Lokum

GASTRONOMİ Osmanlı Mutfağı Yemek/Yiyecek Coğrafi İşaretli Ürün Gastronomik Değer Tatlı Lokum

Tekirdağ 2025

Lokum, şeker, nişasta, su ve sitrik asit/tartarik asit veya potasyum bitartarat ile hazırlanan lokum kitlesine gerektiğinde çeşni maddeleri ilavesiyle tekniğine uygun olarak hazırlanan bir tür şekerlemedir. Arapçadan gelen “rahat al-hulqum” ile türeyen, rahat “ul-hulküm (gırtlağı rahatlatan) adı ile de bilinen söz konusu gıdanın Türkçe karşılığı rahat lokum idi. Sonraları latilokum, ladilokum, en sonunda lokum halini aldı. Anadolu’da XIV. yüzyıldan itibaren bilinen lokumun Osmanlı Saray menüsüne girişi XVII. yüzyılda olmuştur. Lokum XIX. yüzyılda son şeklini almıştır.  Bir İngiliz gezgin XIX. yüzyılda İstanbul’a gelmiş, lokumu çok beğenerek ülkesine götürmüştür. İngiltere’de lokumu kendi taktığı isim olan "Turkish delight" olarak ikram etmiştir. Böylelikle İngiltere’de bilinirliği artan, özellikle XIX. yüzyıl sonları ve XX. yüzyıl başlarında yapılan çeşitli fuarlarda tanıtılan Türk lokumu, dünya genelinde Turkish Delight adıyla yaygınlaşmıştır. Türkiye denince akla ilk gelen şeylerden birisi olmuştur Avrupa’da birçok devlet adamı ve sanatçının sürekli olarak kullandığı tatlar arasında yeralmıştır. Avrupa'da "Turkish delight", Fransa ve Balkanlar'da "lokoum" ve Yunanistan ve Kıbrıs'ta lokumania olarak adlandırılmış ve uluslararası şekerleme literatüründe yerini aldı. Yabancıların bazıları, Türkiye’ye ve Türklere ait çeşitli güzel unsurları “Turkish delight” (Türk lokumu) olarak nitelendirmektedir. Bu bakımdan Türk lokumu, Türklerle ilgili bir kalıp yargı olarak sınıflandırılabilir. İrlandalı yazar ve akademisyen C.S. Lewis, İkinci Dünya Savaşı sırasında çocukların durumundan etkilenerek Narnia Günlükleri adlı, çocuklar için yazdığı, daha sonra büyüklerin de ilgisini çeken fantastik roman serisinde lokumu “dünyanın en çok aranan tatlısı” olarak konumlandırmıştır.

