Osmanlı Bankası Müzesi

Müze

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: İrem ENSER (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Zehra SALTIK (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

1856 yılında “Ottoman Bank” ismiyle İngiliz sermayesi ile kurulan banka, 1863 yılında  Fransız sermayesinin de katılımıyla “Bank-ı Osmanî-i Şahane” ismini alarak devlet bankası haline geldi. Osmanlı Devleti’nin para ihraç imtiyazına sahip olan banka, kuruluşunun ilk yıllarında ticari bankacılıktan ziyade merkez bankası rolünü üstlendi. Yüklü miktarda iç ve dış borçlar nedeniyle mali sorunlar yaşayan Osmanlı Devleti, Düyun-u Umumiye İdaresi’ni kurarak çözüm adımları attı ve 1881 yılı itibariyle Osmanlı Bankası ağır yükünden kurutularak ticari bankacılık faaliyetlerine yöneldi.  Farklı illerde şubeler açarak genişleyen banka, 1892 yılında şu anda müzenin bulunduğu yerdeki genel müdürlük binasına taşındı. Mimari planlaması Alexandre Vallaury tarafından yapılan genel müdürlük binasına ünlü İngiliz kasa imalatçısı tarafından yapılan özel kasalar yerleştirildi. Galata’nın en gösterişli yapısına dönüşen genel müdürlük binasının mimarisi, bankanın doğu ile batı arasındaki konumunu simgelemesi nedeniyle ön cephede neo-klasik, arka cephede ise neo-oryantalist özellikler taşımaktadır.

1890’larda hem piyasanın en güçlü bankası, hem de devletin tek ve resmi bankası olması “Bank-ı Osmanî-i Şahane”yi giderek kuvvetlendirdi. Ancak Birinci Dünya Savaşı ile beraber, yabancı sermayeli devlet bankasının faaliyetleri savaş ve olağanüstü durum nedeniyle durma noktasına geldi. Kurtuluş Savaşı’nın ardından Ankara Hükümeti ile anlaşma sağlayan banka, yeni ismini “Osmanlı Bankası” olarak aldı ve çalışanlarının çoğunluğunun Türk ve Müslüman olması şartı getirildi. Söz konusu yıllarda bankacılık sektörünün şartları gereği devletle olan imtiyazlı ilişkisi devam eden Osmanlı Bankası 1931 yılında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın kurulmasıyla faaliyetlerini azaltmak durumunda kaldı. 1996 yılında Doğuş Grubu tarafından satın alınan banka, 2001 yılında faaliyetine son vererek Garanti Bankası’na devrolmuştur. Osmanlı Bankası Türk bankacılık tarihinde en uzun süre faaliyet gösteren banka olma niteliğini taşımaktadır.

Aralık 2002’de Osmanlı Bankası’nın Galata’da yer alan genel müdürlük binası Garanti Bankası tarafından müze haline getirildi. SALT Galata bünyesinde bulunan müzenin arşiv ve konsept çalışması Edhem Eldem, tasarımı ise Bülent Erkmen’e aittir. Müzede bankanın 145 yıllık tarihine ait kronolojik bir tasarım mevcuttur. Belgeler-fotoğraflar gibi fiziki arşiv materyallerinin yanı sıra personel hikayeleri, kuruluşundan itibaren bankanın geçirdiği dönüşümlere dair interaktif sunumlar müzede yer almaktadır. Osmanlı Bankası Müzesi, Türk bankacılık tarihine ışık tutmanın yanında faaliyet gösterdiği yıllarda toplum yaşantısına dair ipuçları vermektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Anbar, A. (2009). Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’yla finansal entegrasyonu: 1800-1914. Maliye ve Finans Yazıları, 1(84), 17-37; Apak, S., ve Tay, A. (2012). Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyıldaki finansal sisteminde Osmanlı Bankası’nın yeri ve faaliyetleri. Muhasebe ve Finans Tarihi Araştırmaları Dergisi, (3), 63-103; Oktar, S., ve Varlı, A. (2009). İttihat ve Terakki Dönemi’nin ulusal bankası: Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 27(2), 1-20.; Osmanlı Bankası Müzesi. http://www.obmuze.com/#kronolojik (Erişim tarihi: 26 Haziran 2019).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Osmanlı Bankası Müzesi. http://www.obmuze.com/#kronolojik (Erişim tarihi: 26 Haziran 2019).

