Foodporn

Gastronomi Kavram

Reklamlarda, reklam filmlerinde, websitelerinde, yemek pişirme gösterilerinde veya sosyal medya gibi diğer görsel ortamlarda yemek pişirmenin, sunumunun veya yemek yemenin büyüleyici bir görsel sunumudur. Yemeklerin çekiciliğini pornografik fotoğrafçılığa benzer şekilde, kışkırtıcı fotoğrafçılık metotları uygulanarak ortaya çıkarmaya çalışan yemek fotoğrafçılığı olarak da bilinir. Foodporn olarak adlandırılmasa da bu alanda ilk konsept tanımı 1977 yılında Amerikalı gazeteci yazar Alexander Cockburn tarafından yayımlanan True Gastro-Porn isimli makalede yemeklerin özenle çekilmiş renkli fotoğraflarına yer verilmesi ile yapıldı. Foodporn terimi ise ilk olarak Massachusetts Teknoloji Entsitüsü Beslenme ve Mikrobilyoloji uzmanı Dr. Michael F. Jacobson tarafından obeziteye atıfta bulunmak amacı ile 1979 yılında Kamuoyu Bilim Bültenin’de yayınlanan makalesinde kullanıldı. İlk olarak 1997’de Foodporn adı ve Foodporn markası altında yiyecek ve restoranlar hakkında makale ve incelemeler yayınlamaya başlayan Foodporn sitesi ile birlikte bir internet terimi olarak kullanılmaya başlandı. 2000’li yılların ikinci yarısından itibaren sosyal medyanın yaygınlaşması ve hashtag'lerin kullanılmaya başlamasıyla birlikte yemek fotoğrafları söz konusu olduğunda foodporn en çok tercihen hashtaglerden biri olarak sosyal medya paylaşımlarında kullanılmaya başlandı. Foodporn terimi 2015 yılında Oxford Üniversitesinde Açlıktan Dijital Tokluğa isimli yeni bir bilimsel çalışmanın konusu oldu. Filozof Jessica Rowley ve Prof. Charles Spence tarafından yürütülen çalışma kapsamında Oxford’un Sommerville College yemek salonunda gönüllü 30 kadın ve 30 erkek katıldığı bir deney yapıldı. Deneyde aynı bileşenlerle hazırlanmış salata üç farklı tabakta farklı şekilde servis edildşi. Birinci tabak sıradan görünümlü, ikinci tabak biraz daha düzgün görünümlü, üçüncü tabak ise Rus ressam Wassily Kandinsky’nin New York Modern Sanat Müzesinde asılı olan 201 numaralı tablosu örnek alınarak sanatsal bir görünümde dekore edilerek servis edildi.Katılımcılara biri yemek yemeden önce diğeri ise yemek yedikten sonra doldurmaları için iki anket verildi. Sonuçlar, Kandinsky’den esinlenerek dekore edilmiş salatanın sadece diğerlerine göre daha lezzetli olmasının ötesinde yemek yemeden önceki ankete göre bu salataya daha fazla para ödemeye hazır olduklarını da gösterdi. Bu çalışmadan elde edilen veriler, güzel bir şekilde sunulan bir yemeğin, bizi daha yemeği yemeden bizi o yemeğin lezzetli olduğuna ikna ettiğini göstermektedir. Aynı çalışmada yapılan nörogörüntüleme ile elde edilen veriler sevdiğimiz bir yemeği gördüğümüzde beynimizdeki kan akışında yüzde 24 arttığını ve sevdiğimiz bir yemeğin fotoğrafı beynimizi pornografik bir fotoğraftan daha çok etkilediğini ortaya koymaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Spence, C., Okajima, K., Cheok, A. D., Petit, O. ve Michel, C. (2016). Eating With our Eyes: From visual hunger to digital satiation, Brain and cognition, 110: 53–63.