Plog Tipolojisi

Kavram Üretim Yönetimi ve Pazarlama

Turistlerin homojen olmaması, farklı turist tiplerinin ve deneyimlerinin ortaya çıkmasında etkendir. İşte bu sebeple heterojen olan turistlerin kendilerine ve tipolojik özelliklerine odaklanan araştırmalar turistlerin neden belirli destinasyonları tercih ettiklerine odaklanmaktadır. Onların turizm deneyimlerini araştırmak da farklı turist tipolojilerini oluşturmayı gerekli kılmaktadır.

Plog, havayolu işletmesi ile gerçekleştirdiği araştırmasına istinaden kendi turist tipolojisi modelini geliştirdi. 1960’lı yılların sonunda 16 havayolu/seyahat işletmesi ile ortaklaşa gerçekleştirdiği çalışmasında Plog, Amerikan nüfusunun çoğunun neden uçmadığını ve uçan yolcu konumuna nasıl getirileceğini araştırdı. Uçmayı tercih etmeyen grup ile yapılan görüşmeler sonucunda Plog, bu insanların kendi bölgeleri dışına seyahat etmeyi tercih etmemeleri, özgüven eksikliği ile beraber güçsüzlük hissiyatları ve genel kaygı düzeyleri gibi benzer kişilik özellikleri taşıdıkları sonucuna ulaştı. Araştırmasının sonucunda uçmayı tercih etmeyen turist grubunu ruhsal merkezli turistler olarak adlandırırken; kendine güvenen ve maceracı grupları dış merkezli turistler olarak tanımladı.

Turist tipolojilerini ilk kez psikolojik bir perspektiften ele alan Plog, geliştirdiği bilişsel-normatif modelde turistleri kişilik özelliklerine göre dış merkezli, orta merkezli ve ruhsal merkezli olmak üzere üç grupta sınıflandırdı. Benzer kişilik, yaşam tarzı ve ilgi alanlarına göre turistleri sınıflandıran Plog, yine de insanları tanımlamada standart kategorilerin olmadığını savundu.

Dış merkezli turistler: Plog, seyahatlerini acentalara bağlı kalmadan kendileri düzenleyen, tercih ettikleri destinasyonlarda macera arayan, sakin ve bâkir, özgün ve dokunulmamış yerleri keşfeden, yerel kültüre ve ortama uyum sağlayan dışa dönük turist gruplarını dış merkezli turistler olarak tanımladı. Bu turist grubu yüksek özgüvenleri, sosyal, yenilikçi ve maceracı ruhları ile sık sık sıradışı yerleri keşfetmeyi tercih etmekte; uzun süreli yerel konaklamalardan faydalanarak aynı destinasyonu birden fazla ziyaret etmeyi tercih etmemektedir.

Orta merkezli turistler: Tanınmaya yeni başlamış destinasyonları tek başına veya birkaç arkadaşı ile seyahat etmeyi tercih eden, kendi tur programlarını hazırlayan ve dış merkezli turistlere kıyasla daha az maceracı ruhları ile bilinen orta merkezli turistlerin genel motivasyonları, sıradan yaşam ve iş hayatından kaçarak eğlenceli deneyim yaşamaktır.

Ruhsal merkezli turistler: Plog tipolojisinde; genellikle aile ve arkadaş grupları ile bilinen yerlere seyahat etmeyi seven, yeni deneyimlere kapalı olan, riskten hoşlanmayan, düşük özgüvenli karakteristik özellikleri ile pasif aktiviteleri ve kapsamlı paket turları tercih eden ziyaretçileri ruhsal merkezli turistler olarak sınıflandırdı. Üstelik aynı destinasyonları sürekli gezmekten keyif almaları ile tanımlanan ruhsal merkezli turistler, kitle turizmini barındıran yerlerde konaklamayı tercih ederek, özellikle turizm deneyimlerinde aşinalığı ve güvenliği aramaktadır.

Referanslar

Avcıkurt, C. (2009). Turizm Sosyolojisi: Genel ve Yapısal Yaklaşım (Üçüncü Baskı). Ankara: Detay Yayıncılık; Hsu, C. H. ve Huang, S. (2008). Travel Motivation: A Critical Review of the Concept’s Development. İçinde; A. G. Woodside ve D. Martin (Editörler), Tourism Management: Analysis, Behaviour and Strategy (ss. 14-28). Wallingford: CABI; Keng, K. A. ve Cheng, J. L. L. (1999). Determining Tourist Role Typologies: An Exploratory Study of Singapore Vacationers, Journal of Travel Research, 37 (4): 382-390; Mehmetoglu, M. (2004). A Typology of Tourists from a Different Angle, International Journal of Hospitality & Tourism Administration, 5 (3): 69-90; Plog, S. (2001). Why Destination Areas Rise and Fall in Popularity: An Update of a Cornell Quarterly Classic, Cornell Hotel and Restaurant Administration Quarterly, 42 (3): 13-24.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Plog, S. C. (1974). Why Destination Areas Rise and Fall in Popularity, Cornell Hotel and Restaurant Administration Quarterly, 14 (4): 55-58.