Sporting Eğlence Kompleksi ve Turizm Limited Şirketi’ne ait olan tesis, gerçek anlamda bir su parkı kavramını her ne kadar karşılamasa da bu yönde atılmış ilk adım olarak göze çarpmaktadır. Su parkının tasarım projesi birtakım bürokratik engeller nedeniyle tam olarak hayata geçirilememiştir. Diğer yandan uygulama anlamında ilk örnek olması nedeniyle Türkiye için büyük bir adım olduğu söylenebilir. Türkiye’nin önde gelen su parkları The Land of Legends (Antalya-Serik), Oasis Aquapark Çeşme (İzmir-Alaçatı), Aqua Fantasy Park (İzmir-Selçuk), Adaland Kuşadası–Dolphinpark (Aydın-Kuşadası), Akdeniz Bölgesi’nin en büyük aquaparkı olan Water Planet (Antalya-Alanya), Didim Aquapark (Aydın-Didim), Aqua Dream Water Park (Muğla-Marmaris), Aqua Club Dolphin (İstanbul-Bahçeşehir), Aqua Marine (İstanbul-Büyükçekmece), Marina Aquapark Waterland (İstanbul-Tuzla) olarak sıralanmaktadır.