2 / 2

Osmanlı Bankası fikri, Osmanlı İmparatorluğu’nun mali kaynak yetersizliğinin giderilmesi, devlet gelirlerinin bir nizama konulması gibi ihtiyaçların karşılanması gerekliliğinden doğdu. Osmanlı Bankası’nın kurulmasına yönelik üç ciddi proje ortaya atıldı. Bunlardan birincisi Rothschild’e ait bir projedir. Ancak Rothschild’in gücü göz önüne alınarak proje reddedildi. İkinci proje, Paris merkezli finans gruplarınca hazırlanıp sunuldu. Pereire Kardeşler ve Credit Mobilier grubuna ait proje ile Banque Ottomone adıyla kurulacak olan bankanın hem emisyon müessesesi, hem de ticaret ve iş bankacılığı işlevlerini yürüten bir kurum olması hedeflendi. Böylece Osmanlı Devleti’nin Tanzimat Fermanı ile giriştiği çağdaşlaşma hedeflerinin mali tarafını üstlenecektir. Henry Layard ve Glyn Mills and Co. Bankası’nın ortak hazırladığı Londra merkezli üçüncü proje ise Ottoman Bank adıyla kurulacak olan kurumun sadece ticari bir banka olarak hizmet vermesini amaçlamaktadır. Dikkate alınan ikinci ve üçüncü proje arasından İngiliz grubunun projesi kabul edildi.

Ottoman Bank (Bank-ı Osman-i), diğer adıyla Osmanlı Bankası, Kraliçe Victoria’nın 24. 05. 1856 tarihinde çıkardığı ferman ile İngiliz girişimciler Peter Pasquali ve Stephen Sleigh tarafından kuruldu. Galata’da Saint Pierre Han’da yaklaşık 20 memur ile hizmete giren banka, 1863 yılında, günümüze kadar ayakta durabilen bugünkü binasına taşındı. Binanın inşasına yönelik ilk ciddi girişim, bankanın Genel Müdürü Sir Edgar Vincent tarafından gerçekleştirildi. 7. 02. 1890’da, Paris Komitesi üyelerinden Thcodore Berger’a binanın köhneliğinden ve yetersizliğinden bahseden bir mektup yazan Sir Vincent, yeni bir merkez şube inşa etmek amacıyla Galata semtinde yer alan Tütün Rejisi’nin satın almış olduğu bir arsanın yarısını satın alma teklifinde bulundu. Genel Müdür’ün mektubu daha sonra Londra Komitesi üyelerinden W. Lander’a iletilmiştir. Görüşmeler sonrasında Londra ve Paris Komitelerinin onayıyla Osmanlı Bankası merkez binası inşa edildi. Merkez binanın cephe çizimi ve kat planları Alexander Vallury tarafından yapıldı. Merkez binasının inşası 1892’de tamamlandı. Doğu-batı doğrultulu ve kompleks düzende iki bina şeklinde inşa edilen Osmanlı Bankası Genel Müdürlük Binası, dışarıdan bütün bir bina gibi algılanmaktadır. Bina, içeriden birbirinin özelliklerini tekrar eden iki bölümden oluşmaktadır. Binanın güney cephesi, neo klasik ve neo rönesans üslupta düzenlenmiş Batı mimari öğelerini; kuzey cephesi ise klasik ve barok üslupta düzenlenmiş Osmanlı mimari öğelerini taşımaktadır. Yapının doğu ve batı cepheleri ise batı mimari anlayışı ile ele alınmış olup oldukça sade bir formdadır. Binanın batı cephesi, 1925 yılında Merkez Bankası tarafından satın alınmış ve çeşitli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerden sonra yapı, özgünlüğünü büyük ölçüde kaybetti.

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin Galata Semti’nde Voyvoda Caddesi'nin üzerinde yer alan Osmanlı Bankası, Osmanlı İmparatorluğu’nda gelişmekte olan ticari bankacılık alanına girmeyi hedefledi. Kurulduğu ilk zamanlarda piyasadaki sarraflarla zorlu bir rekabet içerisinde olan ve güçlükle birkaç şube açmayı başaran Osmanlı Bankası, takip eden yıllarda devletin bazı borç operasyonlarında faal olarak rol aldı. Bu işlevi, Sultan Abdülaziz’in tahta geçmesinin ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun resmi bankası olarak seçilmesinde etkili oldu. Ancak bankanın sermayesine, Fransız sermayedarların katılması şart koşuldu. Böylece banka, 04. 02. 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından yayınlanan bir ferman ile Bank-ı Osman-i Şahane adını aldı ve devlet bankası görevi üstlendi. 1914 yılına gelindiğinde bütün ülkeye dağılan banka 90’a yakın şubesiyle yenilmez bir görüntü aldı. Fakat Birinci Dünya Savaşı’nın sürdüğü dört yıl boyunca banka, ekonomik kriz ve olağanüstü savaş hali nedeniyle faaliyetlerini neredeyse durma noktasına getirmek zorunda kaldı. 1931 yılında Merkez Bankası’nın hizmete girmesiyle birlikte resmi işlev ve sıfatlarını kaybetmiş ve özel banka statüsüne geçti. 1996 yılında sermayedarı Paribas Bankası tarafından Doğuş Grubu’na satılan banka, beş yıl kadar daha hizmete devam etti. 2001 yılında ise aynı grup bünyesindeki Garanti Bankası ile birleşerek bankacılık faaliyetleri son buldu.

