Gerlach, Stephan

Kişi Akademisyen Seyyah

(1546 – 1612)

Uzun yıllar Tübingen Üniversitesinde teoloji profesörü ve dekanı olarak çalışan Stephan Gerlach 26. 12. 1546 tarihinde Tübingen’de doğdu. 1573 yılında bir elçilik heyeti ile Osmanlı Devleti başkentine gelen Gerlach beş yıldan daha uzun bir süre İstanbul’da kaldı. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun kralı II. Maximilan (1564-1576) seleflerinin Osmanlı İmparatorluğu ile imzaladıkları barış antlaşmasını devam ettirmek için Osmanlı Sultanı II. Selim’e (1566-1574) bir elçilik heyeti göndermeye karar verdi. Bu vesileyle Sonnegk ve Preyburg Kontu David Ungnad’ı bu vazife için seçti. Protestan Ungnad, bu görevi üzerine aldığında Tübingen’de çalışıyordu. Ungnad, Württenberg Düküne elçilik heyetine eşlik edebilecek ileri seviyede Rumca bilen Protestan bir papaz bulmasını istedi. Dük de Tübingen Üniversitesinin rektörüne kendisine aday önermesi talebinde bulundu. Rektörün önerisiyle Teoloji Fakültesinden 26 yaşındaki Stephan Gerlach bu göreve seçildi. 29. 03. 1573’te üniversite rektörü Gerlach’a Osmanlı başkentine gidecek elçilik heyetinde görev alması konusunda bir teklif sundu. Gerlach bir süre teklifi düşündü ve sonunda kabul etti. Alman seyyah 09. 04. 1573’te yeni vazifesini yerine getirmek için Tübingen’den ayrıldı. Gerlach’ın İstanbul’da bulunduğu yıllarda Osmanlı Devleti’nde II. Selim ölmüş yerine 1574 yılının Aralık ayında III. Murad geçti. Aynı dönemde 1576 yılının Ekim ayında II. Maximilan öldü ve yerine II. Rudolf imparator seçildi. Bu gelişmelere rağmen Gerlach’ın görevi devam etti.

Stephan Gerlach elçilik heyetine papaz olması yanında oldukça önemli başka bir görevle katıldı. İstanbul’daki Rum Ortodoks Patrikliği ile iletişime geçerek Rum Ortodoksları Protestanlığa davet etti. Böylece Ortodoks Kilisesi ile Protestan Kilisesinin birleştirilmesi amaçlandı. Bu amaçla zaten daha önce Protestan öğretisi (Augsburg Öğretisi-Confessio Augustana) tercüme edilerek İstanbul Rum patriğine gönderildi. Gerlach da İstanbul’a gittiğinde Tübingen Üniversitesi Teoloji Fakültesinin en ünlü profesörlerinden ve üniversite rektörü olan Martin Kraus’ın mektubunu İstanbul Rum patriğine teslim etti. Gerlach’ın elçilik heyetine katılmasındaki bu dini sebep onun günlüğüne fazlasıyla yansıdı. Günlüğündeki Osmanlı idaresi altındaki Ortodoks Kilisesi ile ilgili önemli gözlemler ve değerlendirmeleri araştırmacılar için paha biçilmez bilgilerdir.

Gerlach yurduna döndükten sonra önce Teoloji Fakültesine profesör olarak atandı. Ardından dekanlığa daha sonra rektör yardımcılığına yükseldi. Gerlach bu dönemde teolojik tartışmalarla meşgul oldu ve başta Kalvinist doktrini olmak üzere Kardinal Roberto Bellarmino gibi önemli Katolik ileri gelenlerin görüşlerine karşı çok sayıda politik risale bıraktı. Modern zamanda Protestan teolojisi çalışanları sıklıkla onun bu metinlerine başvurdu. Gerlach’ın yazıları ayrıca Bizans İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Rum Ortodoks Kilisesi’nin içinde bulunduğu sorunlarla ilgilenenler için önemli kaynaklardır. 1612’de Tübingen’de ölen Gerlach ardında Osmanlı Devleti’nde kaldığı dönemi anlatan detaylı bir elyazması günlük bıraktı. Bu el yazması metin ailesinde kaldı ve torunu Samuel Gerlach yaklaşık bir yüzyıl sonra metni 1674’te Frankfurt’ta yayımladı. Gerlach’ın günlüğü Türkiye Günlüğü 1573-1576, birinci ve ikinci Cilt başlığıyla Türkis Noyan tarafından Türkçeye tercüme edildi. Eser ilk kez 2007’de Kitap Yayınevi tarafından yayımlandı. Eserin editörlüğünü yapan Kemal Beydilli aynı zamanda esere dönemin siyasi ve dini ortamını, Gerlach’ın yaşamını ve günlüğünün içeriğini anlatan kıymetli bir Giriş bölümü yazdı.

Gerlach’ın günlüğü 1573 yılının Mart ayıyla başladı. İmparator II. Maximilan elçilik heyetini kabul ettikten sonra heyet 10 Haziran’da yola çıktı. Heyet 16 Haziran’da Macaristan’a 18 Haziran’da Budin’e vardı. Nehir üzerinden Belgrad’a sonrasında karayoluyla 28 Temmuz’da Edirne’ye; 58 günlük yolculuğun ardından elçilik heyeti 06. 08. 1573’te İstanbul’a ulaştı. Gerlach’ın İstanbul’a dair ilk izlenimleri şehrin coğrafi ve fiziksel özelliklerine dairdi. Günlüğünde tarih boyunca İstanbul’u fethedebilmek için özel çaba harcayanların haklı olduğunu çünkü şehrin yeryüzünün bir cenneti olduğunu belirtti. Eser içinde İstanbul betimlemeleri önemli bir yer tuttu. Alman seyyah hem şehrin fiziki, coğrafi özelliklerini hem de Müslim ve gayrimüslimlerin sosyal, gündelik ve dini hayatını tasvir etti. Gerlach’ın Türkiye Günlüğü Osmanlı sefaretinin amacına uygun olarak Ortodoks kilisesi ve inancına dair oldukça kıymetli bilgiler içermekteydi. Aynı zamanda eser XVI. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı Devleti’nin siyasi durumu ve politikası hakkında detaylı malumat verdi. Gerlach’ın Osmanlı’ya gelen elçilik heyeti içinde elçinin yakınında yer alması Osmanlı siyasetine vakıf olmasını sağladı. Osmanlı Devleti’nin Avrupa ile diplomatik münasebetleri özellikle Avusturya, Venedik, İspanya ve Fransa ile ilişkilerine yer verdi. Gerlach ayrıca Osmanlı ordusunun İran sınırındaki mücadelesini ve Lehistan’ın iç işlerini de konu edindi.

Yararlanılan Kaynaklar

Ben-Naeh, Y. ve Saban, G. (2013). Three German Travellers on Istanbul Jews, Journal of Modern Jewish Studies, 12(1): 35-51.; Gerlach, S. (2010). Türkiye Günlüğü, 1. ve 2. Cilt, (Editör K. Beydilli) (Çev. T. Noyan). İstanbul: Kitap Yayınevi; Hartmann, J. (1879). Gerlach, Stephan, Allgemeine Deutsche Biographie, 9: 23.