Yabancı

Kavram

Farsça yaban sözcüğünden +ci sonekiyle türelin yabancı, dışarı, başka memleket anlamına gelir. Farsça biyaban veya yaban, ıssız yer, sahra, çöl sözcüğünden alıntıdır. Farsça yaban Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) anlamına gelen viyapan sözcüğünden evrilmiştir. Benzer kelimeler ise, gulyabani, yabancı, yabanıl ve yabancı'dır. Türkçede; yabancı kelimesini eş ve yakın anlamlısı; ağyar, bigâne, el, elgin, ecnebi, garip, harici, nâmahrem, özge, yâd olarak kullanılır. Bilinmeyen, tanınmayan veya farklı bir ülkeden, farklı bir milletten olan kişi ya da farklı bir ülkeyle, farklı bir milletle ilgili, ona özgü olan her türlü nesne veya davranışlara yabancı denilir.

Latince'de, alienus başkası, yabancı anlamına gelir. Yabancıdan türetilen yabancılaşma ise Hegel tarafından felsefeye sokulmuş ve Marx, “İşçinin emeğinin kendi dışında, ondan bağımsız, ona yabancı ve onun karşısında özerk bir erk durumuna gelen bir varlık olarak var olduğu yabancı bir yaşam olarak ona karşı çıktığı anlamına gelir” demiştir. Hukuki anlamda mülkiyetin başkasına geçmesi, patolojide, şahsiyetin kısmen veya dış şartların etkisiyle şahsiyet özelliklerini kaybetmiş bir kimsenin veya bir grubun bu duruma karşı kazandığı bilinç halidir.

Yabancı (Alm. Auslander, m; Fr. Allogene, L’Étranger; İng. ailen; esk. ecnebi) bulunduğu ülkenin yurttaşı olmayan, başka bir ulustan olan (kişi). Yabancı: Başka bir milletten olan, aileden ve çevreden olmayan, belli bir yere veya kimseye ait olmayan (İngilizce: stranger, foreigner, alien, exotic, outsider, strange, unfamiliar; foreign. I am a stranger here) Yabancı düşmanlığı (Alm. Xenophobie, Ausländer-/Fremdenfeindlichkeit), Yunanca korku anlamına gelen phobia ile yabancı ve misafir anlamına gelen xenos sözcüklerinden türemiştir. Yabancıdan korku anlamına gelen tamlama genellikle yabancıdan nefret etme fikrini ifade etmek için de kullanılmaktadır.

Yabancı, gurbet, ağyar kavramını türkülerimiz de ifade ediyor: “Gurbet o kadar acı ki ne varsa içimde / Hepsi bana yabancı, hepsi başka biçimde / Ne bir arzum ne bir emelim, yaralanmış bir elim/ Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde.”

Montaigne, Başkalarına olduğu kadar kendimize de yabancıyız! derken bizim Yunus, Yaratılanı sev, Yaratandan ötürü… dizeleriyle seslenir. William Shenstone’un ifadesiyle, Vatan aşkını artırmak için en emin yol, bir müddet yabancı bir memlekette kalmaktır. Yazar Albert Camus’un en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan Yabancı, metaforik olarak büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi ve yabancı (gurbet) duygusuna borçludur. Camus, “Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir” der.

Yararlanılan Kaynaklar

Bolay, S.H.(2009). Felsefe Doktrinleri ve Terimleri Sözlüğü. Ankara: Nobel Yayınları: 371-374; Camus, A. (1993). Yabancı (Çev. Samih Tiryakioğlu). İstanbul: Varlık Yayınları; Hornby, A.S.(2005). Oxford Advanced Learner’s Dictionary. Oxford: Oxford University Press.: 35; Keleştimur, B. (2020). Yabancı Kavramı, Kelimeler ve Kavramlar. Elazığ: Elazığ Belediyesi: 135; Marx, K. (2007). Yabancılaşma (Çev. Kenan Somer). Ankara: Sol Yayınları: 33; Türkiye Bilimler Akademisi.(2011). Yabancı maddesi, Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü, Sosyal Bilimler. Ankara: TÜBA Yayınları: 1225; Yurtabaşı, M.(2006).Dictionray of 2007 Turkish-English, İstanbul: Bahar Yayınları: 716.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Bolay, S. H. (2009). Felsefe Doktrinleri ve Terimleri Sözlüğü. Ankara: Nobel Yayınları.