-
2020
Fransız yazarı ve kadın gezgin olan Marcelle Tinayre (1870-1948), XX. yüzyılın ilk 20 yılının popüler romancısıdır. Doğu gezisini araştırmacı gözüyle aktardığı seyahatnamesi dışında birçok edebi eser yazdı. Bunlardan Helle adlı kitabı Academie Française Ödülü'nü aldı.
Tinayre, II. Abdülhamid’in baskısından kaçarak Paris’e giden ve sürgün günlerinden sonra yurda dönen Jöntürkler’in yakın arkadaşıdır. Jöntürk dostlarını görmek üzere İstanbul’a gelir, ancak bu gezi, 31 Mart olaylarının olduğu döneme rastlar. Gemiyle Marsilya’dan İstanbul’a gelen yazar, Nisan-Haziran 1909 tarihleri arasındaki gezisi sırasında İstanbul dışında, sakin taşra ve askeri yerleşim yeri olarak nitelendirdiği Edirne’ye ve son durak olarak İzmir’e gitti. Kadın duyarlılığı ve objektif bir bakışla söz konusu toprakları, yaşamı yabancı gözüyle dile getirmesi açısından döneme ilişkin önemli bir belge özelliği yansıtan gezi notları, özgün niteliktedir. Seyahatname, dönemin olaylarını, siyasi atmosferini, yazarın gezdiği toprakların fiziki ve yaşamsal betimlemesini, özellikle de Anadolu kadınının giyim kuşanı ve yaşamına ilişkin yazarın izlenimlerini içermektedir.
Seyahatname, savaş ve devrim günleri, taşra konuları ve kişileri, yeni bir saltanatın ilk günleri, haremde yaşam olmak üzere dört bölüm olarak düzenlenmiştir. Otuz üç yıl tahtta kalan Abdülhamit’in Şeyhülislam fetvası ile tahttan indirilişi, V. Mehmet’in yeni sultan olması ve Osmanlı kılıcını kuşanma töreni, gezisi sırasında gerçekleşen olaylardandır. Eserinde değindiği İstanbul’daki semt ve mekânlar arasında Kariye Camii, Rüstempaşa Camii, Eyüp Camii, Eminönü Meydanı, Valide Camii, Ayasofya, Hotel Continental, Pera, Altın Boynuz, Kasımpaşa, Tarlabaşı, Eyüp, Yıldız Sarayı’na ilişkin gözlemler yer almaktadır.
Tinayre, gezisi sırasında toplumsal olayları ve kadına bakışı irdeler. Jöntürkler’in evdeki işlerinde yaşlı Türkler olduğunu ve eşlerinin yüzünü yabancının göreceği düşüncesinin bile onları çılgına döndürdüğünü belirtir. İstanbul kadınını incelemenin Anadolu kadınını anlamak için yeterli olmadığını düşündüğünden, trenle taşra olarak nitelendirdiği Edirne’ye gider. Burada Müslüman kızlarına ayrılmış bir Türk okulunu gezer, eğitim hakkında bilgi alır. Kızların 13 yaşında okulu bitirip, sonrasında çarşaf giydiklerini 14 yaşında evlendirildiklerini öğrenir. Ayrıca kentte üç günlük düğün şenliğini izler. Kadın gezgin olmasının sağladığı olanak ile kentte üç evde, kadının özel dairesi olarak nitelenebilecek üç hareme girme ve buradaki kadınlarla görüşme fırsatı bulur. İstanbul’a döndüğünde Türk Hastaneleri Şişli Çocuk Hastanesi ve İstanbul Haseki Hastanesi’ni ziyaret eder. İlkinde dönemin karışıklıkları dolayısıyla çocuk hastalar başka yerlere götürülür. Hastanede onları gezdiren genç bir kız, bir Türk hemşiresidir. Bir Hıristiyan kadın doktor ile Rum ve Ermeni kadın hemşireler görev yapmaktadır. Kadın hastaların bulunduğu İkinci hastaneyi ise, çok bakımlı, ancak hastaları yıldırılmış olarak niteler. Bu gezilerdeki amacı, kadının ne şekilde ve hangi sosyal yükümlülüklere katıldığını, toplumun kadın için neler yaptığını görmektir.
Yazarın kentte görüştüğü kişiler arasında Türk kadınlarına peçeyi terk etmeyi öğütleyen ve Kadınlar Derneği’ni kuran Selma Hanım, edebiyatçı Fatma Aliye, esere kimliği farklı adlarla yansıyan ünlü hanımlar da yer alır. Söz konusu gözlem ve görüşmeler için çarşaf giydiği de olur. Siyasi açıdan karışık bir dönemde ülkeye gelen yazar gezisini bu ilkbaharın anısı, gül esansı şişesi gibi şeklinde betimler.
Notes d’une voyageuse en Turquie başlığı ile ilk kez Paris’te (Calman-Lévy) Fransızca olarak yayımlanan eser, 1920 yılında üçüncü ve son baskısını yaptı. 1998 yılında Engin Sunar tarafından Türkçe'ye çevrilen Bir Kadın Gezgin Tinayre’nin Günlüğü Osmanlı İzlenimleri ve 31 Mart Olayı kitabı Aksoy Yayıncılık tarafından yayımlandı.
Yararlanılan Kaynaklar
Tinayre, M. (1998). Bir Kadın Gezgin Tinayre’nin Günlüğü Osmanlı İzlenimleri ve 31 Mart Olayı. İstanbul: Aksoy Yayıncılık.