Akreditif

Kavram

Akreditif deyimi ilk olarak XVIII. yüzyılda Traveller’s Letter of Credit adı altında bulundukların yerlerin dışında uzak yerlere giden tacir ve gezginlerin güvenlik nedeniyle yanlarında para taşımak istememesi ihtiyacına istinaden yapılan bir uygulama olarak görünmekle birlikte bir ödeme yöntemi olarak Sümer ve eski Mezopotamya kaynaklarına bakıldığında milattan önceki dönemlere kadar gittiği görülmektedir. Babil kaynaklarında da yine buna benzer üçüncü bir tarafın taahhüt ettiği bir ödeme yöntemine yani akreditife rastlanılmaktadır . Akreditif, ingilizce olarak Letter of Credit ya da Documentary Credit olarak geçer ve dönemine göre geleneksel yöntemler veya o döneme göre ileri teknolojiler kullanılarak uygulanmıştır. İlk çağlarda kil tabletler, kağıdın icadından sonra mektup, daha sonra teleks, günümüzde SWIFT mesajı (bankalar arasında kullanılan şifreli bir mesaj türü) ve blokzinciri (blockchain) üzeri uygulamalar kullanılmaktadır. Akreditif üçüncü bir tarafın (çoğunlukla banka, bundan sonra banka olarak anılacaktır) taahhüdüdür. Buna göre bir akreditif vermek ihtiyacında olan bir taraf (amir) bu ihtiyacının giderilebilmesi için bankasına akreditifin tutarı kadar bir teminat yatırırdı, bankası kendisine bu kadar bir kredi limiti tanımladıktan sonra amir ihtiyaç duyduğunda bankasına bir teklif formu verirdi, bunun üzerine bankası tahsis edilen limitinden acenta, şube veya muhabirleri nezdinde ihtiyaç halinde ibraz edilerek ödenmek üzere mektup formunda kredi anlamına gelen bir mektup (letter of credit) düzenlerlerdi. Buna akreditif denilirdi, belgeli olursa “Belgeli Kredi” (Documentary Credit), belgesiz olursa “Belgesiz Kredi mektubu” (Clean Credit) olarak adlandırılırdı. Düzenleyen bankaya “Amir banka” denirdi. Sadece para taşımamak amacıyla kullanılan akreditif Belgesiz Kredi mektubu şeklinde düzenlenirdi ki buna ayrıca Travellers Letter of Credit de denirdi, mal hareketi olan ticari kullanımlar için “Belgeli Krediler” düzenlenirdi ki içerisinde fatura, taşıma belgesi gibi malın satılmasına veya gümrükten çekilmesine yarayan belgeler vardı. Akreditifi düzenleyen bankalar akreditif ile müşterilerinin itibarlı ve değerli olduklarını, ibrazlarının yerine getirilebileceği (honor) belirtmiş olurlardı. Günümüzdeki kredi kartı gibi.

Akreditifi elinde bulunduran kişi ihtiyaç halinde elindeki akreditif metni ile akreditif düzenleyen bankanın şube, acenta veya muhabir bankasına giderek akreditif altında talepte bulunurdu. Akreditifin orijinalini yanında götürürdü. Talebi alan banka akreditifi ve varsa ekindeki belgeleri kontrol eder ve gerekli tespitleri yaptıktan sonra ibrazda bulunan kimseye talep ettiği bedeli öderdi ve ödediği tutarı akreditif metninin arkasına işlerdi. Daha sonra Amir banka tarafından kendisine ödeme yapılması için talep yapılırdı veya nezdinde amir bankanın hesabı varsa ödeme yaptığı tutar kadar o hesaba borç geçerdi.

Akreditifin orijinali sürekli olarak lehtar müşteride kalır, ödeme talep eden kişinin (Lehtar) mutlaka akreditifin orijinalini ödeme isteğinde bulunduğu bankanın şube, acenta veya muhabir bankasına sunması etmesi gerekir. Modern anlamda ilk olarak 1840’larda Londra’da bankalar arasında uluslararası ticaret işlemleri için kullanıldı. Akreditif yazılı metinlerinin bugünkü modern yapıya geçişleri XIX. yüzyılın başlarına denk gelir. Bu tarihten sonra ticaret erbabı arasında mal hareketleriyle ilgili olarak yaygın biçimde kullanılmaya başlandı. Mal hareketleriyle ilgili belgeler (taşıma, sigorta, menşe, paket listeleri vs.) akreditife girmeye başladı. Yabancı ülkelere mal gönderen veya tanımadıkları yabancı yerlerden mal alan tüccarlar malı temsil eden belgeler karşılığında ödeme sağlama rahatına kavuştular. Günlük alışverişten farklı olan bu karışık ve kompleks yapı böyle bir organizasyonla aşılmış oldu. Zaman içerisinde akreditif dışında farklı ödeme yöntemleri ortaya çıkarıldı ve geliştirildi, fakat akreditif her zaman, avantajları, güvenceleri ve organizasyonu ile özgü ve tercih edilen bir ödeme yöntemi olarak kaldı. Bu konuda tarafların hayatını kolaylaştırmak vizyonu ile hareket eden ICC (International Chamber of Commerce) tarafından ilk olarak 1933 yılında UCP (Uniform Rules and Practices for Documentary Credits) olarak adlandırılan bir dizi kurallar oluşturularak yayınlanarak ve dış ticaret faaliyetinde bulunan tarafların kullanımına sunuldu. Tüm dünyada yeknesaklık sağlayan bu kurallar ile akreditifin kullanımı daha kolay rahat bir hale geldi. Ticari ve teknolojik gelişmelerin paralelinde zaman zaman revize edilen bu kurallar ile akreditifin kullanımı günümüzde de aynı güvence ile devam etmektedir.

Referanslar

https://icc.academy/types-of-documentary-credit-a-comprehensive-guide-2019/, (Erişim tarihi: 10. 09. 2020).