Grelot, Guillaume -Joseph

Kişi Seyyah

(1630(?) – (?))

XVII. yüzyılda Doğu’ya seyahat eden ressam ve gezgin Joseph Grelot’nun hayatı hakkında bilgilerin az olduğu bilinmekte, bilinenler de kendi seyahat kitabından ve diğer gezginlerin ona ait yazdıklarından elde edilmektedir. Fransa elçisi Charles Olivier de Nointel’le birlikte 1670’te İstanbul’a geldiği düşünülen Grelot’dan Antoine Galland ara sıra günlüğünde söz etti ve Galland kendisini 1672 yılında ikinci kez İran’a giden Jean Chardin ile İstanbul’da tanıştırdı. 1 Ağustos’ta Lübnan’a, oradan Şam yolu ile Halep’e, 1673 yılının Nisan ayında ise Kırım ve Gürcistan üzerinden Tebriz’e gelen seyyah, burada iki yıl kadar seyyah Jean Chardin’in hizmetinde kalarak, onun İran seyahatnamesi için desenler hazırladı. Sonra Venedik asilzâdesi Ambrigio Bembo’yla önce Halep’e sonra da Venedik üzerinden Paris’e döndü. Paris’e dönen seyyah, 1680’de Relation de Nouvelle d’un Voyage a Constantinople İstanbul Seyehatnâmesi adlı kitabını yayımladı. Büyük boy bu baskıdan bir yıl sonra küçük boy bir baskısı daha yapıldı. İstanbul’a ait çizimler bu kitapta yer aldı. 1688’de Londra’da İngilizce çevirisi basılan kitabın İran’a ait 78 çizimi Chardin’in seyahat kitabında; İran’a ait diğer 50 çizim ise Ambrogio Bembo’nun yazmaları arasındadır. Grelot’nun kitabında yer alan çizimlerin önemli bir yanı, çok ayrıntılı olmasalar da İstanbul panoramasının, Ayasofya, Sultanahmet Camii gibi anıtsal yapıların planlarının ilk defa bu eserde Batı’ya tanıtılmasıdır. Çizimlerin yanı sıra tasvirler de önemlidir. Örneğin Ayasofya’nın tasviri birinci baskıda 68 sayfa tutarken, Sultanahmet Camii ve Yeni Camii Yedikule ve Topkapı Sarayı’nın sahil köşkleri de yazarın anlatımlarıyla zenginleştirildi. Grelot kitabının girişinde kendisinden önce Doğu’ya seyahat eden gezginlerin gördüklerini tam olarak yansıtmadığını vurgulayarak kitaplarında görsel anlatımlara yer vermediklerini, bunun bir hata olduğunu ifade etti. Eserinde anlatımları destekleyen görsellerin ve çizimlerin doğru gözlemleri yansıtan birer mühür işlevinin de gördüğünden bahsetti. İstanbul’un az bilinen yönleriyle anlatımına başlayan yazar, İstanbul limanı’nın konumunu, Büyük Saray’ı, ünlü Ayasofya’nın iç ve dış görünümlerini planlarıyla verdi. Bir Hıristiyan olarak camiye girmenin zorluğuna karşın, Doğulu giysileri, sakalları ve Türkçe konuşmasıyla bu mekânlara sıkça girebildiğini belirtti. Türkiye’de ve İran’da altı yıl kalmış olan Grelot, her fırsatta çizim yaptığını, bu çizimlerde hayal gücünü çok fazla kullanmadığını dile getirdi. Grelot’nun Relation Nouvelle d’un Voyage de Constantinople, 1998 yılında İstanbul Seyahatnâmesi olarak Türkçeye çevrildi.

Yararlanılan Kaynaklar

Nalçacı, N. N. ve Çetinkaya, N. (2010). Guillaume-Joseph Grelot. İstanbul’un 100 Seyyahı. İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları.; Yerasimos, S. (1994). Grelot, Guillaume-Joseph. İçinde; Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi (3). İstanbul: Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı Ortak Yayını.