Seyahat Davranışı
Kavram Üretim Yönetimi ve Pazarlama Yönetim ve Organizasyon
-
2020
Turizm ürününü diğer hizmetlerden ayıran en önemli özellik, bir seyahat deneyimine dayanmasıdır. Tüketicinin seyahat, konaklama, eğlence, alışveriş ve tekrar seyahat ederek başlangıç noktasına dönmesine kadar geçen süreyi kapsayan turizm hizmetinden geriye kalan, yaşanan seyahat deneyimidir. Tüketicinin turizm hizmetinden tatmin olması ve destinasyonu tekrar ziyaret etme niyeti ya da tatmin olmaması ve başka bir destinasyon arayışına girmesi, yaşadığı seyahat deneyimi ile doğrudan ilişkilidir. Bu açıdan turizm karar vericilerinin tüketicilerin seyahat davranışlarını anlamaları ve turistleri seyahat etmeye iten motivasyonları belirleyebilmeleri gerekmektedir.
İnsanlar kendi fiziksel (gıda, iklim ve sağlık) ve psikolojik (macera ve rahatlama) ihtiyaçları nedeniyle tatile çıkmaya niyetlenebilirler. Seyahat eğilimi, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki bahsettiği temel fiziksel ihtiyaçlarla doğrudan ilişkili olmasa da, yeni arkadaş edinme ve prestij kazanma isteği seyahat etmenin nedenleri olabilir.
Seyahat davranışını etkileyen faktörler sosyal, demografik ve ekonomik faktörler olarak sıralanabilir. Sosyal faktörler; turistlerin sosyal hareket yetenekleri, siyasi istikrar veya istikrarsızlık, dil güçlükleri ve ailevi özellikler olabilir. Demografik faktörler; tüketicinin yaşı, cinsiyeti, eğitim düzeyi, mesleği gibi genel nüfus özellikleri ile ilgilidir. Ekonomik faktörler ise merkez ve hedef ülkelerin genel ekonomik durumu, kişi başına düşen milli gelir miktarı, büyüme ve kalkınma düzeyi, istihdam gibi makroekonomik göstergeler ile tüketici hanehalkının ekonomik özellikleri ile ilişkilidir.
Destinasyon seçimine yönelik seyahat motivasyonlarında itme ve çekme faktörleri etkili olabilir. İtme faktörleri köken ile ilgilidir ve bağımsız gezginin soyut, içsel arzularını ifade eder. Örneğin kaçma isteği, dinlenme ve rahatlama, macera, sağlık veya prestij gibi. Çekme faktörleri ise temelde belirli bir destinasyonun çekiciliği ve somut nitelikleri ile ilgilidir. Plajlar, konaklama ve rekreasyon tesisleri ve tarihi/kültürel eserler çekme faktörlerine örnek olarak verilebilir.
Tüketicilerin seyahat motivasyonlarının izahı için fiziksel, kültürel, kişiler arası ve statü-prestij motivasyon kategorileri de kullanılabilir. Fiziksel unsurlar kişinin fiziki durumu ile bağlantılıdır. Her ne kadar son yıllarda turizm tesislerinin ve ulaştırma işletmelerinin bu konuda farkındalığı artsa da, engelli turistler seyahat planlaması yaparken olası destinasyonların engelli dostu niteliklerine dikkat etmektedirler. Kültürel motivasyonlarda destinasyonun kültürel özellikleri ön plandadır. Örneğin her yıl 25 Nisan’da Avustralyalı ve Yeni Zelandalı turistler kendi toplumlarındaki tarihsel öneminden ötürü Çanakkale’yi ziyaret etmektedirler. Statü-prestij, turistlerin toplumsal imajlarını geliştirmek için paylaşmak istedikleri seyahat deneyimleri ile ilgilidir. Sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte statü-prestij motivasyonları da artma eğilimindedir, keza gezginler artık yaşadıkları seyahat deneyimlerini geçmişte olduğundan çok daha geniş bir akran ağına yayınlayabilmektedirler. Ayrıca bu platformlar seyahat harcamaları için bir kaynak işlevi de görebilir. Dünyanın farklı bölgelerini gezerek bu deneyimlerini Youtube üzerinden paylaşan pek çok gezginin temel finansman kaynağının bu platform üzerinden kazandığı getiriler olduğu bilinmektedir.
Seyahat davranışı, tüketiciyi seyahate yönelten olumlu motive unsurlar kadar, bazı durumlarda seyahate engel nitelikli faktörlerin olumsuz veya sınırlayıcı etkisi altındadır. Literatür, seyahat kısıtlayıcı faktörleri genel olarak içsel, kişilerarası veya yapısal faktörler olmak üzere üç başlıkta incelemektedir. İçsel faktörler gezginlerin kişisel özellikleri ile ilgilidir. Genel sağlık durumunun elverişsiz olması, belirsizlikten kaçınma hissi, zaman ve bütçe yetersizlikleri içsel faktörlere örnek olarak verilebilir. Kişilerarası faktörler ise gezginin bulunduğu sosyal çevre ile ilgilidir. Örneğin bireyin partnerinin engelli olması veya seyahat etmekten kaçınması gibi. Yapısal faktörler ise salgın hastalık, savaş veya bürokratik engeller gibi genel durumlar ile ilgilidir. Sözü edilen üç seyahat kısıtlayıcı faktörün ağırlığı, farklı coğrafyalara özgü değişebilmektedir. Örneğin Çinli turistler için en önemli seyahat kısıtlayıcıları, ulusal para birimi Yuan’ın uluslararası piyasalardaki değeri, seyahat sırasında güvenlik algısı, seyahat süresi ve hükümetin vize kısıtlamalarıdır.
Referanslar
Correia, A., Kozak, M. ve Reis, H. (2016). Conspicuous Consumption of the Elite: Social and Self-Congruity in Tourism Choices, Journal of Travel Research, 55(6): 738-750; Harman, S. (2014). Yurtdışı Seyahat Kısıtlayıcıları: Bağımsız Seyahat Eden Yerli Gezginler Üzerinde Yapılan Bir Araştırma, Alanya İşletme Fakültesi Dergisi, 6(1): 63-78; Karataş, M. ve Ersoy, A. (2012). Fransız Turistlerin Seyahat Amaçlarının Sosyal, Demografik ve Ekonomik Faktörler Açısından İncelenmesi: Antalya İli Örneği, Lefke Avrupa Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 3(2): 80-101; Kozak, N. (2019). Turizm Pazarlaması. Ankara: Detay Yayıncılık; Sparks, B., & Pan, G. W. (2009). Chinese Outbound Tourists: Understanding Their Attitudes, Constraints and Use of Information Sources, Tourism management, 30(4): 483-494.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Kozak, M. (2002). Comparative Analysis of Tourist Motivations by Nationality and Destinations, Tourism Management, 23(3): 221-232.