Raylı Ulaşım Sistemleri

Ulaştırma İşletmeciliği Denizyolu Yolcu Taşımacılığı

Günümüz raylı sistem araçları sadece tren ile sınırlı değildir. Bunlar; yüksek hızlı trenler, manyetik levitasyon -bilinen ismiyle MAGLEV- teknolojisine dayanan yüksek hızlı trenler, konvansiyonel trenler, şehir içi raylı sistemler (banliyö, füniküler, hafif raylı sistem, havaray, metro, tramvay), yolcu ve yük trenleri olmak üzere gruplara ayrılmaktadır.

Raylı taşımacılığın ilk örnekleri madencilik alanında görülmüştür. XVI. yüzyıl Avrupası’nda insanların ya da atların çektiği ve madenlerde kullanılan ilk ray üstü araçların prototipleri görülmektedir. Sanayi devrimiyle beraber buharlı lokomotiflerin geliştirilmesi yük ve yolcu taşımacılığında yeni bir dönem başlattı. Örneğin; buharlı lokomotifin en önemli isimlerinden olan George Stephenson (1781-1848), 1825 yılında yolcular için düzenlenmiş olan Stockton-Darlington hattında 450 yolcu kapasiteli ve saatte 24 kilometre hızla gidebilen buharlı lokomotifi inşa etti. Dört yıl sonra ise the Rocket isimli, saatte 58 kilometre hıza erişebilmesiyle bir öncekine oranla daha gelişmiş buharlı lokomotifi hayata geçirdi. 1922 yılına gelindiğinde ise demiryollarında uluslararası standardizasyonun sağlanması için Paris’te toplanan devletler, Uluslararası Demiryolları Birliğini kurdular (The International Union of Railways).

Demiryollarının hızla gelişmesi, ticaretin artmasına ve mesafelerin kısalmasına yol açtı. Ulaşım alanındaki söz konusu gelişim aynı zamanda politik ve askeri alandaki gelişmeleri de tetikledi ve duruma stratejik içerik de kazandırdı. Örneğin; Birinci Dünya Savaşı’na giden süreçte Bağdat Demiryolu projesi son derece kritik bir misyonu temsil etmektedir. Demiryolları, ticaretin gelişmesine sebep oldu ve gelişen ticaret sayesinde ekonomik entegrasyonun sağlanmasına (Türkiye’nin ilk demiryolu hattı olan İzmir-Aydın demiryolu örneğinde olduğu gibi) katkı sunuldu.

Raylı ulaşım sistemlerinin bir diğer kullanım alanı ise, turizmdir. Buna demiryolu turizmi de denmektedir. Demiryolu turizmi, tanım olarak belli bir hedefe doğru yapılan yolculuğun demiryolu ile demiryolu için yapılması demektir. Demiryolu müzeleri, tüneller ve başkaca ilgili unsurların keşfedilmesi bu turizm tarzı ile ilişkilidir. Örneğin; Doğu Ekspresi ve Van Gölü Ekspresi son dönemlerin gözde güzergahları olarak karşımıza çıkmaktadır. 1948 yılında hizmet vermeye başlayan Doğu Ekspresi, son dönemlerde sosyal medyanın etkisiyle bir turizm güzergâhı olarak yeniden kodlandı. Güzergâh üzerindeki doğal güzelliklerin görülmesine ek olarak Doğu Ekspresi’nin kendisi de çekim merkezi oldu. Bir diğer örnek olan Van Gölü Ekspresi ise Ankara’dan başlayıp Kayseri-Sivas-Malatya-Elazığ güzergâhını takip ederek Tatvan’a uzanan ve haftada iki gün işleyen turizm amaçlı kullanılan ana hatlardan biri haline geldi. Dünya ölçeğinde değerlendirildiğinde, demiryolu turizmi açısından en önemli güzergahlardan bir tanesi Trans-Sibirya rotasıdır. Moskova’dan Vladivostok’a uzanan bu hat, yaklaşık 9.300 kilometrelik uzunluğuyla dünyanın en uzun demiryolu rotasını oluşturmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Armaoğlu, F. (1997). 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914). Ankara: Türk Tarih Kurumu Basım Evi; Stephenson, G. (2008). Britannica Concise Encyclopedia. Londra: Encyclopaedia Britannica; Eser, E. ve Asmadili, V. U. (2019). Bir Kültür Mozaiği Olan Ani Kentine Götüren Raylar: Turistik Doğu Ekspresi, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, 6 (4): 2132-2166. Jensen, M. T. ve Bird, G. R. (2016). Rail Tourism. İçinde; J. J. H. Xiao (Editör), Encyclopedia of Tourism. Switzerland: Springer.