Altıgöz Köprüsü
DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS Köprü
-
2025
Altıgöz Köprüsü, Afyonkarahisar merkezde, kentin kuzeydoğusunda yer almaktadır. Adını, altı kemer açıklığından alan köprü, bu nedenle “Altıgöz Köprüsü” olarak anılmaktadır. Köprü, Akarçay Nehri üzerinden yol bağlantısı sağlamaktadır. Köprünün tabliye (yol yüzeyi) uzunluğu 44 metre, parapetler (korkuluk) hariç tabliye genişliği ise 4,10 metredir.
Altıgöz Köprüsü’nün inşasında blok taşlar kullanılmıştır. Mansap cephesinde (suyun gidiş yönü) bu taşlar iri bloklar hâlinde görülürken, memba cephesinde (suyun geliş yönü) taşların boyutları küçülmektedir. Köprünün altı kemerinden ikisi dairesel, dördü ise sivri kemer formundadır. Yapının dikkat çeken bir diğer özelliği, kemer alnını oluşturan taşların tempan duvarlarına (cephe duvarları) göre içerlek tutulmuş olmasıdır. Bu durum, kemer taşlarının tempan duvarlarıyla aynı düzlemde uzanmamasına ve böylece kemerlerin daha belirgin şekilde vurgulanmasına olanak tanımaktadır. Öte yandan, köprüde spolien (devşirme) malzeme kullanımına sıkça rastlanmaktadır. Üzerinde yer alan Grekçe bir yazıtta geçen “Kometos Theodosiou’nun eseri” ifadesine dayanarak, köprünün ilk inşasının Bizans Dönemi’ne ait olduğu düşünülmektedir.
Spolien olduğu düşünülen, dikdörtgen formda beyaz mermer üzerine kazınmış kitabe, köprünün Selçuklu döneminde yeniden inşa edildiğine işaret etmektedir. Kitabede, köprünün 1209 yılında Sabıkeddin Ebulvefa İlyas Bin Oğuz tarafından yaptırıldığı bilgisi yer almaktadır. Aynı kitabede, köprünün banisi İlyas Bin Oğuz’un oğlu “İsfessalar Bedreddin Ebu Hamit Hacı Muhammed” ifadesi de geçmektedir. Bu bilgi, köprünün inşasından sonra adı geçen oğul zamanında bir onarım geçirdiği şeklinde değerlendirilmektedir. Kitabenin sol kısmındaki yazılar oldukça girift bir yapıya sahip olduğundan okunamamaktadır. Ancak, küçük bir bölümde yer alan “ibnülmülûki vesselâtîn” ifadesi, köprünün yapımında etkili olan bu ailenin devrik bir hükümdar soyundan geldiği şeklinde yorumlanmaktadır.
Mevcut veriler değerlendirildiğinde, Altıgöz Köprüsü’nün en az iki inşa evresi geçirdiği anlaşılmaktadır. İlk inşasında, Roma ve Bizans dönemlerinde yaygın olarak kullanılan yarım daire ya da yuvarlak kemerlerin tercih edildiği görülmektedir. Aynı şekilde, iri blok taş kullanımı da bu erken dönemle ilişkilendirilebilir. Köprü üzerindeki Grekçe yazıt ise yapının antik dönemde inşa edildiğine dair en belirgin kanıttır. Buna karşılık, sivri kemer formu, yer yer küçük ebatlı taş kullanımı, kemer alnının tempan duvarlarına göre içerlek tutulması ve Arapça kitabe içeriği, yapının Selçuklu Dönemi’ndeki ikinci inşa evresine işaret etmektedir. Dolayısıyla Altıgöz Köprüsü, özgün yapının bazı bölümleri korunarak Selçuklu Dönemi’nde yeniden inşa edilmiş olmalıdır.
Altıgöz Köprüsü, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 1985 yılında gerçekleştirdiği restorasyon çalışması sonucu bugünkü görünümünü kazanmıştır. 1980 yılında Akarçay Nehri içinde bulunan kitabe, restorasyon sırasında köprüye yeniden yerleştirilmiştir.
Referanslar
Çulpan, C. (2002). Türk Taş Köprüleri. Ankara: Türk Tarih Kurumu; O’ Connor, C. (1993). Roman bridges. Cambridge: Cambridge University Press; İlter, F. (1978). Osmanlılara Kadar Anadolu Türk Köprüleri. Ankara: Karayolları Genel Müdürlüğü Matbaası; Tunç, G. (1978). Taş Köprülerimiz. Ankara: Karayolları Genel Müdürlüğü Matbaası; Tyrrell, H. G. (1911). History of bridge engineering. London: Forgetten Books; https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/afyonkarahisar/gezilecekyer/altigoz-koprusu, (Erişim tarihi: 05. 11. 2025).
Ayrıntılı bilgi için bakınız
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/afyonkarahisar/gezilecekyer/altigoz-koprusu
