İstanbul’da 1952’de Harbiye ve Taksim arasında bulunan Cumhuriyet Caddesi’nde hizmete başladı. Daha çok batılı tarzda eğlence programlarına yer veren İstanbul’un o dönemdeki en lüks eğlence yerlerinden biri olarak kabul edilen gece lokallerinden biridir. Kulüpte eğlence bölümüne ek olarak restoran ve rüstik bar hizmetleri de farklı kısımlarında sunulmakta idi. Üç farklı kısımda hizmet veren kulübün üç ayrı orkestrası vardı.

1950’li yıllardan 1960’ların ortalarına kadar popülerliğini sürdüren Kordon Blö, Ahmet Mecgel’in girişimi ile hizmete başladı. Kulübün açılmasında, Ahmet Mecgel’in, radyo ve televizyon sunucusu olan ve gece kulüplerinde Ayaküstü Gırgırı (Stand-up) sunan mizah ustalarından Orhan Boran’a olan hayranlığı etkili oldu. Böylece Kordon Blö’yü açarak Orhan Boran’ı transfer etti. Kordon Blö’yü 1960’ların başında, o dönemde belli başlı eğlence mekânlarının da sahibi olan Atilla Doğu'dan devraldı ve işletmeye devam etti. Yazlık ve kışlık olmak üzere farklı mekânlarda hizmet veren kulüp, kışın Şişli’de Harbiye ile Taksim arasındaki Cumhuriyet Caddesi’nde (günümüzde de faaliyette olan Kervansaray’ın bulunduğu bölge), yazın ise açık alan imkânına sahip Tarabya’daki Villa Zarifi’de faaliyetlerine devam etti. Sahilde bulunan beyaz Villa Zarifi Köşkü, Sultan Abdülaziz döneminde İstanbullu Rum ailelerinden Zarifi Ailesi tarafından XIX. yüzyılda inşa edildi.

Kulübün batılı tarzda programları ile İstanbul’daki sosyal yaşam önemli ölçüde etkilendi. Özellikle 1961 yılı kulübün zirvede olduğu bir yıldır. Eğlence programlarında ise Alman ve Fransız toplulukları bale ve dans gösterileri (revü ve suareler), Los İndios, Los Hermano, Mario Cavaceppi, Los Paraguayos gibi Latin toplulukları ve Dario Moreno, Maria Vincent gibi dünyaca ünlü yıldızlar yer almaktadır. Kordon Blö, müşterilerine sadece eğlence değil seyahat ve tatil ihtiyaçlarına yönelik programlar da düzenledi. Bu anlamda bayram tatili için Paris ve Atina’ya seyahat imkânı sunan çekilişler organize edildi. 1964 ve 1974 yıllarında iki kez yangın atlatan ve orijinal yapısını kaybeden köşk, daha sonra İstanbul Ticaret Odası tarafından 49 yıllığına kiralandı. 1997’ de hazineye devredilen köşkün mülkiyeti konusunda ihtilaf yaşanması nedeniyle açılan dava sonunda köşk, 2009 yılında eski sahiplerine iade edildi.