1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası 40 boyunca Rus egemenliğinde olan Kars, bu süreçte Baltık mimarisi ile tanışmıştır. Birbirini dik kesen ızgara planlı sokaklar ve kesme bazalt taştan binalar ile şehir yeniden inşa edilmiştir. Çar I. Petro’nun kendi adına 1703 yılında kurduğu St. Petersbug’un şehir planı Kars’ın yeniden inşasında esas alınmıştır. Bu yönü ile Kars ili, Anadolu’da belirli bir imar düzenine göre kurulan ilk şehir olma özelliğine sahiptir.

XIX. yüzyıl sonlarında şehrin yeni mimari yapısına uygun olarak Baltık mimari tarzında, dikdörtgen planlı Ortadoks kilisesi inşa edilmiştir. Yapının kuzey, güney ve batı cephelerinde dışarıya çıkıntılı, üzeri çatı ile örtülü kademeli bölümler vardır. Çatının alt kısmı işlenen kabartma süslerle çevrilidir. Dış duvarları ile çatı arasında kalan bölümlere dörder sivri kemerli çatı pencereleri yerleştirilmektedir. Yapının iç mekânına girişi sağlayan kapı girişlerinin ve pencerelerin her iki taraflarına sütunlar yerleştirilerek hareketlilik sağlanmaktadır. Batı girişinin üzerinde çatıdan daha yüksek olan üç pencereli bir çatı katı, kuzey ve güney kapılarının üzerlerindeki çatı bölümlerinde ise yonca yaprağı görünümde sağır kemerler bulunmaktadır.

Cumhuriyetin ilk yıllarından sonra kapalı spor salonu olarak kullanılmıştır. 1984 yılında onarılan yapıya kaide üzerine yuvarlar iki minare eklenmiştir. 1985 yılında camiye çevrilen yapıya Fethiye adı verilmiştir. Fethiye Camii günümüzde halka açık ibadethane olarak kullanılmaktadır.