Sıfır; Bir Mucize Rakam
KAVRAM İstatistik Ekonomi Muhasebe-Finansman Teknoloji
Sıfırın bulunması, insanlık tarihinin en büyük devrimlerinden biridir. Hiçliğin sayıya dönüşmüş hâlidir. Bir zamanlar sıfır diye bir şey yoktu. Bugün sıfır her yerde ve her an karşımıza çıkmaktadır. Onsuz hiçbir matematiksel işlem yapılamaz, teknoloji, bilim ve felsefe düşünülemez. Sıfır hem bilimsel hem de düşünsel bir devrim yaratmıştır. İnsanlar sayılarla işlem yapıyor, ticaret yapıyor, gökyüzünü gözlüyordu; ama “hiçliği” ifade edecek bir sembolden habersizdi. Oysa bugün, cebimizdeki telefonlardan uzay araştırmalarına kadar her şey bu küçük rakamın etrafında dönüyor. Sıfır, görünüşte hiçliktir ama uygarlığın en büyük güçlerinden biridir.
Sıfırın İlk İzleri
Sümerler (MÖ 4000–2000) yer tutucu işaretler kullandılar. Örneğin 506 sayısını yazarken, ortadaki boşluğu çift kama ile belirtiyorlardı.
Babillier (MÖ 2000) 60 tabanlı sayı sisteminde basamak boşluğunu göstermek için çift kama işareti koyarlardı.
Çin'de Sayma çubuklarında “boş sütun” kullanıldı. Daha sonraları “〇” sembolü görülse de, uzun süre gerçek anlamda rakam değildi.
Mayalar (MS IV. yüzyıl) 20 tabanlı sistemlerinde kabuk biçimli sıfır sembolünü kullandılar. Takvim ve hesaplarda işlevseldi ama bu bilgi başka uygarlıklara ulaşmadı.
Ne Grekler ne de Romalılar sıfırı tanıyordu. Onlara göre 1’den küçük bir sayı olamazdı.
Hindistan'da Sıfırın Doğuşu
Sıfırın gerçek anlamda sayı olarak ortaya çıkışı Hindistan’da oldu. Sanskritçede “Sünya” boşluk demekti. Bu “boşluk” kavramı sayılarla birleşince, insanlık tarihinde yeni bir çağ başladı. Hindistan’da matematikçi Brahmagupta MS 628 yılında sıfırı tanımlar ve adına da Sanskritçe “Sünya” yani “boşluk” der. Onunla yapılacak işlemleri ilk kez kurallara bağladı: Ayrıca sıfırın, negatif ve pozitif sayılar arasında bir sınır noktası olduğunu kabul etti. Bu sayede matematik daha soyut, daha güçlü bir hâl aldı.
İslam Dünyası
VIII–XII. yüzyıllarda, Abbasiler döneminde Bağdat’ta Hint matematiği Arapçaya çevrilir. El-Harezmî, “Hint Hesabı” adlı eserinde sıfırın kullanımını geliştirir. Sünya kelimesini Arapçaya ṣifr (boş) olarak çevirir. İslam dünyasında sıfır bir matematik rakamı olarak çok ilgi görür. Harezmi çalışmalarıyla cebirin (Al Gebra) gelişmesinde temel olur. Bu bilgi tüccarlar, çevirmenler ve bilim insanları sayesinde Akdeniz üzerinden Avrupa’ya taşınır.
Avrupa Fibonacci ve Liber Abaci
Sıfır Avrupa’ya XII. yüzyılda Endülüs ve Sicilya’daki çeviri hareketleriyle girer, ancak asıl büyük etkiyi Pisalı Fibonacci yapar. Fibonacci, babasının gümrük işleri sayesinde doğu dünyasını tanımıştı. 1202’de yazdığı Liber Abaci adlı eserinde Hint-Arap rakamlarını ve sıfırı Avrupa’ya tanıtır.
Fibonacci kitabında “Hintlilerin dokuz işareti vardır: 1.2.3.4.5.6.7.8.9. Bu işaretlere eklenen ve Arapçada zephirum denilen sıfır sayesinde her sayı yazılabilir” diye yazar.
Kitabında dört işlemi, kesirleri, ticaret hesaplarını ve faiz problemlerini örneklerle gösterir. Ayrıca ünlü “tavşan problemi”ni de bu kitapta yazar. Başlangıçta sıfıra direnç olur. Bazı şehirlerde yasaklanır; kilise “hiçliği yazıya dökmenin şeytani bir fikir” olduğunu savunur. Ancak tüccarlar için sıfır vazgeçilmezdi. Ticaret ve muhasebe, ondalık sistem sayesinde hızlanır. Matbaanın da etkisiyle XV–XVI. yüzyıldan itibaren sıfır Avrupa’da standart hale gelir.
Matematikte Sıfırın Rolü
- En küçük doğal tam sayıdır.
- Pozitif ve negatif sayılar arasında köprü görevi görür.
- a + 0 = a (toplamaya etkisizdir).
- a × 0 = 0 (çarpımda yok edicidir)
- 0’a bölme tanımsız, 0/0 belirsizdir.
- Analizde limit, türev, integral “0’a yaklaşma” fikrine dayanır.
Modern Dünyada Sıfır
- Bilgisayarlar ikili sistem (0 ve 1) üzerine kuruludur.
- Elektronikte 0 volt referans değeridir.
- Fizikte mutlak sıfır, ulaşılabilecek en düşük sıcaklıktır.
- Ekonomide bilançolar sıfıra dengelenir.
Sıfır dijital sayılarda, mühendislikte, koordinat belirlemelerde, bilimsel hesaplamalarda temel rakamdır.
Felsefi ve Kültürel Boyut
Batıda “zero” kelimesi bazen olumsuz bir anlam taşır; birine “hiçsin” demek için kullanılır. Ama Hindistan’da Budizm ve Hinduizm’de “hiçlik”, varoluşun en yüce hali, Nirvana’ya ulaşmanın kapısıdır. Sıfır, Budizm’de yokluk değil, ulaşılacak mutlu sondur. Sıfır görünmez ama vazgeçilmezdir. Hiçliği sayıya dönüştürmekle insanlığın en büyük adımlardan biri olmuştur. Bugün fark etmesek de sıfır her yerdedir ve onsuz, hiçbir şey mümkün olmaz
Notlar:
Etimoloji: Sıfır, Sanskritçe: Sünya (boşluk), Ar: Şifr (boş), Lat: Zephirum, İt: Zero, İng. zero (cipher – şifre). Türkçedeki şifre kelimesi de bu kökten gelir.
Birkaç Söz
· “Sıfır hiçbir şey değildir; ama her şeyin başlangıcıdır.”
· “Hiçlik, sayıya dönüşünce uygarlık başladı.”
· “Sıfır, insan aklının en büyük icadıdır.”
Referanslar
Arp, R. (2013). 1001 Ideas That Changed the Way We Think, Published in Gb. Cassell İllustrated; Schımmel, A. M. (1998). Sayıların Gizemi. İstanbul: Kabalcı Yayınları; TÜBİTAK (1996). Sıfırın Gücü V, Rakamların Evrensel Tarihi. Ankara: TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları; TÜBİTAK (1996). Uzak Doğu’dan Maya Ülkesine Bir, İki, Üç IV. Kitap, Rakamların Evrensel Tarihi, Ankara: TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları.
CELAL KÜÇÜK
21/08/2025
Hindistan'da sıfın Doğuşu Sıfırın Olmalı