Saruhanlı, Gediz Ovası üzerinde yer almakta olup, Gediz Nehri’nin önemli kollarından biri olan Kumçayı ilçeden geçmektedir. Akdeniz ikliminin etkisinde bulunan Saruhanlı, İzmir-İstanbul devlet karayolu üzerinde stratejik bir konumda yer almaktadır. Bu konumu, ilçenin hem tarımsal ürünlerini pazarlama hem de ticari faaliyetlerini geliştirme açısından önemli avantajlar sunmaktadır.

Saruhanlı, Manisa il merkezine on dokuz kilometre mesafede konumlanan ve deniz seviyesinden kırk üç metre yükseklikte bulunan bir ilçedir. 890 kilometrekare yüzölçümüne sahip olan ilçe, sekizi merkezde, kırk ikisi kırsalda olmak üzere toplam elli mahalleden oluşmaktadır. İlçenin toplam nüfusu 55.340 olup, merkez nüfusu 21.209’dur.

Saruhanlı adı ilk olarak 1754 yılında Cevat Paşa Tarihi'nde geçmektedir. İlçenin aydınlığa kavuşmuş tarihi, Kurtuluş Savaşı ile başlamış olup, 1918 yılında 150 haneli bir köy olarak anılan yerleşim yeri, 7 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtulmuştur. Verimli tarım arazilerine sahip olması, ilçenin kısa sürede nüfus artışı yaşamasına katkı sağlamıştır. İlçe nüfusunun büyük bir kısmını Balkan Yarımadası’ndan göç eden topluluklar oluşturmaktadır. Saruhanlı ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayalı olup, en önemli tarımsal ürünleri çekirdeksiz üzüm, zeytin, mısır ve tütündür.

Türk Patent Enstitüsü tarafından “Üzümün Başkenti” olarak tescillenen Saruhanlı, 112 bin dekarlık alanda üzüm üretimi gerçekleştirmekte olup, yaklaşık 19 milyon asma ağacına sahiptir. Türkiye, dünya çapında 154 yıldır kuru üzüm üretimi ve ihracatında lider konumda bulunmakta ve ülke genelinde üretilen 250-320 bin tonluk kuru üzümün yaklaşık 40-45 bin tonu Saruhanlı’dan karşılanmaktadır. İlçede faaliyet gösteren dört üzüm işletmesi, yaklaşık 1.250 kişiye istihdam sağlamakta ve yıllık seksen bin ton üretim gerçekleştirmektedir. Saruhanlı’da üretilen üzümler başta İngiltere, Almanya, Hollanda, İtalya, Fransa ve Rusya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç edilmekte ve ilçe ekonomisine yıllık ortalama 360 milyon TL katma değer sağlamaktadır.

Saruhanlı, Gediz Havzası’nın verimli topraklarına sahip olup, üzüm üretiminin yanı sıra 122 bin dekar zeytin, altmış iki bin dekar hububat, otuz dört bin dekar mısır, on beş bin dekar tütün, on dört bin dekar domates ve sekiz bin dekar biber ekim alanlarına sahiptir. İlçede ova bölgelerinde üzüm, kırsal alanlarda ise zeytin üretimi yoğunluk göstermektedir. 

İstanbul’dan İzmir’e geçiş güzergahında olan Saruhanlı ziyaretçi çeken bir bölge değildir. Yiyecek- içecek olanakları çeşitli olsa da konaklama tesisleri bakımından yetersizdir. İlçede konaklama yapılabilecek tek seçenek Üzüm Otel’dir.

Saruhanlı, Gediz Havzası’nın verimli topraklarına sahip olup, üzüm ve zeytin üretimiyle öne çıkmaktadır. Türk Patent Enstitüsü tarafından “Üzümün Başkenti” olarak tescillenmiş olması, ilçeyi tarımsal turizm açısından cazip hale getirebilir.

Bağcılık ve Üzüm Hasadı Turları: İlçede 112 bin dekarlık alanda üzüm üretimi yapılmakta olup, bağ bozumunda turistlerin katılabileceği bağcılık turları düzenlenebilir. Bağ evleri ve üzüm şarapçılığı gibi turistik deneyimler geliştirilebilir.

Zeytin ve Zeytinyağı Turizmi: 122 bin dekar zeytinlik alanı bulunan ilçede, zeytin hasadı turları, zeytinyağı tadım etkinlikleri ve zeytinyağı üretim süreçlerini anlatan tesis gezileri düzenlenebilir.

Ekoturizm ve Doğa Yürüyüşleri: Saruhanlı, düz ve geniş arazileriyle doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve kırsal turizme yönelik aktiviteler için elverişlidir.

Saruhanlı, yamaç paraşütü sporu için uygun alanlara ev sahipliği de yapmaktadır. Özellikle Çınaroba Mahallesi'nde bulunan 460 metre rakımlı Çınarlıtepe, yamaç paraşütü faaliyetleri için tercih edilen bir noktadır. Bu bölgede, Manisa Ovası'nın eşsiz manzarasını kuşbakışı izleme imkânı sunan uçuşlar gerçekleştirilmektedir. Çınaroba'daki uçuşlar, profesyonel eğitmenler eşliğinde güvenli bir şekilde yapılmaktadır. Kalkış noktasına kısa bir yürüyüşle ulaşılırken, çevredeki tepeler ve vadiler farklı rotalar keşfetmek isteyenler için zengin olanaklar sunmaktadır. 

İlçede üzüm üretiminin yaygın olması nedeniyle "Üzüm Festivali" gibi organizasyonlar düzenlenerek turizmin canlandırılması sağlanabilir. Ayrıca, yerel halkın katılım gösterdiği kültürel etkinlikler, gastronomi festivalleri ve halk oyunları gösterileri de ilçenin tanıtımına katkı sağlayabilir.