Adana’da Kuruköprü Mahallesi içinde yer alıyor. Müze Kuruköprü Anıt Müzesi ve Geleneksel Adana Evi olmak üzere aynı bahçe içerisinde bulunan iki farklı yapıda hizmet veriyor. Kuruköprü Anıt Müzesi’nin bulunduğu yapı, 1845 yılında Rum cemaati tarafından inşa edilen Rum Kilisesi’dir. Dıştan doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı yapı, içten üç nefli bazilika plan tipine sahiptir. Yapının müze olarak ilk kullanımı, Adana Eski Eserler Müzesi’nin Taş Köprü yakınlarında bulunan Cafer Ağa Medresesi’ndeki yerinin kullanılamaz hâle gelmesi sebebiyle gerçekleşti. Adana Eski Eserler Müzesi, 1924 yılında bölgenin arkeolojik zenginliklerini sergilemek amacıyla müze müdürlüğüne Alyanak lakabıyla bilen Halil Kamil Bey’in görevlendirilmesiyle kuruldu. 1937 yılında, müze müdürü A. Rıza Yalgan, bölgenin etnografik özelliklerini anlatmak amacıyla müzeye yeni bir bölüm ekledi, böylece yapı, Adana Arkeoloji Müzesi’nin yanı sıra Etnografya Müzesi adını da aldı. 1950 yılından itibaren ise, Adana Müzesi olarak hizmet veren yapı, 1972 yılında Arkeoloji Müzesi’nin açılıp birçok eserin yeni müzeye taşınmasıyla müze deposu olarak işlev gördü. 1983 yılında yapılan restorasyonun ardından yeniden müze işlevi kazandırılarak Etnografya Müzesi adı ile hizmete girdi. 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tekrar bir restorasyon çalışmasının başlatılmasıyla etnografik eserler de Arkeoloji Müzesi’ne taşındı. Restorasyon çalışmalarının 2016 yılında tamamlanmasının ardından son haline ulaşan yapı, Adana Kuruköprü Anıt Müzesi adıyla ziyarete açıldı.

Müze, günümüzde çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan anıtsal özellikte bir yapı olarak hizmet vermektedir. 2016 yılında Kuruköprü Anıt Müzesi’yle birlikte ziyarete açılan Geleneksel Adana Evi kısmı ise, aynı bahçede yer alan iki katlı kâgir yapının Adana’nın geleneksel yaşamını gelen ziyaretçilere ve gelecek kuşaklara aktarabilmek amacıyla tasarlanmasıyla oluşturuldu. Ahşap merdivenlerle çıkılan yapının üst katında yan yana sıralanan odalarda, günlük yaşamın anlatıldığı Başoda ve Gelin Odası, zengin yemek kültürünün anlatıldığı Mutfak ve bölge için halen önemini koruyan dokumacılığın anlatıldığı Günlük Oda çeşitli canlandırmalarla kurgulandı.