Yoğunlaşma Oranı
Kavram Ekonomi
-
2019
İktisat tarihinde bazı firmaların rakiplerine karşı giriştikleri rekabette başarılı oldukları ve piyasadaki toplam satış/üretim içerisindeki paylarını yükselttikleri görülmektedir. Bir ya da birkaç firmanın piyasadaki toplam satış/üretim içindeki payının yüksek olması piyasada yoğunlaşma olduğunun göstergesidir. Diğer bir deyişle yoğunlaşma, bir piyasadaki satış/üretimin belirli sayıda firma tarafından kontrol edilebilmesidir. Piyasa yoğunlaşmasının ekonomik etkinlik üzerine olan etkisi için iki farklı görüş bulunmaktadır. Harvard Okulu tarafından ileri sürülen birinci görüşe göre yoğunlaşmanın artması ile ortaya çıkan tekel veya oligopol piyasalarda fiyatlar yükselir, firmalar aşırı kar elde etmeye başlarlar, ekonomik etkinlik azalır, tüketici refahı azalır. Piyasada sadece birkaç firmanın varlığı durumunda firmaların birbirleri ile anlaşarak fiyatları yükseltmeleri daha kolaydır ve daha az maliyetlidir. Kısaca piyasa performansı ile piyasa yoğunlaşması arasında ters yönlü bir ilişki mevcuttur ve yoğunlaşma arttıkça firmaların karlılığı da artar. Bu görüş iktisada Joe Bain tarafından işbirliği hipotezi (collusion hypothesis) ile kazandırılmıştır. Dolayısıyla, devlet veya kamu otoriteleri piyasada yoğunlaşma oranının artmasına, tekel veya oligopol piyasaların ortaya çıkmasına izin vermemelidir. İkinci temel görüşe göre yoğunlaşma ve piyasada büyük firmaların varlığı ekonomi için zararlı olmayabilir. Demsetz tarafından geliştirilen etkin yapı hipotezine göre yoğunlaşma oranının yükselmesi bazı firmaların diğerlerinden daha etkin üretim teknikleri kullanmasının sonucudur. Schumpeter’e göre, teknolojide meydana gelen hızlı değişmeler tekel piyasalarının sık sık bozulmasına neden olmaktadır. Üstelik büyük firmalar araştırma- geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine daha fazla önem verebilmekte ve böylece teknolojide hızlı değişimler meydana gelmektedir. Teknolojik yenilikler nedeniyle ortaya çıkan kazançlar ise tekel piyasalarının varlığı nedeniyle ortaya çıkan refah kayıplarını kapatmaktadır.
Bazı firmaların daha etkin üretim teknikleri kullanması, piyasada var olan güçlü giriş engelleri, teknik bilginin sadece az sayıda kişinin elinde bulunması, pozitif ölçek ekonomileri nedeniyle yüksek miktarda üretim yapanların ortalama maliyetlerinin düşük olması, bazı firmaların başarılı pazarlama stratejileri ve reklamlar ve ekonomik krizler sırasında bazı firmaların piyasayı terk etmek zorunda kalması yoğunlaşma oranının artmasına neden olan faktörlerdir. Piyasa yoğunlaşmasının ölçülmesinde ise N-firma yoğunlaşma oranı, Herfindahl-Hirshman endeksi, Gini Katsayısı, Hannah ve Kay Endeksi, Entropi endeksi gibi yöntemler kullanılmaktadır. Bu ölçüm tekniklerinin tamamında N sayıda firmanın toplam satış/üretim içindeki paylarına bakılır. Genelde dört veya sekiz firmanın piyasa payları incelenmekle beraber bazen 20 firmanın piyasa payları da incelenebilir. Söz konusu ölçüm tekniklerinden en sık kullanılanları N-firma yoğunlaşma oranı ve Herfindahl-Hirschman endeksidir. N-firma yoğunlaşma oranında N sayıda firmanın piyasadaki satış/üretim payları toplanır. Herfindahl-Hirschman endeksinde ise N sayıda firmanın piyasadaki satış/üretim paylarının karesi alınır ve toplanır. Yoğunlaşmanın en düşük çıktığı piyasa türü tam rekabet piyasasıdır. Yoğunlaşmanın yükselmesi ile beraber tekelci rekabet piyasası ve oligopol piyasa ortaya çıkar. Yoğunlaşmanın en yüksek olduğu piyasa türü ise tekel piyasasıdır. Piyasa yoğunlaşmasının ölçülmesi kamu otoritelerine izleyecekleri politikalarda yardımcı olmaktadır. Kamu otoriteleri genelde piyasa yoğunlaşmasının olumsuz yönlerini dikkate almaktadırlar. Bu nedenle kurulan yarı bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumlar aracılığıyla piyasalar denetlenmekte, firmaların yoğunlaşmayı artırıcı davranışları engellenmeye çalışılmaktadır. Türkiye’de 1997 yılında kurulmuş olan Rekabet Kurumu; piyasalarda rekabeti engelleyici, bozucu ve kısıtlayıcı antlaşmaları engellemeyi dolayısıyla yoğunlaşmanın artmasını engellemeyi amaçlamaktadır.
Referanslar
Carlton, D. ve Perloff, C. (2000). Modern Industrial Organization. New York: Pearson and Addison Wesley; Davut, L. (2002). Sanayi İktisadı Piyasa Yapısı Unsurları. Ankara: İmaj Yayıncılık; Türkkan, E. (2001). Rekabet Teorisi ve Endüstri İktisadı. Ankara: Turhan Yayınevi; Yıldırım, K., Eşkinat, R. ve Kabasakal, A. (2005). Endüstriyel Ekonomi. Bursa: Ekin Yayınları.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Dilek, S. (2017). Oyun Teorisi Eşliğinde Sanayi Ekonomisi. Ankara. Seçkin Yayıncılık.