Tatil

Kavram Sosyoloji

Tatil kavramı Arapça atâlet kökünden türetilmiştir. Atâlet, işe yaramamak, boş, faaliyet dışı kalma anlamına gelmektedir. Tatil kavramının İngilizce karşılığı olan holiday kelimesinin etimolojik kökeni ise holy (kutsal) ve day (gün) kelimelerine dayanmakta ve dini tatilleri ifade etmektedir. Türk Dil Kurumu tatil kavramını daha kapsamlı ele almış ve tatil kavramını (1) kanun gereğince çalışmaya ara verileceğini belirtilen süre, dinlenme, (2) okul, meclis, adliye vb. kuruluşların çalışmasını durdurduğu veya kapalı bulunduğu dönem, (3) eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre, olmak üzere üç farklı şekilde tanımlanmaktadır. Yapılan tatil tanımlarında üretimin durdurulması, çalışmaya ara verilmesi, zamanın dinlenmek ve eğlenmek amaçlı kullanımı ortak özellikler olarak yer almaktadır.

Tatil kavramına ilk defa çalışanlara bayram tatili verilmesi olarak Dilaver Paşa Nizamnamesi’nde yer verildi. Burada söz konusu olan bayramlar, dini bayramlardır. Daha sonra, 17. 02. - 4. 03. 1923 tarihlerinde yapılan İzmir İktisat Kongresi’nde “Haftada bir gün istirahat müddetinin verilmesi ve hafta tatilinin Cuma günü” maddesi oy birliği ile kabul edildi. Resmi olarak ilk hafta tatili uygulaması ise 1924 tarihli Hafta Tatili Kanunu ile düzenlendi ve devamında 1935 tarihli Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun çıkartıldı.

Tatil seyahat, deniz, kum, güneş, dinlenme, yeni yerler görme, yeni deneyimler yaşama, sürekli yaşanılan yerden uzaklaşma ile ilişkilendirilmektedir. Fakat özünde insanların ticari kazanç sağlamak amacı gütmeden eğlenmek ve dinlenmek amacıyla geçirdikleri süreyi ifade etmektedir. Dolayısıyla turistik amaçlı seyahatler tatilde yapılabileceklerden sadece biridir. İnsanlar, tatillerini çalıştıkları için gerçekleştirmek isteyip de gerçekleştiremediklerini yapabilmek için bir fırsat olarak kabul etmektedirler. Tatil dönemlerinde seyahat, akraba ziyareti, film izlemek, tiyatro seyretme, yürüyüş yapma, balık tutma, aile ile veya arkadaşları ile zaman geçirme gibi pek çok etkinlik gerçekleştirilebilir. Bu nedenle tatil kavramını sadece turistik faaliyetlerle sınırlandırmak, kavramın gerçek anlamını zayıflatmaktadır.

Turizm faaliyetlerine katılabilmesi için insanların boş zamana ihtiyaçları vardır. Bu nedenle tatil dönemleri, çalışan insanların turistik amaçlı seyahatlere katılmaları için bir fırsat yaratmaktadır. Çalışanlara verilen ücretli tatil hakkı, turizmin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Son yıllarda haftalık veya yıllık izinlerde; resmi bayram (01. 01., 23. 04., 1. 05., 19. 05., 15. 07., 30 Ağustos, 29 Ekim), dini bayram (Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı) ve sömestr tatillerinde turistik amaçlı gerçekleştirilen seyahatlerde artış gözlenmektedir. Zaman zaman ekonominin canlandırılması amacıyla da merkezi yönetim tarafından resmi ve dini bayram tatil süreleri uzatılmaktadır.

Tatilin hem tatilde olan birey ve bireyin çalıştığı örgüt hem de toplum için çeşitli etkileri olmaktadır. İnsanlar tatilde dinlenme, enerji toplama, ailelerine karşı sorumluluklarını yerine getirme ve toplumla bütünleşme fırsatı bulabilmektedirler. Bu durumun, çalışan bireylerin tatil sonrasındaki performanslarında bir artış yaratması beklenmektedir. Türkiye dahil pek çok ülkede tatilin olumlu etkileri göz önünde bulundurularak çalışanların tatil haklarını kullanmaları yasal bir zorunluluk haline getirildi. Diğer taraftan, örgütlerde çalışanların tatil haklarını kullanmaları durumunda, üretimden uzaklaştıkları için üretimin niteliğinde ve niceliğinde birtakım olumsuzluklar meydana gelebilmektedir. Bu nedenle, sektörün ve örgütün özelliklerine bağlı olarak üretimde meydana gelebilecek olumsuzlukları en az düzeye indirmek için çalışanların tatil dönemleri düzenlenmektedir.

Tatillerinde turistik davranışlarda bulunan insanların tercihleri, tatil yaşam tarzı ile ilgilidir. Genel olarak kabul görmüş rahatlama, açık alan rekreasyonları, birinci sınıf, sosyal odaklılık ve aile odaklılık olmak üzere beş tatil yaşam tarzı vardır. İnsanlar tatillerinde stresten uzaklaşarak rahatlama; kamp ve tırmanış gibi aktiviteler gerçekleştirilerek açık alan rekreasyonları, lüks konaklama işletmelerinde, kaliteli yiyecek ve içecek tüketerek birinci sınıf, aile ile birlikte zaman geçirerek aile odaklılık, arkadaşlar ile yakın ilişkiler kurarak sosyal odaklılık turistik yaşam tarzını tercih edilebilir.

Yararlanılan Kaynaklar

Chen, J. S., Huang, Y. C. ve Cheng, J. S. (2009). Vacation Lifestyle and Travel Behaviors, Journal of Travel & Tourism Marketing, 26(5): 494-506; Deniz, Ö. (2011). Cumhuriyet Döneminde Tatil Kavramı ve 1935 Tarihli Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Kanunu. ÇTTAD, XI(23): 57-72; Goeldner, C. R. ve Ritchie, J. R. B. (2009). Tourism: Principles, Practices, Philosophies. New Jersey: John Wiley; Kozak, N., Akoğlan-Kozak, M. ve Kozak, M. (2014). Genel Turizm, İlkeler Kavramlar (On altıncı baskı). Ankara: Detay Yayıncılık; Türk Dil Kurumu, Türk Dil Kurumu Sözlükleri, http://sozluk.gov.tr/, (Erişim tarihi: 10.07.2019).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Hafta Tatili Hakkında Kanun, Kanun Numarası: 394, Kabul tarihi: 2/1/1924; Uluslararası Çalışma Örgütü 14 Numaralı Haftalık Dinlenme Sözleşmesi, (ILO Kabul Tarihi: 25. 10. 1921, Türkiye’de yürürlüğü girdiği tarih: 27 Aralık 1946).