Destinasyon Karşıtlığı

Kavram

Sadece konaklama olanaklarını, restoranları, plajları, müzeleri ve diğer tüm turizm ögelerini tanımlamayan bir terim olan destinasyon; tarihsel geçmişi ve güncel anlayışıyla birlikte bir toplumu oluşturan kültür, ekonomi, politika vb. unsurları da içeren canlı bir kavramdır. Destinasyon tercihlerine olumlu ya da olumsuz yönde etki eden, çekicilik ya da risk algısı oluşturduğu düşünülen tüm bu unsurların bir ya da birkaçının prensipler, olanaklar ya da sınırlılıklar ile ilişkilendirilmesinin sonucu olarak belirli destinasyonların turistler tarafından reddedilmesi, destinasyon karşıtlığını tanımlar. Destinasyon karşıtlığı aynı zamanda; ırk, din ve etnik ayrımcılığa dayanan radikal fikirlerin ya da nefret, intikam, aşağılanma gibi olumsuz duyguların çevresinde geliştirilerek, olumsuz söylemlerin kaynağı olması arzu edilmeyen ve bu nedenle çeşitli hukuki yaptırımlara tabi tutulan bir davranış biçimidir.

Destinasyon karşıtlığını yaratan tüm faktörleri kesin çizgilerle belirlemek mümkün olmasa da, konu hakkında yapılan alan araştırmalarına göre; savaş, terör eylemi, doğal afet riskleri taşıyan, suç işleme oranları yüksek, temel ihtiyaçların karşılanmasını zorlaştıracak düzeyde bir nüfusa ev sahipliği yapan, sağlık olanakları eksik, temizlik anlayışı yetersiz ve yaşamın normalden çok daha pahalı olması, dünyanın tüm bölgelerinde turistlerin destinasyon karşıtlığına etki eden ortak faktörler olarak vurgulanır. Bir destinasyonun yeme-içme, giyim, günlük yaşam tarzı gibi konularda fazla gelenekçi ya da modern olması, aile yaşamına uygun/uygunsuz görülmesi, devlet politikalarının yanlış/eksik bulunması, aktivite çeşitliliği, tur operatörleri tarafından yapılan önyargılı tanıtımları, evrensel değerler ile insan haklarına karşı toplumsal tutumu, doğanın korunmasına yönelik çalışmaları ve dil zorlukları gibi birçok faktör ise kısmen daha az sayıdaki bir turist popülasyonunun karşıtlık gerekçelerini etkileyen faktörler olarak gösterilir. Günümüzde destinasyon karşıtlığı, özgür iradeyle sergilenen bir turist tutumu olarak saygıyla karşılandığı kadar turizm gelirini arttırma hedefine ve turizmin diplomasi bilincine sahip devletler, turizm sektörü çalışanları, alan araştırmacıları ve toplumun ilgili tüm kesimleri tarafından, çözülmesi gereken bir planlama sorunu olarak da değerlendirilir.

Yararlanılan Kaynaklar

Karakuş, Y. ve Kalay, N. (2017). A Study On The Concept and Causes of Destination Rejection, Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi: 643-657; Lawson, R., Thyne, M. (2001). Destination Avoidance and Inept Destination Sets, Journal of Vacation Marketing: 199-208.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Tjiptono, F., Yang, L. (2018). To Go or Not to Go: A Typology of Asian Tourist Destination Avoidance. İçinde; E. Chiao, L. Yang ve C. Khoo-Lattimore (Editörler). Asian Cultures and Contemporary Tourism (ss. 183-199). Singapur: Springer.