Aslen Girit göçmeni olan Hüseyin Korkmaz tarafından Eminönü-Cankurtaran’da faaliyete girdi (1945). İşletme faaliyete Korkmaz Lokantası olarak başladı. Lokanta, başlarda köfte ekmek ve piyaz satarak hizmet verdi. Hüseyin Korkmaz emekli olup Mudanya’ya yerleştikten sonra işleri oğlu Sabahattin’e bıraktı. İyi bir balıkçı olan Sabahattin, lokantanın adını Balıkçı Sabahattin olarak değiştirdi ve menüden köfte ekmeği çıkararak yerine lüfer ve palamut satmaya başladı.

Balıkçı Sabahattin müdavimlerinden Armada Otel sahibi Kasım Zato’nun 1997 yılında Sabahattin Korkmaz’a ortaklık teklif etmesi üzerine, lokanta şu an faaliyet gösterdiği meskene taşındı. Bu mesken, yapımı 1927 yıllarına dayanan ve Armada tarafından onarılan tarihi ahşap bir binadır.

Balıkçı Sabahattin’in bağlı olduğu bir kurum ya da kuruluş bulunmamaktadır. Üç kuşaktır devam eden bu balıkçı lokantasında Sabahattin Korkmaz, oğulları Serkan ve Sertan Korkmaz ile birlikte faaliyetlerini sürdürmektedir. Balıkçı Sabahattin, 2000 yılının ilk üç ayında iki kere The New York Times gazetesinde haber oldu. 2007 yılında ise Forbes Dergisi’nde İstanbul’un en iyi beş lokantasından biri olarak seçildi. Bu nedenle lokanta, hem yerli hem de yabancı müşteriler nezdinde rağbet görmektedir.

Personel, işe başlamadan önce duş almak, parfüm ve ter önleyici kullanıp tüm bunları yaptığına dair özel deftere imza atmak zorundadır. Aynı hassasiyet yiyecek hazırlanma aşamasında da devam etmektedir. Örneğin; maydanoz beş kere suda yıkandıktan sonra kullanılmaktadır.

Her gün 12:00 ile 24:00 saatleri arasında hizmet sunmaktadır. Lokantanın spesiyallerini fener kavurma ve midyeli pilav oluşturmaktadır. Zeytinyağını, Mudanya’da kendilerine ait olan zeytinlikten temin etmektedir. Kullanılan değişik otlarla farklılık oluşturmaktadır. Ulaşım her ne kadar zor olsa da ve lokantanın bir deniz manzarası olmasa da hizmet hayatını başaralı bir şekilde sürdürmeye devam etmektedir.