İstanbul Anadolu yakasında, Çamlıca tepesinin eteklerinde yer alan, Türkiye’nin ilk ve en önemli çağdaş özgün baskı resim müzesidir. IMOGA, 1974 yılında Süleyman Saim Tekcan tarafından mütevazı bir sanat atölyesi olarak kuruldu. Süleyman Saim Tekcan; güzel sanatlar eğitimini tamamladıktan sonra bir eğitmen ve sanatçı olarak misyonunu sorgulayarak ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma hedefinde eğitimin sadece okullarla sınırlı kalmaması gerektiğini savundu. Ona göre, medeniyetin en önemli ölçütü toplumların kültür ve sanatta ulaştıkları seviyedir. 1974 yılında, tüm makine donanımını Almanya’dan getirdiği örnek projeleri uygulayarak, kendisinin oluşturduğu Türkiye’nin ilk profesyonel özel atölyesini kurarak bu gelişimi destekledi. Bu atölye, hem çalışma ve üretim alanı hem de ziyaretçilerle sanat konuşulan bir yer oldu. Zaman içinde tüm sanatçılara; gravür, serigrafi, litografi, ağaç baskı tekniklerini uluslararası standartlarda uygulayabilecekleri bir mekânda çalışma imkânı sundu. Uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda 2004 yılında atölye, Çamlıca eteklerindeki binaya taşındı. Burada genişleyen olanakları ve gelişen kimliği ile uluslararası alanda bir müze haline geldi.

Çamlıca’da hizmete açılmış olan IMOGA 2.000 metrekare kapalı alan ve 1.100 metrekare sergi alanıyla altı katlı bir binada çeşitli sanatsal faaliyetlere ve çalışmalara ev sahipliği yapıyor. Dünyadaki benzerlerine göre küçük ölçekli olduğu ifade edilen müzede yüzün üzerinde Türk ve yabancı sanatçının ürettiği 5.000’i aşkın eser ve 30’un üzerinde sanatçının bağışları ve satın alma yolu ile koleksiyona katılan 200’ün üzerinde eser bulunuyor. Ayrıca, dünyanın sayılı sanatçıları tarafından yapılmış özgün baskı resim koleksiyonları da bulunuyor. Sürekli koleksiyondaki bu eserler sergileme alanında, yani giriş ve altındaki iki katta dönüşümlü olarak ziyaretçilere sunuluyor. Müze binasının birinci katında bulunan, Artess Özgün Baskı Atölyesi ile Süleyman Saim Tekcan Özgün Baskı Atölyesi‘nde üretim ve çalışmalar sürdürülüyor. İkinci katta; Heykeltıraş Ali Teoman Germaner’in bazı sembolik eserleri ve Süleyman Saim Tekcan’ın eserleri sergileniyor. IMOGA’nın en üst katında ise, müzenin kapsamlı sanatsal etkinliklerine ev sahipliği yapma amacıyla tasarlanmış çok amaçlı bir salon bulunuyor. Ayrıca, bina içinde görsel sanatların yanı sıra sanatın çeşitli alanlarındaki üretimler için de imkân yaratılıyor. Bu bağlamda, müzenin yan fonksiyonları arasında olduğu ifade edilen çerçeve atölyesi ve fotoğraf stüdyosu da binanın içinde bulunan diğer imkânlardır. Bu müzeyi diğer pek çok müzeden ayırt eden özelliklerinden biri tüm katlarda bulunan stüdyo dairelerde, atölyede çalışmak üzere gelen yabancı sanatçıların misafir edilebilmeleridir. IMOGA yalnızca koleksiyonda bulunan eserlerin ve dünya çapında önemli sanatçıların eserlerinin sergilendiği bir müze olmanın ötesinde, Süleyman Saim Tekcan tarafından atölye olarak kurulduğu ilk yıllarında hayal edilmiş olan eğitim ve kültüre yönelik misyonunu hala sürdürüyor. Bu doğrultuda müzede atölyeler, baskı eğitimleri, sanat söyleşileri ve konserler düzenleniyor. Ayrıca, müzeye bağlı olarak açılan sanat kanalı olan İMOGA Chanell da Türk sanatının belleğine katkıda bulunma amacını taşıyor.