İlk lokum üretiminde şeker yerine tatlandırıcı olarak bal ve pekmez, nişasta yerine suyu tutmak ve doku vermek için un kullanılmaktaydı. Bulunuşlarının ardından nişasta ve rafine şeker ülkeye getirilmiş,  lokumun hem üretimi değişmiş, hem de lezzeti iyileşmiştir. Hacı Bekir lokumda un yerine nişastayı kullanan ilk kişi olmuştur. Bu sayede Hacıbekir’in ünü Osmanlı Sarayına kadar ulaşmış ve sarayın şekercibaşısı olarak ilan edilmiştir. Öncelikle şeker ve suyun bir kısmı karıştırılıp şurup yapılır. Daha sonra mısır nişastası kalan suyla karıştırılır. Bu karışıma nişasta sütü denir. Nişasta sütü kaynayan şeker şurubuna eklenir. Ardından, lokumun tüketimine kadar geçen sürede kullanılan şekerin kristalleşmesini önlemek için sitrik asit/tartarik asit/potasyum bitartarat ilave edilir. Lokum üretiminde bileşimindeki maddelerin miktarı değişiklik gösterebilmektedir. Bunda pişirme şekillerinin etkisi vardır. Açık kazan sisteminde pişirme 125 °C'de 2-2,5 saatte tamamlanır. Basınçlı tencerede pişirme süresi ekonomik olarak kabul edilebilecek otuz-kırk dakikaya iner. Ayrıca basınçlı tencerede su, asit ve modifiye nişasta miktarı da azaltılır. Şeker-nişasta eriyiği hafif ağdalaştıktan sonra, üzerinde biraz nişasta bulunan, kenarları alçak tahta bir masaya veya çelik tepsiye dökülür. Lokumun kalınlığı, el ile kesim yapılacaksa beş santimetre makine ile kesilecekse 1,5–2,5  santimetre olmalıdır Sonrayirmi dört saat oda sıcaklığında soğutulur. Son zamanlarda su soğutma sistemleri ile üç-dörtsaatte soğutma yapılmaktadır. Oda sıcaklığında gerçekleşmesini beklemenin daha kaliteli ürünler elde edilmesini sağladığına inanılmaktadır. Ardından biraz nişasta serpildikten sonra lokum küçük parçalara kesilir. Bu lokum parçalarına pudra şekeri veya hindistan cevizi eklenir ve ambalajlanır. Yetersiz pişen lokum çok yumuşak olur ve parmakların birbirine yapışmasına neden olur. Çok fazla pişen lokum ise tam tersine sert olur. Bu tip lokumun raf ömrü kısadır ve tadı hoş değildir. Lokuma doğal, krem ​​tartar, doğal/yapay renklendiriciler, kuru meyveler, meyve aromaları, çiçek yaprakları, zararsız doğal veya yapay esanslar, ceviz, fıstık, fındık, hindistan cevizi, sakız veya kaymak ilave edilebilmektedir. Farklı katkılar ilave edilen farklı isimler altında üretilen lokumlar mevcuttur. Afyonkarahisar'a özgü olan Afyon lokumu, Safranbolu'ya özgü Safranbolu Lokumu, Bilecik'in Osmaneli ilçesine özgü Osmaneli Ayva Lokumu Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan mahreç işareti alan lokumlardır.  

Türk lokumu klasik bir tatlı olarak sunulabilirken, çeşitli yiyecekler ve Türk kahvesi gibi başta olmak üzere çeşitli içeceklerle birlikte tat tamamlayıcı olarak tüketilebilmektedir. Lokum bayramlarda, davetlerde, cenaze, sünnet ve düğün gibi merasimlerde ikram edilmektedir. Lokum şık kristal ya da cam lokumluklarla sunulması, onun ne kadar değerli bir ikramlık olduğunun göstergesidir.  Lokum içerdiği karbonhidratlardan dolayı, tüketildiğinde enerji sağlar. Kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur.  Tüketen şekerli bir ürün olduğundan kişinin mutlu olmasına katkı sağlayabilir. Vücutta bulunan yara, çıban ve çürüklere sarılırsa tedavi ettiğine inanılmaktadır.  Lokum üretimi yerel ekonomiye de katkı sağlamaktadır.

Referanslar

Altuntaş, N. (2021). Narnia Günlükleri ve Türk lokumu arasındaki ilişki üzerine bir inceleme (A Review on the relationship between the chronicles of Narnia and Turkish Delight), Journal of Tourism & Gastronomy Studies, 9 (5): 305-320; Batu, A. and, B. (2009). Production of Turkish delight (lokum), Food research international, 42(1): 1-7; Diker, O., Türker, N., Çetinkaya, A. ve Kaya, F. B. (2017). Geleneksel Türk tatlısı olarak lokum ve Safranbolu Lokumu, Journal of Tourism & Gastronomy Studies, 5 (2): 333-344; Gökdayı, H. (2017). Bir kalıp yargı olarak Türk lokumu (Turkish Delight), TÜRÜK Uluslararası Dil Edebiyat ve Halk Bilimi Araştırmaları Dergisi, 1(9): 59-70; https://ci.turkpatent.gov.tr/cografi-isaretler/liste?il=03&tur=44&urunGrubu=47&adi=, (Erişim tarihi: 17.02.2025).