-
2019
Bir Türk çiçeği olarak bilinen ve Orta Asya’dan Anadolu´ya Türkler tarafından getirildiği ifade edilen Lale, Anadolu´da XVI. yüzyıldan sonra bahçelerde yetiştirilmeye başlandı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde özellikle İstanbul´da hem saray bahçelerinde kullanıldı hem de halk tarafından yetiştirildi. Sonrasında ise Anadolu´dan Avrupa´ya götürüldü. Dolayısıyla Türk tarihinde önemli bir yeri olduğu düşünülen lalenin tanıtımı önem kazandı. Bu bağlamda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Lale Vakfı bünyesinde müze ve araştırma merkezi olarak faaliyet göstermesi amacıyla 2015 yılında İstanbul Lale Vakfı Müzesi kuruldu. Müzenin amacı; endemik bitkisel florada ve peyzaj çalışmalarında önemli bir yer tutan lalelerin yaygınlaştırılması, lale türlerinin araştırılarak çoğaltılması, ulusal ve uluslararası platformda tanıtılması, lalelerin korunması ile lalenin Türk kültür ve sanat hayatındaki yeri hakkında araştırmalar yapmaktır.
Emirgan Korusu’nda Osmanlı dönemine ait eski at ahırları restore edilerek müzeye dönüştürüldü. Koruda açılmış olan İstanbul Lale Vakfı Müzesi ve Araştırma Merkezi'nin bünyesinde daimi ve süreli sergi salonları, fotoğraf sergi salonu, toplantı ve konferans salonu, açık sergi alanları, kütüphane, uygulamalı eğitim alanları, hediyelik eşya satış reyonları, kafeterya, yönetim ofisleri ile diğer ihtiyaç duyulan donatı alanlar bulunuyor. 1.500 metrekarelik alanda iki sergi salonu oluşturuldu. Bu salonlardan biri, müze olarak hizmet verirken, diğeri sanatsal etkinliklerde kullanılıyor. Müze salonunda lale dikme işinde kullanılan bir saban, lale ayıklama eleği, el yazması tezhibin üzerindeki lale motifi, lale broşu, özel kurutulmuş lale çiçeği, laleyle ilgili kitaplar ve baskılar sergileniyor. Ayrıca, Lale Vakfı Müzesi ve Araştırma Merkezi, Lale Festivali’ne destek veriyor ve festival dışında kalan zamanlarda lale ile ilgili her türlü eseri resim, ebru, tezhip, çini ve diğer el sanatlarını sergiliyor. Müzenin kütüphane bölümünde lale soğanı üretimi ve bu soğanların peyzaj alanında kullanımına ilişkin kitap ve yayınlar ile lalenin bir figür olarak kullanıldığı el sanatları eserleri bulunuyor. Bu kütüphanenin amacı lale ile ilişkili konuların işlendiği her türlü resmi, şiiri ve romanı sergilemek ve kaynak niteliğindeki yabancı kitapların çevirisini yaparak konuyla ilgilenen kesimlerin bu kaynaklardan yararlanmalarını sağlamaktır. Ayrıca, ziyaretçilerin yeterli bilgi edinmelerini sağlamak amacıyla İstanbul Lale Vakfı ‘’Lalezar’’ projesini geliştirdi. Bu sayede akıllı telefon kullanıcıları Emirgan Korusu’ndaki barkotlu lalelerin bütün özelliklerine ilişkin kolaylıkla bilgi edinebiliyor.
Lale Vakfı Müzesi sadece İstanbul ve Türkiye’den değil, dünyadan da ziyaretçi çekmek amacıyla çalışıyor. Genel olarak müzenin hedef kitlesi yerli lale soğanı üreticileri; İstanbul ve diğer illerin belediyeleri ve başkanlıkları; peyzaj şirketleri ve çalışanları; üniversitelerin ziraat fakülteleri, mimarlık, peyzaj mimarlığı ile bitki ve çiçek üretimine ilişkin bölümleri; alanda çalışan akademik çevreler, öğretim üyeleri, yüksek lisans ve lisans öğrencileri ile Tarım İl Müdürlüğü, ziraat odaları ve konuyla ilgili diğer meslek odalarıdır. Dünya ölçeğinde ise; lale üretimi konusunda söz sahibi ülkelerin üreticileri; lale soğanlarını ve yetiştirilmiş laleleri pazarlayan şirketler; lalenin kent peyzajındaki kullanımını değerlendiren ve bu konularda araştırma yapan uluslararası vakıf, dernek ve organizasyonları hedef kitle olarak belirlenmiştir.
Referanslar
Ağüzüm, D. (2017). Emirgan’da Küçük Bir Sığınak: Lale Müzesi, https://www.sanatinyolculugu.com/, (Erişim tarihi: 25.11.2019); İlav.org (2019). Lale Müzesi, https://www.ilav.org/lale-muzesi.php, (Erişim tarihi: 25.11.2019).