Devr-i Alem Para Müzesi, Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde yer almaktadır. Devri Alem Para Müzesi, 2005 yılında Hollanda’da yaşadığı sıralarda koleksiyonerliğe başlayan Esat Kaplan tarafından kuruldu. Eski bir Yahudi evi, Devr-i Alem Gaziantep Para Müzesi’ne dönüştürüldü. Çeşitli dönemlere ve medeniyetlere ait yaklaşık 200 bin adet paranın sergilendiği müzede Türkiye, Amerika, Almanya, Rusya ve Fransa gibi farklı ülkelere ait madeni ve kağıt paralar bulunmaktadır. Devri Alem Para Müzesi, çeşitli ülkelerden 700 farklı para biriminde 3,5 ton para koleksiyonuna sahiptir.

Türkiye’nin ilk özel para müzesi niteliğini taşıması bakımından önemli bir yere sahip olan Devr-i Alem Para Müzesi, geçmişten günümüze kronolojik olarak paranın tarihini de gözler önüne sermektedir. Gelecek kuşaklara bu birikimin aktarılması müzecilik anlayışının ne kadar gerekli ve önemli olduğunu da göstermektedir.

Nümizmatik (para bilimi), Latince numis kelimesinden türemekle birlikte Grekçe nomus'tan gelmektedir. Türkler hem antik veya eski olana, hem de uzun bir dönem kullanılmış olan madeni paraya sikke, paralar topluluğuna ise meskûkat adını vermişlerdir. Para, çok erken tarihlerden itibaren toplumlarda alışveriş ve değerli madenin saklanması düşüncesi ile kullanıldı. Önceleri metal, taş, mercanlar bu görevi yapmıştır. Anadolu’da, Hindistan’da, Çin’de ortaya çıkan sikkeler aşamalarla bugünkü hallerine geldi. İlk sikkeler Akdeniz havzasında Eski Yunan’da görüldü. MÖ VII. yüzyılda Lidyalılar tarafından icat edilen sikke, altın-gümüş karışımı bir maddeden yapıldı. Kağıdın icadından sonra kağıt paraların ortaya çıktığı ve yaygınlaşmaya başladığı görülmektedir.

Paraların üzerlerinde ülke liderlerinin yer alması, paranın siyasi hakimiyetinin de bir göstergesidir. Tarihte para hükümdarlık sembolü olarak görülmüş ve de hükümdarların tahta geçişlerini de kanıtlamıştır. Hangi döneme ait olursa olsun paralar döneminin en önemli kanıtlarıdır ve döneminin ekonomik, sosyo-kültürel yapısını gözler önüne sermektedir.