Helioterapi

Kavram Sağlık Yönetimi

Yunanca güneş anlamına gelen hēlios kelimesinden türedi ve güneş ışınlarının rahatsızlıkları iyileştirmek amacıyla kullanılması anlamına gelmektedir. Helioterapi, ışık tedavisinin (fototerapi) bir türüdür. Helioterapide banyo dozajı doktor kontrolünde kademeli olarak ayarlanmaktadır. Güneş ışınlarının tedavi amacıyla kullanımı Antik Çağ’a kadar uzanmaktadır. Örneğin, Antik Mısır Uygarlığı’nda güneş ışınlarının ammi majus (kürdan otu) bitkisinin kökü gibi bazı bitkiler ile birlikte vitiligo gibi bazı deri hastalıklarının iyileştirilmesinde kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca Heredot, MÖ 525’te, güneşe maruz kalmanın insanın kafatası kemiğini güçlendireceğini yazdı. XIX. yüzyılda güneşin şarbon basilini öldürebilecek bakteriyel bir etkileşim yarattığı ve raşitizm hastalığının tedavisinde etkili olduğu bulundu.

Güneş banyosu ile tedavi hem önerilen hem eleştirilen bir yöntem oldu. XX. yüzyılın başındaki akademik çalışmalar güneş ışınları yolu ile tedavinin yollarını bulmaya odaklanırken, XXI. yüzyılın başındaki çalışmalar güneş ışınlarına maruz kalma ile deri kanseri arasındaki ilişkiyi gündeme getirdi. Örneğin; 1914 yılında British Medical Journal’da yayınlanan “Güneşte Bir Yer” isimli çalışma, tüberküloz ile karın ve baş ağrısı şikayetleri olan iki hastanın tedavisinde güneş banyosunun etkili oluşuna dikkati çekti. 2017 yılındaki bir çalışma ise güneş ışınlarının deri tümörlerinin metastaz yapmasını ve büyümesini arttırdığını belirterek; güneşteki ultraviyole ışınlarının insanların maruz kaldığı en bariz kanserojen faktörlerden biri olduğunu vurguladı.

Günümüzde güneş ışınları sedef, vitiligo, atopik dermatit gibi deri hastalıkları ile D vitamini eksikliğine bağlı gelişen rahatsızlıkların iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Örneğin helioterapi Côte d’Azur bölgesinde geleneksel bir tedavi yöntemi olarak varlığını korumakta ve “Güneşin ülkesi” olarak adlandırılan Côte d’Azur modern dönemde özellikle tüberküloz tedavisi için Fransız hastalar tarafından ziyaret edilmektedir. Kış mevsiminde D vitamini eksikliği Kuzey ülkelerinde yaygın bir durumdur. Sedef ve atopik dermatit rahatsızlığı olan Finlandiyalı hastalar, Kanarya Adaları’nda helioterapi almaktadır. Ayrıca Ölüdeniz’de (İsrail) helioterapi, iklim terapisinin (klimaterapi) bir parçası olarak, sedef hastalarının yaşam kalitelerini arttırmak için kullanılmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Hönigsmann, H. (2013). History of Phototherapy in Dermatology, Photochemical & Photobiological Sciences, 12: 16–21; Marshall, J. E. ve Byrne, S. N. (2017). Does Sunlight Protect Us From Cancer?, Photochemical & Photobiological Sciences, 16 (3): 416-425; The British Medical Journal (1914). A Place in the Sun, 1 (2769): 210-211; Vähävihu, K., Ylianttila, L., Salmelin, R., LambergAllardt, C., Viljakainen, H., Tuohimaa, P., Reunala, T. ve Snellman, E. (2008). Heliotherapy Improves Vitamin D Balance and Atopic Dermatitis, British Journal of Dermatology, 158 (6): 1323-1328.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Amir, M., Vardy, D., Narkiss, T., Becker, G. ve Buskila, D. (2001). Heliotherapy at the Dead Sea Improves Quality of Life in Psoriatic Patients: A Prospective Study. Quality of Life Research, Özetler: 8th Annual Conference of the International Society for Quality of Life Research (ISOQOL), 10 (3): 236; Karppinen, T.T., Ylianttila, L., Kautiainen, H., Reunala, T. ve Snellman, E. (2017). Empowering Heliotherapy Improves Clinical Outcome and Quality of Life of Psoriasis and Atopic Dermatitis Patients, Acta Dermato-Venereologica, 97: 255–257; Woloshyn, T. (2012). Le Pays du Soleil: The Art of Heliotherapy on the Côte d’Azur, Social History of Medicine, 26 (1): 74–93.