İspanya’nın liman kenti Valencia’da doğdu (1867). İspanya’nın o dönemdeki karmaşık ve istikrarsız siyasi ortamında çocukluğu geçti. Hukuk, edebiyat ve siyasetle ilgilendi. Bir cumhuriyetçi olarak üniversite yıllarında Fransa’nın başkentine yaptığı zorunlu yolculuk, Ibañez’e Avrupa’yı kasıp kavuran natüralizm akımını ve başta Emile Zola olmak üzere bu akımın temsilcisi yazarlarla tanışma fırsatını verdi. La Bandera Federal isimli haftalık bir dergi yayımladı. 1890 yılında hakkında verilen sürgün kararından dolayı Fransa’ya sığındı. Paris’te ikamet ettiği dönemde çeşitli romanlara imza attı. 1892 yılında dört yıl sürecek olan ilk evliliğini yaptı. Fransa dönüşü 1894 yılında El Pueblo (Halk) adlı gazeteyi yayımladı. 1898 yılında milletvekili seçildi, 1907 yılına kadar siyasetle ilgilendi. 1906’da Fransız Onur Lejyonu ödülü aldı. Bu dönemde La Barraca isimli romanını yayımladı. Müteakiben yazı yazmak amacıyla İstanbul’a kadar uzanan uzun bir yolculuğa çıktı, gözlemlerini aylık mecmualarda yayımladı. Bu birikimi daha sonra Oriente ismiyle kitaplaştırdı. 1905 ye uğradığı silahlı saldırıdan sonra çok sevdiği Valencia dan ayrılıp Madrid’e yerleşti. 1908 yılında Güney Amerika yolculuğu yaptı ve İspanya’nın Arjantin’de koloni kurma faaliyetlerinde aktif rol oynadı. 1916 yılında neşrettiği Mahşerin Dört Atlısı adlı romanı ile Avrupa’da ses getirdi. Bu kitap daha sonra ABD’de de sinemaya uyarlandı. 1925 yılında ikinci evliliğini yaptıktan üç yıl sonra 1928 yılında Fransa’da vefat etti.

Romanlarında Valencia kentini, denizden geçim sağlayan insanları, bahçeleri, bostanları işlerken bir yandan da sosyal problemleri yansıttı. Bu tutumu ona İspanyolların Zola’sı unvanı verilmesine de sebep oldu. Yazar, 1907 yılında yayımladığı orijinal adı Oriente (Doğu) Türkçe'ye Fırtınadan Önce Şark (2007) adıyla çevrilen romanında saraylardan kentin en ücra köşelerine, sokak köpeklerinden tekkelere kadar dolaşıp gözlemlerini okuyucuya aktardı. İstanbul’daki Ramazan Ayı atmosferini, mahyaları, Pera ve Galata’daki gece hayatını, gayri Müslimlerle Müslümanların uyum içinde yaşamasını, Türk kabristanlarını yani İstanbul’a özgü İstanbul’u İstanbul yapan birçok özelliği okuyucuya güçlü kalemi yansıttı.

Önemli eserleri: Cañas y Barro (1902) (Sazlık ve Çamur), Oriente (Doğu) (1907), Sangra y Arena (Kanlı Arena) (1908), Historia de La Guerra (Avrupa Savaş Tarihi) (1914), La Vuelta al Mundo de un Novelista (Bir Romancının Dünya Seyahati) (1922), La Que Sera La Republica Espanola (İspanyol Cumhuriyeti Nasıl Olacak) (1925), Los Cuatro Jinetes del Apocalipsis (Mahşerin Dört Atlısı) (1916).