Galata Semti’nde yer alan Osmanlı Bankası’nın Genel Müdürlük Binası’nda kurulan Osmanlı Bankası Müzesi, Garanti Bankası çatısı altında hizmet veren Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi’nin bünyesinde bulunmaktadır. 2002 yılından itibaren müze olarak hizmet veren tarihi binanın müzeye dönüştürülmesinde, tarihçiler ve mimarlar birlikte yer aldı. Bu isimlerin başında akademisyen Prof. Dr. Edhem Eldem, Mimar Prof. Dr. İhsan Bilgin ve grafik tasarımcısı Bülent Erkmen gelmektedir. Müzede sergilenen nesnelerin önüne geçmeyecek şekilde tasarlanan aydınlatma sistemi, müzenin en çok dikkat çeken özelliklerinden biridir. Bankanın zengin arşivi, kasa daireleri vs. Osmanlı İmparatorluğu döneminde merkez bankası, emisyon bankası ve hazinedar olarak görev yapan Osmanlı Bankası’nın tarihini yansıtmaktadır. Müzede sergilenen nesneler ve belgeler, Geç Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemlerinin az bilinen yönlerini yansıtmaktadır. Müzede, Osmanlı Bankası’nın 80 yıllık hizmet sürecinde geçirdiği değişikliklerin, ekonomik krizlerin ve yaşanan gelişmelerin izlerine rastlanmaktadır. Bunların dışında dönemin şube binaları, çalışanların profilleri, müşterileri, faaliyet alanları vs. ile ilgili belgeler sunulmaktadır. Müzenin 1856’da kurulması ve 1863’te devlet bankası statüsüne yükselmesiyle başlayan kurgusu, 1870’lerden sonra yaşanan sıkıntılar, 1880’lerden sonra görülen büyümeler ile devam etmektedir. Bankanın 1914 yılından sonraki durumu ise tematik bir anlatım ile aktarılmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşananlar, Ankara Hükümeti ile ilk temaslar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla oluşan delegelerin yer aldığı bölümlerle birlikte müzenin kurgusu son bulmaktadır. Müzenin önemli sergi alanlarından biri olan dört kasa dairesinde bankanın muhasebe defterleri, müşterilere ait hisse senetleri ve tahviller, müşterilere ait dosyalar, müşteri ve personel dosyaları bulunmaktadır. Dört kasadan biri olan ve adını dönemin 20 kuruşluk sikkelerinden alan Mecidiye Kasası, bankanın en önemli işlevleri arasında yer alan kâğıt para ihracı ve Osmanlı para sistemi hakkında bilgi veren çeşitli belgeler barındırmaktadır. 1863’ten 1914’e kadar geçen sürede banka tarafından basılan her bir banknotun hikâyesi, örnekleri, tasarımı, kayıtları, provaları vs. bu iki katlı kasada sergilenmektedir. Osmanlı Bankası Müzesi aynı zamanda Tahsin İsbiroğlu’nun koleksiyonuna ait banknotlara da ev sahipliği yapmaktadır.

Bankacılık tarihi ile ilgili pek çok bilginin yer aldığı müzede, kitap ve dergi okumak isteyenler için de bir kafe kütüphane bulunmaktadır. Böylece gelen ziyaretçilere farklı zaman geçirme seçenekleri sunulmaktadır. Osmanlı bankası Müzesi mimari özellikleri, sergi alanları, kafesi, kütüphanesi, kitap okuma bölümleri ile kent ve kültür hayatında önemli bir mekândır. Müzeye giriş ücretsizdir. Pazar-Pazartesi günleri, sadece kasalar bölümü ziyaret edilirken, Salı-Cumartesi günleri diğer bölümler gezilmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Arts&Culture (2020). Osmanlı Bankası Müzesi- Kuruluş ve Zor Yıllar, https://artsandculture.google.com/exhibit/osmanli-bankasi-m%C3%BCzesi%CC%87-kurulu%C5%9F-ve-zor-yillar-salt/QQnLUDFI?hl=tr, (Erişim tarihi: 22.09.2020); Marmara Life (2019). Paranın ve İstanbul’un Hafızası Osmanlı Bankası, https://marmaralife.com/2019/07/17/paranin-ve-istanbulun-hafizasi-osmanli-bankasi/, (Erişim tarihi: 22.09.2020); Müze Asist (2020). Osmanlı Bankası Müzesi, http://www.muzeasisom/muze/profil/osmanli-bankasi-muzesi, (Erişim tarihi: 22.09.2020); Salt Galata (2011). Osmanlı Bankası Müzesi, https://saltonline.org/tr/99/osmanli-bankasi-muzesi, (Erişim tarihi: 22.09.2020); Salt Galata (2017). Osmanlı Bankası Müzesi Koleksiyonu, https://saltonline.org/tr/1694, (Erişim tarihi: 22.09.2020).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Aktemur, A.M. (2005). Osmanlı Bankasının Tarihçe ve Mimarisi, Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, (15): 1-21.